Cezası nedeniyle hocası tribünde, sakatı ve de Covid mustaribi toplamda 9 oyuncusu acilde, art arda iki maçını kaybetmiş kırık-dökük Bursaspor evinde, devre arası teknik patronunu değiştirmiş, 9 flaş transferle kadrosunu süslemiş son iki haftanın galibi istim üstündeki Tuzlaspor’u konuk ediyordu...
Yedeklere bakıyorum; ev sahibinin kulübesinde soğuktan-heyecandan tırnaklarını yiyerek titreşen 17-18’lik gençler, karşı tarafta ise Erkan Zengin, Ömer Şişmanoğlu’nun yanı sıra iki eski Timsah Erdem Özgenç ile Anıl Karaer gibi Süper Lig tecrübeli görev bekleyen isimler...
Kâgıt üstündeki bu denli sıklet farkına rağmen ilk yarıda kora-kor bir oyun seyrettik. Ali Tandoğan’ın öğrencileri ‘bunlar çoluk-çocuk, nasıl olsa yeneriz’ diye düşünmüş olmalılar ki top gezdirerek açık aradılar. Ancak Yeşil Beyaz formalı gençler ilk yarıda mücadele açısından müthiş bir direnç sergilediler.
Mustafa Er güçlü fiziğini kullanması amacıyla ön liberodan savunmanın göbeğine çektiği Aykut Akgün ile Cüneyt Köz ikilisini süpürücü olarak oynatırken, önlerinde de Çağatay’ı da ceza sahası girişinde rakibin ilk toplara basması için görevlendirmişti. Hoca hücumda ise iki Burak ile de kontra kovalamayı amaçlamıştı, bu plan ilk 45’te tuttu...
Temposu ve pozisyonu yüksek bu devrede Tuzla’nın bir Bursaspor’un ise iki topunun direkten dönmesi iki taraf adına şans ve de şansızlıktı... İkinci yarıda konuk takımın yaptığı değişikliklere, kar yağışının eklenmesi sonucu ağırlaşan hava saha şartları nedeniyle konuk takım ağırlıklı bir oyun izledik. Maçın üçte birlik son bölümünde oyuna dâhil olan Erkan Zengin ile Erdem Özgenç’in yaş toplamlarının (71) Bursaspor’dan dört oyuncudan fazla olduğu gerçeği göz önüne alınırsa durumun ciddiyeti sanırım daha iyi anlaşılır.
Top sürmenin çile olduğu zeminde ya serbest vuruş, kornerlerden gol bulursunuz ya da rakibin bireysel hatasını kollarsınız.
Nitekim de öyle oldu!
İkinci yarının ilk düdüğüyle birlikte İstanbul temsilcisinin şut bombardımanı da başladı. Bursaspor’un kaleyi bulan tek şutuna ve de maç boyunca attığı tek kornerine karşın, rakibin 11 köşe vuruşu kullanıp 6 da isabetli şut attığını söylersek fazla söze gerek var mı? Üstüne bir de dünkü hava şartları ve kazılarak temizlenmiş zemin eklenince oyuncu performanslarını 'İyi-kötü oynadı' diye değil, 'Mücadele etti ya da etmedi' diye ayırmamız lâzım.
Bursaspor’da gireniyle çıkanıyla terini sahaya dökmeyen oyuncu yoktu ama yakalanan üç net pozisyonda üç direğin arasına topu gönderecek oyuncusu da yoktu.Onun içinde hayati bir 2 puan uçtu!
MAÇIN YILDIZI: En az 5 gollük topu çizgiden falan değil, skorboarddan çıkaran kaleci Ataberk. Yani Tuzlaspor attı ama genç kaleci yemedi!
KIRILMA ANI: 24. Dakikada Burak Kapacak’ın attığı şutun bilardodaki bant misali iki yan direkten birden dönmesi...
MAÇIN HAKEMİ: Bursaspor’u katleden onca hakemi gördükten sonra Yasin Kol’un dünkü yönetimine sözümüz yok. Tek hatası Tuzla’nın kırmızı formasına karşın son bölümde maçı kırmızı topla oynatması. O kadar kusur kadı kızında da olur deyip geçelim...
