USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MASALLAR!

11-03-2021

Bazen düşünüyorum, 'Acaba ben mi hep olumsuz pencereden bakmaktayım?' diye. Ama hangi pencereden bakarsan bak, hep aynı kimlikler. Sanki işi nöbete bindirmişçesine biri gidiyor, diğeri geliyor. Dönme dolaptaki sabit isimlerle Bursaspor batağa sürüklendi.

Oyuncağını paylaşmaktan kaçınan kıskanç çocuk zihniyeti kulübü sarmalamış, başkanlar, 'Keyfim ne kadar isterse o kadar kalırım' diyebilecek hale gelmiştir.

Başarısızlık tavan yaparken, onca kaos yaşanırken, camia çalkanırken tek çare olarak olağanüstü kongre kararı alma varken neden direnilir ki?

Bu cesareti onca padişah bile kendinde bulamazken, başkanlar nasıl buluyor?

Bu durumda akıllara hesap-kitap meselelerine ayar verilmek için zaman mı kazanılmak isteniyor sorusu düşmez mi?

Sorgulama denilen erdem hiç akla gelmediği için bugünlere gelindi...

Bursaspor bir bilinmeze doğru gidiyor. İç kavganın ve çıkar hesaplarının egemen olduğu yerde başarı değil, çöküş yaşanır.

Eski başkanlardan Levent Kızıl yıllar önce ne demişti?

'Arkadaşlar bu zihniyet devam ederse, bir gün kongrelere gelecek cesaretiniz dahi kalmaz.'

Kızıl’ın işaret ettiği tehlike kapıda değil, içeridedir artık.

Bolu yenilgisinin ardından gece yarısı kulüp binasında yaşanan tartışmalarda çıkan gürültü ile Özlüce gün ağarana kadar neden o kadar çınladı ki?

2013’ten sonra göreve gelen başkanlar kulüp içindeki kısır çekişmelerden, kurulan tezgâhlardan, üretilen dedikodulardan ve “pusu kültürü” nden yakındılar sürekli... İsim vermeden, yollarına taş koymaya, kendilerini engellemeye çalışan kişi ve grupların varlığına dikkat çektiler...

İbrahim Yazıcı’nın rahle-i tedrisatından geçmiş başkan Erkan Kamat’ın da benzer söylemler ile ‘konuşacağım her şeyi açıklayacağım, kaçacak yer arayacaklar’ diyerek hep meçhulü işaret etmedi mi?

Şimdi bakıyorum da; Bursaspor gemisi karaya oturdu ya aşağı atlayan atlayana!

Bugüne kadar sadece kent protokolüne, dinamiklerine ’16 sırt numaralı forma’ dağıtırken gördüğümüz sevgili yöneticilerimiz aynı kalemden çıktığı çok belli olan istifa dilekçelerine gerekçe olarak ‘gördüğüm lüzum üzerine’ kartvizitini eklemişler... Yani hikâye!

Biz de bir hikâye ile bitirelim...

Adam karısından bıkmış.

Arkadaşı, '90 gün boyunca her gece yatmadan kucakla, dayanamaz ölür' demiş. 87. gün adamı ziyarete gidiyor arkadaşı. Kadın şen şakrak hem çamaşır yıkıyor, hem türkü söylüyor.

Adamsa 40 kilo kalmış, koltukta zor oturuyor!

Arkadaşına zorla mırıldanabilmiş; 'Zavallının 3 günlük ömrü kaldı, haberi yok!'

Bursaspor’dan da bu masallarla umut yok!

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?