USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BU SESE KULAK VERİN!

06-01-2021

“Biz Bursaspor’u soyduk, sahte faturalarla kasada kalan parayı paylaşıyorduk”  

Bu cümle Bursaspor’da kulübünde geçmişte muhasebecilik yapan birine ait. (paylaştıran da o zaman ki muhasebe müdürü)

Bu itirafını, itirafı yaptığı kişiden bizzat dinlemiştim. 

Aynı muhasebecinin, Bursaspor’un parasını repoya yatırıp kazanç elde ettiği de iddia ediliyordu. Kulübe verdiği diğer birçok zarar da cabası.  

Zaten foyası ortaya çıkmasın diye odasına kimseyi sokmadığı hatta izin dahi kullanmadığı kulüp çevreleri tarafından sürekli dillendirilirdi. 

Hem muhasebe yardımcısıyken hem de muhasebe müdürü olduğunda bunları yapmıştı. 

Bu bahsi geçen her iki muhasebeci de hatırı sayılır bir tazminatla kulüpten ayrıldılar. 

“BURSASTORE İÇİN RÜŞVET VERDİM”

Bir diğer örnek… 

“Bursastore mağazalarına benim yaptığım ürünlerden almaları için Bursastore sorumlusuna ve kulüp müdürüne rüşvet verdim” 

Bu da Bursastore mağazalarına ürün yapan bir tedarikçiye ait. 

O rüşvet verdim dediği kişi de kulüpten ayrıldı. O da hatırı sayılır bir servetle. 

Hatta onun kullandığı kulüp hattını kullanan çalışan “Sürekli sahip olduğu birçok emlakla ilgili mesajlar geliyor” diye bizzat bana söylemişti. 

Sıradan bir çalışanken, aileden gelen bir servete de sahip değilken edindiği servetin kaynağını tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek. Zira başka icraatlarının ! olduğu da kulağımıza geliyordu. 

GÖREVİMİ YAPIP GEREKEN KİŞİLERE DUYURDUM

Gazeteciliği geçtim Bursasporlu bir taraftar olarak bu kişilerin kimler olduğunu ve yedikleri haltları başkanlara, yöneticilere, danışmanlara söylemedim, “gereğini yapın” demedim zannetmeyin.  

Telefonla ve bizzat kulübe gidip yetkililere defalarca anlattım. Kulüpten atılmaları ve yaptıklarının hesabının sorulması için ne gerekiyorsa yaptım. Hatta o rüşvet vereni de kulüp sorumlularından biriyle de anlatması için görüştürdüm. 

Evet kişiler kulüpten uzaklaştırıldılar; ama elde ettikleri kazanç yanlarına kar kaldı. 

DAHA BÜYÜK SOYGUNLAR !

Bakın bunlar en küçük hırsızlıklar. Şu an ki borç içinde devede kulak bile değil. 

Bir de BAZI eski başkanların ve BAZI eski yöneticilerin menajerlerle yaptıkları büyük soygunlar var. 

O soygunların da farklı yöntemleri var.  

Ama ortak noktaları minareyi çalıp kılıfını hazırlamış olmaları. 

En bilindik üç yöntem var. 

“Para benim değil mi istediğimle bölüşürüm” 

Bu söz de “Transferler için yöneticilere, teknik direktörlere komisyon veriyor musunuz?”  

Sorusuna Bursaspor’la en çok iş yapan menajerlerden birine ait. 

500 bin liralık topçuya 1,5 milyon verip üstelik 3 yıllık sözleşme yapılarak bu alışverişten alınan komisyonun bölüşülmesi yolsuzluk yöntemlerinden sadece biri. 

Birde futbolcuya 1 verip 3 vermiş gibi kamuoyu önüne sözleşme konması var ki bu duruma bazı futbolcular da göz yumabiliyor. Futbolcu kendisiyle anlaşılan o gizli rakama razı oluyor, resmi sözleşmede yazanı da menajerlerle, başkan, yönetici ve komisyoncu hoca paylaşıyor. 

Tabi ki ne kadar çok oyuncu transferi ve satışı olursa o kadar çok komisyon dönüyor dolayısıyla ortaklar da ! köşeyi dönüyor. 

Oğlunun düğünü için sağdan soldan borç isteyen, kredi çeken; ama başkan olduktan sonra ise birdenbire zenginleşen, araziler, son model arabalar, işyerleri kuran başkanlar biliyoruz.  

Mal varlıkları artan yöneticiler biliyoruz.  

Hepsi de minareyi kılıfına uydurmayı başardıklarından bir sonuç çıkmıyor. 

Bir de “Kulübe şu kadar borç verdim” diyerek üstelik o verdiğini iddia ettiği parayı döviz kurunun artmasıyla kat be kat fazla almaya çalışanlar var. 

