USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Tarla satışlarında durum

17-11-2015

Nedeni, 5402 sayılı yeni Arazi Kanunu ve Mayıs 2014te değişen bazı hükümleri köylüleri bunalıma sokacak cinsten.
Bu hükümler ne mi diyor?
Özetle, imar planı dışında tarla/bağ/bahçe/zeytinlik/çayır gibi araziniz varsa arazinizi eskisi gibi dilediğiniz zaman dilediğiniz kişiye satamazsınız diyor.
Tarımsal nitelik taşıyan arazilerin miras, taksim gibi nedenlerle küçük parçalara bölünmesi, bu şekilde işlenemeyen tarım arazilerinin neden olduğu kayıplar, tarım ve hayvancılık sektöründe bu anlamda yaşanan makro olumsuzluklar malum ülkemizin en büyük sorunlarından.
Geçmişte çıkarılan toplulaştırma gibi devşirme uygulama ve kurallar tam da işe yaramadığı için kısa bir süre önce çıkarılan Arazi Kanunu ile bu soruna köklü çözüm umutları doğmuştu.
Yasayla sadece alım satım yasaklarıyla kalınmamış, miras halinde bile tarım arazisinin bölünmesini engelleyen yasak ve çeşitli tedbir ve teşviklerle arazilerin tek parselde bütün haline gelmesi amaçlanmıştı.
Bendeniz de zaman zaman çeşitli inceleme yazılarımla yasanın yararlı ve mahsurlu taraflarını işlemeye çalışmıştım.
Nitekim Mayıs 2014te yasada önemli değişikliklere gidildi. Bazı mahsurlar giderilmeye çalışıldı.
Özellikle de tarım arazisinde hissedar olanlara bu hisselerinin satışı yönünde önleri açıldı.
Ancak yine de bazı hüküm ve sonuçları fekalet.
Nasıl mı?
Diyelim ki Bursanın Gemlik İlçesinin A köyünde yaşayan bir vatandaşsınız.
Borcunuz harcınız da var.
15-20 parça da zeytinlik taşınmaza sahipsiniz.
Bunlardan birini, ikisini satarak oğlunuzu evlendirmek, banka kredinizi ödemek istediniz.
Araziniz büyüklük kriterinde sınıf geçmiyorsa mümkün değil.
Ne diyor yasa?
Tamamını satarsan istediğine sat!!
Bu kez vatandaş, sadece bir parselini satabilmek için, DİĞER 19 adet parselini oğluna-gelinine muvazaa yoluyla satış gibi göstererek işin içinden çıkabiliyor.
Sonra ne olacak?
Oğlundan gelininden, arkadaşından bir daha geri alacak.
Alamayınca da muvazaa davaları gibi absürt davalar, dolandırılma hikayeleri doğacak.
Yasa koyucular, gelin bu yanlıştan dönün.
Maksat, tarım arazilerinin bölünmesini engellemek değil mi?
Oysa bu absürt kuralın kimseye faydası yok.
Diğer yandan temel mülkiyet haklarına da aykırı.
Anayasa Mahkemesine giderse bu hüküm iptal olur.
Benden söylemesi.
Sağlıcakla kalın...

EKOHABER

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?