USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

HAMSİ 60 TL

30-03-2021

55 sene önceki Kumla’yı anımsadım. Yokuşu inince sağda Orman Kampı vardı. Biraz ilerleyince solda da Orman İşletmesi’nin tek katlı iki lojmanı. Orman muhafaza memurları kalırdı. O dönemde lojmanda eşi ve 3 çocuğu ile kalan görevli memurlardan biri Bilecik’in Osmaneli kazasında Orman İşletme Şefi olan babamın, Osmaneli’nin Adliye isimli köyündeki kesim alanlarında görev yapmış bir memuru. Bazen hafta sonları rahmetli annem, ben ve kardeşim Gemlik’ten sabah minibüse biner, Kumla’ya gelir, bu lojmanların önündeki kumsaldan denize girerdik. O günlerde arıtma falan yok. Gemlik’in evsel atıkları, açığa doğru döşenen büzlerle, 100 metre ileriden güya açık denize salınırdı. Gemlik kıyılarından o yıllarda denize girenler, sahile vurmuş, kahverenginin her tonundaki parçacıkları hatırlarlar. Bu nedenle insanlar denize girmek için kayıkhane tarafını, titiz olanlar manastırı, daha bilinçli lanlar Kumla ve ötesi gibi daha temiz kumsalları tercih ederlerdi. O zamanlar körfez nispeten temiz, Kumla ise Marmaris gibi deniz pırıl pırıl. Fıstıklı, Armutlu gibi kumsallar ise sanki Cunda, 10 metrede denizin dibini görürdünüz. Bazen İzzet Kaptan’ın turlarına katılır, sabah gider akşam dönerdik Fıstıklı’dan. 1980-85’lere kadar körfezde orkinos gördüğümü, birkaç saatlik avda 8-10 tane lüfer avladığımızı, çaparinin atar atmaz dolduğunu, hatta acemi balıkçı rahmetli bir dostumun oltasına kırlangıç takıldığını biliyorum.
Ne günlerdi. Kumla’da belirli yerlere bazen balıkçılar geceden ağ atar, ertesi sabah da sahilden çekerlerdi. Lojmanlarla iskele arası bu yerlerden biri idi. Birkaç balıkçı bir yönden, birkaçı da diğer yönden, ağı çekip toplamaya başlarlardı. O çalışmaya bütün martılar davetli olurdu. Biz çocuklar da halatların uçlarından çekerek, balıkçılara yardım etmeye çalışırdık. Ağ toplanmaya başladıkça dolu dolu balıklar görünürdü. Kamyonet tipi araçları vardı. Yola park ettikleri araçlarından ahşap kasalar getirir, balıkları dizerler, sonra da çuvallarla buzları kırar, avuç avuç kasaların üstüne sererlerdi. Yok yoktu. Bol lüfer, sarıkanat, uskumru, palamut, mezgit, barbun, tekir, hamsi, çinekop, sardalya hatta hafızam beni yanıltmıyorsa kalkan. Ve bol miktarda istavrit ile sümüklü dediğimiz bıyıklı, çirkin dip balıkları.
Balıkçılar büyük balıkları, hamsi ve sardalyaların büyüklerini alır, küçük balıkları ve büyük küçük istavritlerin neredeyse hepsini bırakırlardı. Bunlar “para etmez” derlerdi. Gemlik’te kimse istavriti para ile almazdı. Onlar gidince etraftan elinde tepsili kadınlar, büyük çocuklar gelir, balığın başına çömelir ve büyük istavriti toplarlar, kalanı da kediler paylaşırdı.
“Allah denizleri vitaminle, proteinle doldurmuş. Gariban aç kalmaz” derdik. O günlerde para etmez diye balıkçının bıraktığı hamsinin, bugünlerde pazarda 60 TL, istavritin 50 TL ettiğini duymak, görmek insanın içini acıtıyor. Çünkü bunlar ekmek, zeytin gibi, gariban gıdası. Çocukken hayatımıza renk katan balıkçıların ağ çekme ritüeli ile aslında dibi tarayarak denizde hayatı öldürdüğünü bilemezdik. Demek o zamanlar hiçbir yetkilimiz, uzmanımız, görevlimiz yokmuş. Yazık diyeceğim de şimdi var mı acaba?
Belirli bir yüksekliğin altında avlanmayarak, belirli bir boydan küçük balığı avlamayarak vb. kurallara uyan ve asla küçük menfaatler için geleceğe zarar vermeyen, balık yumurtalarını koruyan ülkelerde balık kaynıyor. Bizde ise balık yok ya da bir gün var iki gün yok. O bir günde de büyük ihtimal komşunun balığı yolunu şaşırıyor. Belli ki balık, bizim olamadığımız kadar akıllı. Yumurtasına, yani çocuklarına dokunmayan, büyümelerine müsaade eden, kirletilmeyen, temiz denizlerde nefes almayı, üremeyi ve yaşamayı tercih ediyor. Bir manada geleceğini garantilemeye çalışıyor. Nimetlerini de kendisini düşünen insanlara sunuyor.
Deveye sormuşlar, “Boynun neden yamuk?” “Nerem düzgün ki?” demiş. Sonuç olarak Ekonomi ile ilgili her konuya da aynı plansızlık ve dar açı ile bakmamız, küçük şahsi menfaatleri tercih ederek toplum menfaatlerini feda etmemiz ve geleceği yok saymamız benzeri pek çok nedenle hamsi 60 TL. Ve insanımızın çoğu 3-4 kasa hamsiye 1 ay çalışıyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?