Verdiğini iddia ettiği parayı verdiğini ispat edememiş bir de üstüne üstlük birkaç misliyle geri almaya çalışıyor. “Alacağım var deyip Bursaspor’un mal varlıklarına çöküyorlar, gelirlerine temlik koyuyorlar. 

Geri plandaki kulübe ‘Egemenlik’ kurmak isteyen akıl hocalarının talimatlarını harfiyen uyguluyorlar. 

Son dönemde görev yapan her çalışan, her başkan ve her yönetici için söylemiyorum tabi ki; ancak Bursaspor kulübü soyuldu, soydular. 

En alt kademesinden, en üstüne kadar “Bazı” kötü niyetlilerce soyuldu.  

Bursaspor’un şu an 600 milyona lira civarı borcu olduğu ifade ediliyor. 

Bu borç son 7-8 yılda oluştu.  

Bu 7-8 yılda kulübün futbolcu satışı, yayın, reklam, şans oyunları, kombine ve bilet gelirleri, otopark, ürün satışı ve diğer kalemlerdeki toplam geliri de tahminen 1 milyar liranın üzerindedir. 

Mevcut borcu da eklediğimizde 1 milyar 600 milyon, eski parayla da yazacağım 1 katrilyon 600 milyar liralık bir rakam söz konusu. 

Şimdi burada soru basit.  

Bu rakamın ne kadarı gerçekten transfere, maaşlara, kulübün diğer tüm sabit giderlerine harcandı?  

Bu soruya tatmin edici yanıtlar hiçbir zaman verilemedi.  

Kongrelerde ibra edilmediler, denetleme kurulları araştırmalar yaptı ancak bir sonuç alınamadı. 

Bursaspor’u maddi manevi zarara uğrattılar, üstelik de küme düşürdüler. 

Üstüne üstlük hem hesap vermiyorlar hem de utanmadan alacaklıyız diyorlar! 

ÜZERİNE GEREKTİĞİ GİBİ GİDİLMEDİ 

Gelen başkanlar ve yönetimler de nedense bir türlü bu davaların üstüne hakkıyla gitmediler ya da gidemediler. Hatta üstünü örtmeye çalıştılar. Çekindikleri bir şeyler vardı demek ki. 

İşte tüm bunlara dur demek ve hesap sormak için bir grup kongre üyesi harekete geçti ve dava açtı. 19 Ocak’ta ilk dava görülecek. 

Kongre üyesi ve tribün lideri Selim Kurtulan, geçen akşam kısa adı BURKÜP olan Bursaspor Kongre Üyeleri Platformu’nun canlı yayınında dava için tüm Bursa’dan destek istedi. Bursaspor kulübünün de davaya müdahil olmasını istediklerini bu yönde çağrı da yaptıklarını ancak olumsuz yanıt aldıklarını ifade etti. 

BURSASPOR KULÜBÜNDEN ŞOK CEVAP ! 

O olumsuz yanıtın belgesi de şu an bende var. Yazının altında da paylaştım zaten.

Bursaspor Kulübü Derneği Vekili Avukat Muhammed Yavuz imzalı belgede “gerekçeler” anlatıldıktan sonra “Haksız ve Hukuki dayanaktan yoksun davanın usulden REDDİNE mahkeme masraf ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz” deniyor. 

Yukarıda kulübün her alanında yaşanmış şeyleri kısaca anlatmaya çalıştım. Kim bilir daha neler var.

SADECE BURSASPOR DEĞİL TÜM BURSA MÜDAHİL OLMALI 

Bursaspor’un hakkının arandığı bir davada Bursaspor’un müdahil olmamasının ve buna karşı çıkmasının izahı olamaz.  

Bursaspor kulübünü geçtim herhangi bir Bursasporlunun bile o davaya müdahil olup destek vermesi boynunun borcudur. 

Bursaspor’un parası emanettir o emanete hıyanet edenlerden hesap sorulmadıkça, Bursaspor’un hakları aranmadıkça yeni hırsızlar gelir ve yine kulübü soyup soğana çevirirler. 

Selim Kurtulan ve beraber hareket ettiği kongre üyelerine başta Bursaspor kulübü olmak üzere tüm Bursasporluları gerçekten destek vermesi Bursasporluluğun gereğidir.  

Yapılan yanlışa sessiz kalmak o yanlışa bizi ortak eder.  

Dolayısıyla Bursaspor’a yapılan yanlışlara sessiz kalıp o yanlışlara ortak olmak isteyen bu davaya karşı çıkabilir veya görmezden gelip susabilir! 

Ancak samimi Bursasporluların artık susmaya hiç niyeti yok. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?