Başakşehir oyuncusu İrfan Can Kahveci’yi transfer edebilmek için Marsilya, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın kapışmalarını medyadan takip ediyoruz. Başakşehir tarafı 10 milyon Euro da diretirken, kulüpler bu rakama oldukça yaklaştı. Başarılı oyuncu başka bir talip çıkmazsa bu kulüplerden birine gidecek kulübü de daha önceki transferlerde olduğu gibi yine ihya olacak.
Bu transfer savaşını izlerken ister istemez Bursaspor’un içinde bulunduğu durum aklıma geldi ve bunları yazma ihtiyacı hissettim.
Zira yaşanacak kayba bakınca konu bizim kulüpte biraz ihmal ediliyor.
Bursaspor’un kadrosunda da bu sene en az İrfan Can kadar kendinden bahsettiren gençler var.
Üstelik kulübün yıllarca emek verip yetiştirdiği gençler bunlar.
İstanbul medyasının menajer ağzıyla, reyting için her gün bir yerlere sattığı diğerlerinden bahsetmeyeceğim.
Sezon sonu sözleşmesi biten Ali Akman’la ilgili tekrar bir şeyler söylemek istiyorum.
Üstelik O Ali Akman atttığı goller ve asistleriyle transferin gözdesi ve örnek verdiğim İrfan Can Kahveci'den çok daha iyi bir performans sergiliyor.
Ancak Bursaspor çok daha kıymetli olabilecek bu oyuncuyu para kazanamadan sene sonunda elinden kaçırmak üzere.
Öyle çerez parası kadar yetiştirme bedeli ile ya da transfer gerçekleşirse Bursaspor’a bırakılacağı iddia edilen imza parası, bir sonraki satıştan pay falan Bursaspor Kulübünün Ali Akman üzerindeki hakkını asla karşılamaz.
En başta şu soruyu sormak gerekiyor aslında.
Altyapı neden var?
Cevap basit…
Oradan oyuncu yetiştirip A takımda uzun yıllar forma giysin veya transfer olup kulübe para kazandırsın diye.
Ama bakıyorsunuz tam para kazanılacak oyuncu çıkıyor -Zeki Çelik örneğinde olduğu gibi- aptal birileri tarafından fark edilmeyip elden kaçırılıyor.
Diğer taraftan Ali Akman gibi bir oyuncu çıkıyor bu kez de sözleşmesi bittiği için elden kaçırılmak üzere.
Ali evet bu sene yetiştiriliş amacına uygun bir şekilde yararlı oluyor; ancak sene sonunda ayrılma ihtimali çok yüksek. Ve bu Bursaspor Kulübü bonservis ücreti almadan gerçekleşecek.
Bu da Ali’nin kulübüne borcunu ödemeden ayrılması demek.
Ali bu sene takıma faydalı oluyor, hepimizi tüm Bursasporluları gururlandırıyor; ancak iş sözleşme uzatıp Bursaspor’a para kazandırmaya gelince bir türlü imza atmıyor.
Ne Başkan Kamat, Ne Hocası Mustafa Er, Ne Adil Cenkçiler, Ne medya, ne taraftar koskoca Bursaspor Camiası Ali’yi ve ailesini ikna edemedi.
Bursaspor’un bu kadar paraya ihtiyacı olduğu bir dönemde böyle bir kayıp yaşaması kabul edilebilir bir şey değil.
Başkan tahtayı açamadı. Kulübün durumu ve yönetimin şartlarını düşünerek bu konuda kendilerine ben dahil birçok Bursasporlu öyle ağır eleştiriler yapmadık; ancak Ali konusu başka. Bu şekilde değerli bir oyuncuyu para kazanmadan bu kulüpten kaçırmak çok büyük başarısızlık olur.
İşte bu yüzden Başkan Kamat ve yönetimin tekrar bu konuya yoğunlaşıp Ali’ye sözleşme imzalatması gerekiyor.
Ali kendi kariyerini düşünecek tabi ki; ama Bursaspor kulübü de madden ve manen haklarını aramak zorunda.
Taraftar da konuya kulüp penceresinden bakıyor haliyle. Onlar, oyuncunun değil, kulübün taraftarları sonuçta.
Ali’ye bu konuda daha önce de seslendim, başka meslektaşlar da yazdılar.
O’nun sözleşme yenilemesi transferine asla engel olmaz.
O’nu gerçekten isteyen kulüp zaten her şartta bedelini öder alır.
Zaten şu anki döviz kuruyla Avrupa kulüpleri için Bursaspor'uh isteyeceği miktar para değil onlar için.
Olayın açılımı belli. Ali sözleşme uzatırsa kulübü de kazanır kendi de kazanır.
En önemlisi tüm şehirde vefasıyla anılır.
Yok eğer sözleşme uzatmadan yani Bursaspor kulübüne hak ettiği parayı kazandırmadan giderse o takdirde sadece kendini düşünmüş olur ve en kibar tabirle tüm Bursasporluları çok üzer.
Evet Sayın Başkan…
Ali’nin Bursaspor’un sözleşme uzatma teklifini düşünmeden kabul etmesi gerekirdi.
Bu Bursaspor Kulübünün O’nun üzerindeki manevi hakkıydı.
Ancak akıl hocaları buna engel olduğuna göre artık araya kırılamayacak birileri mi sokulur ne yapılır bilmiyorum; ama bu sorunun artık çözülmesi gerekiyor.
Bursaspor’un hele ki bu içinde bulunduğu şartlarda böyle bir kayba tahammülü oimamalı.
