USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KENDİNİZE GELİN!

05-12-2020

Mustafa Er Ümraniye’ye karşı farklı bir 11’le başladı. Kaleyi tekrar Ataberk’e teslim ederken Ertuğrul’u sahaya sürmüştü. Aykut’u hiç düşünmemiş Burak Kapacak’ı ise yanına almıştı.  

Özellikle son haftalarda Burak Kapacak’ın performansını 90 dakikaya yayamadığını ifade edip eleştirenlerden biriyim; ancak mevcut kadroda topu ileriye en kolay taşıyabilen ve skora her an etki edebilen Burak’ın kulübede olmasını pek doğru bulduğumu söyleyemem.  

Ev sahibiysen maçları ilk yarıda koparman gerekiyor. İkinci yarıda rakibin direnci artıyor veya maçın kontrolünü her anlamda kaybetmiş olabiliyorsun.

Ayrıca Burak’ın yerine Recep’e değil de Çağatay’a şans verilebilirdi. 

Hakemin başlama düdüğü ile birlikte Bursaspor’un üzerine gitmeye çalışan aynı zamanda da önde basarak oynatamamaya çalışan ve hataya zorlayan bir Ümraniyespor vardı sahada. 

Ev sahibi Bursaspor rakibin bu oyun anlayışıyla karşı sahaya geçmekte zorlandı. 

Ne ortadan ne de göbekten rakibin üzerine uzun süre gidilememesi Kerem- Özer değişikliğine neden oldu. Fizik üstünlüğünü iyi değerlendiren ve Bursaspor’u olması gerektiği gibi ciddiye alan İstanbul ekibi oyun disiplininden şaşmazken ilk yarının son anlarında bu çabasının meyvesini de almayı bildi.  

Tabi ki burada ligin en fazla gol yiyen defansı unvanına sahip Bursasporlu oyuncuların payını da unutmamak lazım. Ceza alanına süzülen topu her zamanki gibi öylece seyrettiler.  

İkinci yarıya kaçınılmaz olan Burak Kapacak - Recep değişikliği ile başlayan Bursaspor gol pozisyonu bulmak için biraz daha riske girmeye çalıştı. Ancak bunun gol pozisyonu kısmı gerçekleşmezken risk kısmı sürekli yaşanmaya başladı.  

Kalede Ataberk, Ümraniyespor’a karşı ne kadar direnemeye çalışsa da, ceza sahasına inen topları seyrederek savunma yaptığını zanneden arkadaşlarına pek direnemedi ve ikinci golü de ağlarında gördü. 

Emirhan’ın frikik golü coşku ve istek getirir mi diye umutlanırken boşuna hayal kurduğumuzu görmemiz gecikmedi. Ahı gitmiş vahı kalmış Musa Sow Bursaspor’un savunmasının arkasına sarkarak golünü attı ve skoru belirledi. 

Kadro tercihi hataları ve oyun içindeki pozisyon hataları bir şekilde anlaşılabilecek şeyler; ancak bu maçtaki iştahsızlığın, etkisizliğin, mücadele azlığının anlaşılabilir tarafı yok.  

Kendi sahanda Ümraniye gibi bir takıma doğru dürüst pozisyon bile bulamıyorsan yeterli mücadeleyi de göstermemişsin demektir. 

Hem Mustafa Hoca hem de oyuncuları her anlamda formsuzdular. 

Ataberk’i ayrı tutuyorum tabi ki. 3 gol yemesine rağmen Bursaspor’un en iyisiydi. İsmail de birşeyler yapamaya çalışıyordu.

Kendi sahanda Ümraniye ile oynarken yeniliyor ve en iyi performansı da 3 gol yiyen kalecin gösteriyorsa aslında çok da söylenecek bir şey yok. 

Hem hoca hem de oyuncular kendilerini sorgulayıp derslerini çıkarmalılar. 

Sahadaki isteksizliğin, lakayıtlığın kabul edilebilir tarafı yok. 

Hangi şartlar altında olunursa olunsun giyilen forma Bursaspor formasıdır, o forma altında kimsenin bu şekilde isteksiz olmaya hakkı yok. 

Söz konusu sözleşmeler falan olunca menajerlerin veya dayıların, amcaların gazına gelip hareket ediyorsanız sahada da iyi performans göstermek zorundasınız. 

Aksi takdirde kaleye diye vurduğunuz; ama taca çıkan toplarla ne İstanbul’a, ne de Avrupa’ya; ancak geldiğiniz yere Vakıfköy’e geri gidersiniz.

Hepiniz kendinize gelin. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?