Yaradan seni futbol oynayıp gol atasın diye bu dünyaya yollamış ama sen hâlâ bunun farkında değilsin...
Biliyorum ki; son Menemen, Ankara, Bolu maçları başta olmak üzere nice oyunlarda o devasa kalelerin ağları karşında dururken, iki adımdan dışarı dürtüklediğin toplar rüyalarına giriyor…
"Ahh, onları nasıl kaçırdım" diye için içini yiyor… Maç sonu şanssızlıktan, heyecanını yenemediğinden yakınıyorsun; hepsi kabul ama güzel kardeşim bu bir değil, iki değil, üç hiç değil!
Haftalardır söylemlerine bakıyorum; 'Tarih yazacağız' diye diye bugünlere geldik. Demek ki, sen tarihe hem taraf hem de tanık olacaksın. Ancak, her kayıp sonrası 'tanık' olmak yerine kaçırdıklarınla 'sanık' oluyorsun!
Golcü olunmaz, doğulur!
Nitekim gazeteler, "Batuhan golü unuttu. Bilmem kaç dakikadır tıkı yok" diye yazıyordu ki; son Altay maçının uzatmanın uzatmasında attığın golle şeytanın bacağını kırdın ama golün puana yetmedi...
Şu bir gerçek; yüzmeyi bilen bir adam 50 sene geçse de, suya düştüğünde yine kulaç atıp ayağını yerden keser.
Golcüler de öyledir. Mola veren olur da, gol atmayı unutan bir golcüyü gören var mı, ben bilmiyorum?
Futbol oynayıp gol atmak için dünyaya yollanmışın. Çok genç yaşta çok büyük bir camianın insanı oldun. Oynadığın yer çok çalışarak, çok seyrederek beceri kazanılacak bir yer değil.
Gol yerinde oynayan futbolcu orası için doğmuştur… Benim tanık olduğum 40 yıllık futbol tarihimizde sonradan santrfor olan Ertuğrul Sağlam ile Ali Gültiken dışında aklıma kimse gelmiyor.
Haftalardır dikkatle izliyorum; niye hep sen çıkıyorsun?
Hocan sana forma vermekte nazlanmıyor, ancak sen oynamakta nazlanıyorsun...
Ali Akman’ın ayrılışından sonra en uçta oynadığın 10 maçın sekizinde çıkan oyuncu tabelasında hep senin numaran yazıyor...
İlk on birde ya yoksun, varsan da oyunda yoksun!
Mustafa Er’in yanına oturacak ilk terli futbolcu niye hep 'Batuhan' oluyor? Adam eksiltmek, rakip ile kale arasına, rakiple top arasına girmek gibi ender bulunan marifetlerin var sergilemiyorsun. Bu bir nimet, kıymetini bilmiyorsun…
Yıldız kriterlerini çocuk yaşta zorlayan, yakın bir geleceğin sembol adayısın.
Böyle giderse hem Bursaspor, hem Türk futbolu sensiz kalır; yazık değil mi?
