Yalakaların Dünyası...

Birşeyler yapmalıydın!

Yapardın elbet, hemde en güzelini yapardın, en sağlamını en doğrusunu...
Sadece nereden başlayıp hangi yöne gideceğin konusunda endişelerin belki, korkuların vardı...
Yalakalık değildi hiç bir zaman benimkisi, biraz yol arkadaşlığı biraz inandığım şeyler...
Kah önünde, kah ardında yürüdük bir yolu...
"Yalakalık zannettin", " Bir beklenti zanettin " değil mi,?
Gerçi keşke ben de çevremdeki bir çok insan gibi yalaka olabilseydim ama yapı...
Çünkü bu dünya yalakaların dünyası!
Ama benimki asla değildi...
Sırf güvendiğim için, sırf inandığım içindi yürüyüşüm...
Yani güvendiğim için vardım...
Gerçi güvenilecek insanların sayısı da parmakla sayılacak kadar az..
...
Bunları hayatınız boyunca kaç kişiye söylediniz veya söyleyemeyip içinize attınız...
Yutkunmakta zorluk çektiniz..
Çok değil mi?
Yalakalık ve emek yanyana...
Minicik bir çizgi var arada, küçük silik ama var...
"Sırf güvendiğim için"
Güven için...
Yalakalık değildi, her defasında haykırmak istedim...
Olmadı!
İsimler hep aynı, yerler hep aynı, final hep aynı..
Çünkü körler, sağırlar birbirini ağırlar...
Umut beslediğim yoldaş olduğum herkes farklı anladı gitti...
"Uğurlar olsun diyeceğim" ama olmuyor...
İki ayaklı koyunlar olduğu sürece...
Uğurlar olmuyor!
Ne için yola çıktığımızı unutup, yanyana yürüdüğümüzü unutup, koyun yerine koyanlara, kendini mürid zannedip, kendini alkışlatanlara selam olsun!
Ama bir gerçek var bu dünyada yalaka ve güvenilmeyecek insanlar işini yapıyor, yaptırıyor...
Hoşlukla ve hoşça kalsınlar tüm yalakalar oldukları yerde...
Güvenilir insanlarla kalmanız dileğiyle