USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SÖZ KONUSU BURSA’YSA! 

14-11-2020

Bursa’nın ülke ekonomisine katkılarının karşılığını alamadığını daha önceki yazılarımda sık sık ifade etmiştim.  

Bu durum değişene kadar da bu konuyu, bozuk plak gibi papağan gibi yazmaya devam edeceğim. 

Bu da o yazılardan biri… 

Peki bu durum benim yazmamla değişir mi? 

Bu konuda bir şeyler yapması gerekenler yani siyasiler ve kentin tüm ileri gelenleri şu ana kadar olduğu gibi koltuklarını düşünüp ölü taklidi yapmaya devam ederlerse değişmez tabi ki.  

Onu da en baştan ifade etmek istiyorum. Benim amacım farkındalık oluşturmak. 

Büyükşehir Belediye Başkanı'nı Aktaş'ın 1000 günlük icraat sunumuna değinmeyeceğim.

O'nun takdirini tüm Bursalılar yapıyor zaten.

Geçtiğimiz günlerde Üsküdar-Eminönü vapuru ile karşıya geçiyorum. Elimde telefonum haberlere bakarken bir gözümde televizyonda. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul’a yapılan metro hatlarını tanıtıyor. Tam o an ne tesadüftür ki elimdeki telefona Anadolu Ajansı’nın “Bursa’nın ihracat şampiyonu” olduğuna dair haberi düşüyor. 

İstanbul’a yapılan ve yapılacak olan metro hatlarını 20 dakika boyunca memnuniyetle izlerken -ki yolculuk bitti tanıtım bitmedi- İhracat şampiyonu vergi vermede de zirvede yer alan Bursa’da şu ana kadar 1 kilometre bile metro hattı yapılmadığını düşünerek şehrime yapılan haksızlığa ve ihmale üzülüyorum. 

Avrupa’nın 18. büyük şehri Bursa’da metro yok, demiryolu yok, hızlı tren yok, rantabl bir havaalanı yok. 

Şehir içi yolların ve kavşakların yetersizliği ile trafik arapsaçı haline gelmiş durumda. 

Ülkeye yıllardır ekonomik olarak en çok katkıyı veren şehri olacaksın; ama hizmet almaya gelince “Kendiniz halledin” denilecek veya "Biz yapalım" dediklerinde de o ödenekler bir türlü gelmeyecek veya yetmeyecek.

Bu kabul edilebilir bir şey değil. 

Bursa her alanda ihmal ediliyor. 

Bursa’da ulaşım ve kentsel dönüşüm sorunların en başında gelenler. 

Lafta kalan söylemler dışında icraat göremiyoruz. 

Yapılan her yatırım ya hiç başlamıyor başlayanlar da kaplumbağa hızından bile yavaş ilerliyor. 

2016’da hizmete girecek denilen hızlı tren 2026’ya bile yetişse razı olacağız.  

4 yıldır yerinde sayan 9 Km’lik terminal raylı sistem inşaatını artık yazmaktan bıktım. 

Şehir dışından gelen yakınlarımız "Aa bu bitmedi mi daha?" diyorlar.

Finansmanının büyük bir bölümünü hayırsever bir iş adamı Celal Sönmez’in karşıladığı Acemler’deki hastane inşaatı 3 yıldır öylece kaldı. 

Buna karşın şehrin yükünü çeken 4 hastane sırf şehir hastanesine insanları yönlendirmek için kapatıldı. 

Şehrin dışına yapılan o şehir hastanesi için şimdi ilave masrafla raylı sistem yapılacak.  

Şu plansızlığa bakar mısınız lütfen.

Stadı eski yerine yapıp şehir hastanesi de Acemler’e yapılsaydı fena mı olurdu? 

Yanından hazır raylı sistem de geçiyor.  

Tabi ki Acemler Kavşağı bu yükü kaldıracak hale getirildikten sonra bu yapılabilirdi. 

Eski muhacir pazarının oraya bir meydan yapılıyor o da “Bitmeyen stadımız” gibi “Bitmeyen Meydan” unvanını almak üzere!  

Bir meydan yapımı 10 seneden fazla sürer mi?

Söz konusu Bursa’ysa sürüyor işte.  

Kamulaştırma falan 1-2 sene geciktirir de bu kadar da değil. 

Elalem o sürede 100 km metro hattı yapıyor, bizim başkan da meydan inşaatına turistik geziler düzenliyor ! 

Hisar projesi dendi "Tarih ayağa kalkacak" dendi. Orada da bir sokak yenilendi öylece kaldı.

Hanlar Bölgesi de Bursa’yı bekleyen bir başka sorun. Resmi binalar yıkıldı.

Ya sahipli olanlar?  

Bakın görürsünüz. Orası da sürüncemede kalacak. Mahkemeler, yürütmeyi durdurmalar falan neler olacak. 

Lafta kalan ya da boş arazilere ve Nilüfer'deki 25-30 yıllık binalara yapılan sözde kentsel dönüşüme ise başka bir yazıda değineceğim zira o başlı başına bir problem.

Muhalefetin belediyeleri Nilüfer ve Mudanya’da da durum farklı değil. 

Onu da ifade etmek istiyorum.  

Nilüfer’de yıllardır olduğu gibi ilçeye vizyon katacak bir belediye projesi göremiyoruz.  

Sosyal projelere karşı değiliz tabi ki; ama şöyle güzel bir proje de bekliyoruz haliyle.  

Ama yok maalesef. 

Mesela seçimde söz verdikleri Ayvalı Dere Projesini “Bizim yetkimiz de değil” diyerek boşveriyorlar. 

Mudanya’nın da “Bitmeyen Yıldıztepe Projesini” de görüyoruz bu arada. Trafik sorununa falan hiç girmiyorum. 

Mudanya sahil de Bursa’daki yanlış projelere bir örnek; ama onun Mudanya Belediyesi ile bir alakası yok. Altepe’nin marifetiydi. 

Yazının ana konusuna dönecek olursam kısacası Bursa Ankara’dan hak ettiği desteği bir türlü göremiyor.

Yavaş ve yanlış belediye hizmetleri de buna eklenince sorunlar çözülemiyor.

Ülke ekonomisine bu kadar katkı sağlayan bir şehrin bugüne kadar alamadığı hizmeti alması için artık birileri daha yüksek ses çıkarsın lütfen. 

Bunu yapması gerekenler makamlarının hakkını versinler. 

Söz konusu Bursa’ya hizmetse, koltuklar da makamlar da teferruattır.

Yani Bursa'yı sevenler ve gerçekten hizmet etmek isteyenler için öyle olmalı. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?