USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İklim değişikliği ve Paris Zirvesi

17-11-2015

Geçen haftadan beri biz de atmosferdeki hava kalitesinin değişmeye başladığını, özellikle Marmara, Ege ve Orta Anadoluda, rüzgarın durması, yüksek basınçlı hava koşullarının hakim olması nedeniyle, başta İstanbul olmak üzere, Bursanın da içinde olduğu büyük kentlerimizde hava kirliliğinin, nefes almayı zorlaştırma boyutuna ulaştığını hisseder olduk ve zehirli hava solumaktan şikayet etmeye başladık, ama çevremizde, zehirli hava solumaktan çok daha korkunç, felaketlerin dolaştığının farkında olmadan... Oysa, çeşitli vesilelerle bu köşede sizlerle paylaşmaya çalıştığım acı bir gerçek var önümüzde, sadece bizim değil, tüm insanlığın önünde, İklim Değişikliği Gerçeği…
Bugün bu gerçek, dünya ülkelerini yöneten liderlerin önünde sahneye çıkmaya hazırlanıyor, önümüzdeki Aralık ayında Pariste toplanacak İklim Değişikliği Zirvesinde. Bu zirveye katılacak 195 ülkenin 100ü devlet veya hükümet başkanları tarafından temsil edilecek, ki bunların arsında ABD/Barack Obama, Çin/Xi Jinping, Hindistan/Narendra Modi de var. Bu tablo gösteriyor ki, dünya ülkeleri İklim Değişikliğine gerçek anlamda “DUR demek, hedefiyle bir araya geliyorlar.
Bu zirve öncesi, bu konudaki bazı gerçekler de yetkili organlar tarafından açıklanıyor, Örneğin;
İngiltere Meteoroloji Ajansı, bu yıl atmosfer sıcaklığının, sanayi öncesi yıllara göre, 1C derece arttığını, bu artışla, bilim adamlarınca 2100 yılında olacağı tahmin edilen 2C derece artışın yarı yolunun şimdiden aşıldığını,
New York ve Shanghaidaki yetkili organlar da, deniz seviyesindeki yükselmenin çok geniş tarım alanlarını sular altında bırakmaya başladığını, sonuçta gıda üretiminde azalmalar oluştuğunu, bu nedenle de milyonlarca insanın yoksulluğa sürükleneceğini, vurguluyorlar.
Zirveye ev sahipliği yapacak Fransanın Cumhurbaşkanı Francois Hollande, Çevre Koruma Konseyinden, zirve öncesi alınacak evrensel kararlara ışık tutacak tüm verileri güncellemesini istedi ve Paris zirvesinde dünya liderlerinin, ilkim değişikliği ile mücadelede, bağlayıcı kararlar alacaklarını umduğunun altını çizdi. Bu arada atmosfer sıcaklığının, Birleşmiş Milletlerin, yaptırdığı araştırmalara dayanarak umduğu, 2C derecelik tavanı da katlayıp 4C derecelere çıkması halinde, okyanusların çok geniş karasal alanları sular altında bırakması sonucu milyonlarca insanın aç kalması gerçeğinin de, verilecek ve uygulanacak tüm kararlara temel oluşturması bekleniyor.
Konu üzerinde çalışan, araştırmalar yapan bilim adamları, şu anda atmosferde bulunan sera gazı yoğunluğunun, dünya var olduğundan bu yana ulaşılan en yüksek seviye olduğunu açıklıyorlar ve insanlığın önünde, sınırları belirlenemeyen bir felaketin oluşmakta olduğunun altını çiziyorlar. Diğer bir deyimle, “Yerküre üzerindeki yaşam tehlikededir vurgusunu yapıyorlar.
Zirveye katılacak ülkelerin bazılarının Enerji ve Çevre Bakanları geçen hafta Pariste bir araya gelerek, Zirvede tartışılacak konuları birbirine yaklaştırma ve bütünleştirme yolunda çaba harcadılar. Bu arada Dünya Bankası da, iklim değişikliğini körükleyen eylemlerde frene basılmazsa, milyonlarca insanın daha açlık sınırına sürükleneceğini açıkladı. 70 ülkenin Enerji ve Çevre Bakanlarını misafir eden Fransa Dış İşleri Bakanı, “Yerküre üzerindeki canlı yaşam bir uçurumun kenarındadır, atmosferdeki sıcaklık artışının 2C derece üzerine çıkmasına izin verilmemelidir şeklindeki beyanı ile, liderler zirvesinin önündeki gündemin önemini vurguladı.
Adı geçen Bakanlar çalışmalarını, alınacak kararların, “finans ve doğru yöntem konularında, liderler arasında sürecek tartışmalarda buluşma noktalarının oluşması yönünde sürdürüyorlar. Buluşmanın gerçekçi ve işler olması boyutunda katılımcı ülkeleri iki guruba ayırıyorlar, gelişmekte olan ülkeler ve zengin ülkeler. Bu ayrım bazında hemen iki temel ilkeyi belirliyorlar, zengin ülkeler emisyonları hızlı biçimde azaltma trendine girebilirler, gelişmekte olan ülkelerin hedefe ulaşmaları biraz daha fazla zaman alır.
Gelişmekte olan ülkeler, ucuz ve fosil bağımlı yakıtlardan daha pahalı olacak yeşil enerji kaynaklarına dönüşümlerinde finans garantisi istemektedirler ve iklim değişikliğinin neden olacağı kasırgalar, kuraklıklar ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi olaylara karşı koyabilme güçlerine destek istemektedirler.
Gelişmiş ülkeler ise, çok hızlı çoğalan nüfusu ve ekonomisi için gereken enerjiyi kömürle üreten iki dev ülkeye, Çin ve Hindistana odaklanmaktadırlar.
Uzmanlar, bu yıl Mart ayında yaşanan El Nino kasırgasının, Pasifik Okyanusu yüzey sularının 2C derece artmasından hız kazandığını, bu yılın sonlarına doğru oluşacak, son 50 yılın en güçlü olanının da, büyük taşkınlara, kuraklıklara, büyük çaplı tarımsal ürün kayıplarına ve de salgın hastalıklara neden olacağını vurgulamaktadırlar.
Ne dersiniz, biz de artık İklim Değişikliği olgusunu gündemimize ve günlük yaşamımıza yerleştirsek mi?

EKOHABER

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?