USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yeşil hidrojen

07-12-2020

 Atmosfere bırakılan bu salınımların %22’sinin ulaşımdaki araçlardan kaynaklandığını da.
Bu salınımları azaltma, hatta sıfırlama hedefine yönelik araştırmaların yapıldığını, ulaşımda hidrojen ve elektriğin sıfır karbon salınımlı güç kaynağı olarak kullanılması yolunda atılan adımları da.
Bugün size bu adımlardan birini, sadece ulaşımda hidrojen kullanımını değil, hidrojenin üretiminde de sıfır karbon salınımını hedef alan bir projeyi aktaracağım.
Evet, hidrojen petrol ürünleri üreten sanayi sektörü tarafından yoğunlukla kullanılan bir gaz türüdür.
Ancak hidrojenin üretiminde de sera gazı salınımları oluşmaktadır. BP, dünyanın dev petrol ürünü üreticisi, Danimarkalı bir güneş enerji gurubu Orsted ile iş birliği yaparak, sıfır karbon salınımlı hidrojen üretimini başardı.
Bugün BP’nin büyük bir rafinerisinde endüstriyel ölçekli 50 megavatlık bir elektrolizle yeşil hidrojen üretiminin heyecanı yaşanıyor.
Bu üretimle yeşil hidrojen, rafineride kullandıkları fosil yakıt bazlı hidrojenin %20’nin yerini alacak, birkaç yıl içinde de üretim hızla büyüyerek tamamını kapsayacak ve petrol devinin ilk büyük ölçekli projesi olacak.
Bu arada AB ve dünyanın dört bir yanındaki ülkeler de, sera gazı salınımlarını azaltmak için yenilenebilir kaynaklardan üretilen hidrojenin kullanımını teşvik ediyorlar.
Yeşil hidrojen elektroliz yoluyla üretiliyor. Süreçte kullanılan elektrik enerjisi, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklardan geliyor.
Bu arada BP-Orsted gurubu, Kuzey Denizi’nde oluşturacakları bir açık deniz rüzgar çiftliği tarafından desteklenen Kuzey Almanya’daki rafinelerinde de yeşil hidrojen üretecekler.
BP uzmanları yaptıkları açıklamada bu üretim sisteminden beklediklerinin, yeşil hidrojenin sadece maliyetleri düşürmekle kalmayacağının, aynı zamanda rafineri ve BP’nin genel çalışma alanlarında daha geniş bir etkiye sahip olacağının altını çiziyorlar.
Ancak şu anda yeşil hidrojen, doğal gaz veya gri hidrojenden çok daha pahalıya mal oluyor. Bu konuda yapılan araştırmalar yeşil hidrojen üretim maliyetini düşürme yolunda yoğunlaşıyor.
BP- Orsted Projesinin gelişmesinden beklenenin, yapılan araştırmalar sürecinde elde edilen bilgi birikimi ile sistemin geliştirilmesini öğrenme olduğunu, açıklıyorlar.
Bu öğrenme sürecinde tabii maliyetleri düşürme yolları üzerinde de geniş kapsamlı çalışmalar süregelmektedir.
Zira üretim maliyetini düşürmek, sistemin büyüme hızının artmasının anahtarı olacaktır.
Görüldüğü gibi, dünyanın irili ufaklı tüm sektörlerinde, iklim değişikliğinin motor yakıtı olan sera gazı salınımlarını azaltma ve hatta sıfırlama yolunda, çok geniş kapsamlı çalışmalar yapılmaktadır.
Ben her vesile ile iklim değişikliği alanındaki gelişmeleri, gazetemizin okurları içinde ağırlıklı yeri olan değerli sanayicilerimizin bilgilerine sunuyorum ve ümit ediyorum ki, sizler de üretim süreçlerinize İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ faktörünü yerleştirirsiniz…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?