USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

LOCA IN TRİBÜN OUT!

02-11-2020

TFF tüm sağlık tedbirleri uygulanmak şartıyla lig ve kupa müsabakalarında locaların yüzde 50 kapasitesi kadar seyirci alınmasına karar vermesiyle statlarımız sınırlı da olsa seyirciye kavuştu.

Ne var ki; gözlemlerimize göre bu uygulama ne adil ne de sağlıklı...

İkinciden başlayalım sağlıklı değil çünkü 10 kişilik localarda 20, 20 kişiliklerde ise en azından 30 seyirci neredeyse kucak kucağa oturuyor. Taraftar zaten takımına desteğe gelmiş bağıracak çağıracak. Bu nedenle maske doğal olarak hak getire, iyi güzel de mesafe nerede?

Hem de localar stadyum içerisinde kapalı birer alan olmasına, Kovid-19’un en kolay kapalı alanlarda yayılmasına ve locaların kaçınılmaz şekilde klimatize edilecek olmasına rağmen...

TFF’nin kararının neden adil olmadığına gelince...

Bizim ülkemizde ise seyirci kabulüne sadece “Loca”lardan başlanmış olmasını seçkinci/elitist bir tercih olarak görüyorum...

Her türlü seyahat aracında yan yana bulunmamızda bir mahsur yok, otobüste, metroda, tramvayda hele hele minibüslerde dip-dibe taşınmamızda, işe gidip gelmemizde mahsur yok ama stat tribünlerinde, açık alanda birer-ikişer koltuk atlayarak oturup maç izlememiz, yasak!

Yesinler o yasağı!

Futbolcular seremonide sosyal mesafeye uygun olarak yan yana aralarında birer metre mesafe ile diziliyorlar görüntüyü kurtarıyorlar belki ama sonra hakem düdüğü çalınca ne oluyor sosyal mesafe?

Yani resmen tiyatro oynanıyor!                            

43 bin kapasite ile TFF 1.Ligin ‘En Büyük Stadı’ Timsah Arena ile 5-6 kent stadyumunu bir kenara koyup, Bandırma, Ümraniye, Tuzla, Keçiören, Menemen, İstanbulspor, Bolu, Giresun’a ne diyeceğiz. Adamların bırakın locayı, soyunma odalarında yedekleri içeri sığmadığı için kapı önünde bekliyor!

Stadyumlar locası olmayan “gariban” futbolseverlere kapalı ama locası olan “kalantor” iş insanlarına ve onların misafirlerine açık.

Loca serbest, tribün yasak!

Peki; anlı-şanlı yorumcuların ekranlarda bu konuya değindiklerine hiç tanık oldunuz mu?

Pardon ben oldum!

Ne hikmetse televizyonda bir hakem eskisinin, Fenerbahçe’nin maçını locada izleyen Acun Ilıcalı’ya dair yaptığı “Orada ne işi var?” yorumunun üstüne dakikalarca süren geyik muhabbetini şaşkınlıkla izledim...

Futbolumuzu yönetenlerin bu türden çifte standartlarını görüp, yaşayınca insana öyle bir burukluk çöküyor ki; anlatılmaz, yaşanır cinsten...

 

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?