USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BİRAZ DA BURSALI OLUN! 

10-05-2021

Her iki taraftan yedi göbek Bursalı olarak şehrimize göç etmiş, Bursa’yı bizler kadar seven başta Bursaspor olmak üzere Bursa’nın değerlerine bağlı herkesi kendim kadar Bursalı kabul ediyorum. 

Benim için kişilerin doğum yerinden çok Bursa’yı ne kadar sevdiği önemli. 

Memleketi Bursa olmayan; ama Bursalı olmayı başarabilmiş çok dostum var.  

Dolayısıyla bu yazacaklarımın muhatabı onlar değil. 

Diğer yandan üzülerek görüyoruz ki dışarıdan gelen bazı kimseler Bursalılığı içine sindirememiş durumda.  

Bu durumda olup da halkın arasında olanlar çok problem teşkil etmese de önemli noktalarda olanlar can sıkıyor.  

Can sıkmasını geçtim, şehrin ve o şehrin en büyük markası Bursaspor sıkıntıları konusunda son derece duyarsızlar.  

Bu yüzden de hem Bursa hem de Bursaspor sıkıntılar yaşıyor, sorunları çözülemiyor. 

İşin önce Bursa kısmından başlayayım. Şu aşağıdaki tabloya bakar mısınız lütfen. 

Bu tablo Cumhurbaşkanlığı sitesinden alınmıştır. Onu da ifade edeyim

Tabloya göre Türkiye’nin en çok ihracat yapan ikinci şehri, en çok vergi veren üçüncü şehri Bursa'nın her geçen yıl daha az ödenek aldığı görülüyor. 

Ülkedeki ekonomiye yapılan katkıya, sağlanan istihdama verilen o kadar vergiye rağmen Bursa’ya hükümet tarafından yapılan yatırımlar her geçen gün düşmüş. Kendisinin onda biri nufusa ve ekonomiye sahip olmayan iller bile Bursa'dan daha fazla yatırım alır olmuş.

Bursa adeta cezalandırılmış. Nasıl olsa sesleri çıkmıyor diye ezildikçe ezilmiş.

Bu tablo benim aylardır dile getirdiğim “Üvey evlat Bursa” tanımlamamın tescili aslında. 

Mecliste Bursa’yı temsilen 20 milletvekilimiz var. Kendilerinden ülke yönetimi ile ilgili bir beklentimiz zaten yok. 

Zaten diğer vekiller gibi konu mankeni olarak oradalar. O konuda hiçbir etkileri yok, onu biliyoruz.

Ama Bursa ile ilgili beklentilerimiz kendilerinden doğal olarak var. 

Bari o konuda bir işe yarasınlar istiyoruz. Çok şey istemiyoruz yani. 

Peki bu 20 vekilden hangisi yukarıdaki tabloya itiraz etti şimdiye kadar? 

Hangisi çıkıp Bursa çalışıp başka şehirlere bakmak zorunda mı?

Bursa’nın hakkını kimseye yedirmeyiz, başka kentlerdeki yatırımlar yıldırım hızıyla biterken, Bursa’dakiler neden başlamıyor, başlayanlar da yerinde sayıyor diye sorabildi?

Cevap vereyim HİÇBİRİ! 

Çünkü koltuk kaygılarının yanında Bursalı değiller, ruhlarında bu şehri hissedemiyorlar.  

Aynı durumu belediye başkanlarında da yaşıyoruz. 

Aslında Bursa’ya yapılan haksızlığı bizzat onlar yaşıyor. Yetersiz ödeneklerle onlar iş yapmaya çalışıyorlar. 

O ödenekleri de yanlış projelerle çarçur ediyorlar ya, o ayrı mesele. 

Bursalı olmak yerine hemşericilik oynamayı tercih eden bu siyasiler şunu idrak etmeliler ki Bursa, öyle alelade bir şehir değil. 

Bursa şehrini temsilen bulundukları makamlardalar.  

Özel hayatlarında nereli olurlarsa olsunlar bizi ilgilendirmez; ancak makamlarındayken Bursalı olmak zorundalar. 

Bursa’nın haklarını gerektiği gibi savunmak zorundalar. 

Bunu diğer şehirlerin vekillerinde fazlasıyla gören bizler, onlardan da aynı şeyi bekliyoruz haliyle. 

BURSASPOR ÖRNEĞİ 

Aynı durum Bursaspor için de geçerli. 

Hakem oyunlarıyla ligden düşürülmesi, geçen sene pandemi bahanesiyle ayrıcalık tanınan kulüpler arasında olamaması, yıllardır TFF ve hakemleri tarafından doğranması hep Bursa şehrinin Ankara’daki güçsüzlüğünden kaynaklandı.  

Kimse siyaset, miyaset falan demesin. Oyunun kuralı bu Türkiye’de 

Bu güçsüzlüğün sebebi de yazımın konusu olan Bursalı olmayan, ve bir türlü olamayan siyasiler ve kentin ileri gelenleridir. 

Bursa ve Bursaspor’un sorunları Bursa ve Bursaspor’u gerçekten seven, bu şehri koltuğundan fazla düşünen, cesaretli ve fedakar kişilerle çözülür. 

Bursa’yı sevenlerin de bu tarz kişileri o makamlara oturtmak için çaba göstermeleri gerekiyor. 

“Bursa’yı, Bursa’yı gerçekten seven Bursalılığı ruhunda hissedenler yönetsin” isteğinin sürekli bir şekilde yüksek sesle dile getirilmesi gerekiyor. Bursa’nın hassasiyetlerinden bir haber, sosyal medyada hemşericilik oynayan belediye başkanlarıyla, Bursa’nın ve Bursaspor’un hakkı yenirken ölü taklidi yapan milletvekilleriyle bu kent adına hiçbir şeyin düzelmeyeceğini yıllardır görüyoruz. 

Yazı başlığımın muhatabı sadece siyasiler değil, onu da ifade edeyim 

Seçimlerde oy veren her seçmen.  

Aslında baş muhatabı hepimiz diyebilirim. 

Evet bu durumun baş sorumlusu biz seçmenleriz.

Bugüne kadar davranmamız gerektiği gibi davranmadık.

Seçimlerde oy verirken parti değil de Bursa’yı ve Bursaspor sevgisini ön plana çıkararak yani gerçekten Bursalı ve Bursasporlu gibi davranmak bu sorunların ana çözümü aslında.  

Seçim dönemi Bursaspor atıklarını boyunlarına takıp oy isteyenlere kanılmadığı gösterilmeli.  

Ankara’da ülkeyi yönetenler başta olmak üzere tüm makam sahiplerine Bursa’nın ve Bursaspor’un önemini hissettirmek önce bizlere düşüyor. 

Bursalılar ve Bursasporlular olarak sesimizi çok daha gür bir şekilde çıkarıp istediklerimizi yaptırmazsak bu devran Bursa ve Bursaspor için böyle dönmeye devam eder. 

Bunu hiçbirimiz istemediğimize göre artık harekete geçme zamanıdır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?