Klasmandaki sıralamaya Bursaspor gözlüğüyle bakarsak, 7 puanla 12. basamakta duran Kırkpınar deyimiyle ligin şimdilik orta boy pehlivanı görünümündeki Timsah, başaltına ve de düşme hattına sadece 3 adımlık bir uzaklıkta...
Bu da şu demek...
Yeşil Beyazlı ekip bir galibiyetle kendini yukarı fırlatıp zirve sıcaklığının içine girebilir, bir mağlubiyetle de dipteki iğneli fıçının içine düşebilir...
Yani her an her şey olabilir!
Mutlaka kesin ölçü değil ama yine de bizlere ipucu vermesi açısından önemli bir ayrıntı gibi gözüken bu ligde geçtiğimiz iki sezonun aynı süreçteki fotoğrafına göz attığımızda benzerlikler görüyoruz...
Aynı periyotta sıralamada ilk 8 arasına giren iki takım direkt Süper Lig’e yükselirken, o grup içine sıkışmayı başarmış 4 ekip de play-off oynamaya hak kazanmış...
Keza geçen yılın 7. hafta panoramasında Bursaspor’un yine tek haneli puanıyla (9) bugünkü konumuyla benzer bir durumda(11.) olduğunu fark ediyoruz.
Ne var ki, geçen sezon rakiplerini ısırarak kovalayan Timsah’ın bu yıl sanki dişlerinin döküldüğü acı ama gerçek...
Bırakın ısırmayı, yutkunamıyor bile!
İki deplasman sonrası Bursaspor’un evinde oynayacağı Boluspor maçına da değinerek noktalayalım...
Kadrosuna 32 yeni oyuncu katarak sezona iddialı bir giriş yapmayı planlayan Yarenler piyasa değeri 5.62 Milyon Euro 26 yaş ortalamalı ve de 7 yabancılı bir ekip oluşturmasına rağmen ligdeki performansıyla ters orantılı bir konuma sahip.
Geride kalan hafta sonunda dibe çakılınca Teknik Direktör Ahmet Taşgetiren ile yollarını ayırıp eski çalıştırıcılarından Reha Enginer’i göreve getiren Boluspor’un en değerli iki oyuncusu Başakşehir’den transfer yıldızı adayı Alican Özfesli (700 bin Euro) ile 525 bin Euro bedelli Sırp forvet Mihalovic...
Panama kökenli Mosquera ligin en az gol yiyen kalecilerinden biri... Geçmişte Bursaspor forması giyen Bekir Yılmaz’ın yanı sıra Mertan Öztürk, Kerim Alıcı, uzun sakalı ve de şortuyla Türk futbolunun renkli profillerinden Aykut Özer takımın ağır topları... Toparlarsak; maç öncesi terazide Bursaspor kefesinin çok daha ağır bastığı mücadelede, büyük bir olasılıkla kadrolardan çok teknik adamlar belirleyici unsur olacak.
Golü bir an önce bulma mecburiyeti Mustafa Er’i kontrollü oyun yerine 'topyekûn hücum'a yöneltirken, rakibin çiçeği burnundaki hocası ise büyük bir olasılıkla 'önce durdur, sonra vur' şablonuna sarılacaktır.
Bu nedenle de beklentimiz o dur ki Timsah Arena’da 'inceldiği yerden kopacak' bir 90 dakika izleyeceğiz.
