Bursaspor öyle kupalardan kupalar koşan bir kulüp değil. Bu nedenle taraftarının en büyük avuntusu şampiyonluk yaşamış diğer kulüpleri yenebilmek. Timsah son birkaç senedir bunu da yapamaz oldu.
Bu hafta rakip bu ekiplerden biri olan Beşiktaş takımı.
Siyah beyazlı camianın da bir kesimi tarafından derbi olarak görünen bir karşılaşma oynanacak. Bursasporlular için de önemi malum. Bursaspor-Beşiktaş maçları sanılanın aksine 2004 yılından beri değil, geçmişte de derbi kıvamında oynanırdı. Bunun en büyük nedeni Bursaspor’un Beşiktaş’ı çok kritik maçlarda yenmesiydi. 1980’in 7 Eylül’ündeki 5-0’lık tarihi skor, kupa maçlarındaki üstünlük, şampiyonluğa giden İstanbul ekibine atılan çelmeler Siyah beyazlı camiada da Bursaspor maçlarının önemsenmesine yol açtı. Kısacası her iki ekip açısından da madden ve manen çok önemli bir maçın arifesindeyiz.
Beşiktaş formda ve pozitif futbolunu sonuca yansıtabiliyorlar. Ligin zirvesindeler. Bursaspor ile karşılaştırdığımızda favori görünen İstanbul temsilcisi.
Maçın Bursa’da olması avantajını en iyi şekilde kullanmak için tribüne büyük görev düşüyor. Rakibin ve hakemin üzerine kurulacak baskı çok önemli. Uyutan veya kendini eğlendiren değil, boğucu tezahüratlar seçilmeli.
Bursaspor kadrosunun çoğu yabancı. Bu maçın önemi ne derece anlatılabilecek bilmiyoruz. Kulüp yetkilileri tabi ki anlatırlar; ama bunu en iyi anlatacak atmosferdir. "Böyle maçların taktiği olmaz" falan denir; ama doğru değil. Burada en büyük iş Ertuğrul Sağlam'a düşüyor. Öncelikle kesinlikle galibiyet hedeflenmeli. Buna uygun kadro ve taktik ile sahaya çıkmak, oyunun gidişatına göre doğru müdahaleler her maç gibi bu maçında kaderini belirler. İki takım arasında kalite ve form durumu farkı var. Bu farkı kapatmanın tek yolu, çok koşmak ve ceza almayacak boyutta ama maksimum derecede sertlik. Rakibi önce tribün ile daha sonra da sert futbol ile korkutmak gerekiyor. Eğer saz Beşiktaş’ın eline verilirse işin içinden çıkılmaz bir hale gelebilir.
Beşiktaş maçları Bursaspor taraftarı için çok önemli. Kaybedilirse, tepkiden herkes nasibini alır. Ama olası bir galibiyet Bursaspor’u havaya sokar ve işin başındaki herkes de rahat bir nefes alır. Bir başka açıdan bakarsak, Bursa’da iken “İstanbul akvaryumunun suyu kirli” diyen; ama İstanbul’a transfer olunca, o suya hemen ayak uyduranlara Uludağ’ın temiz havasını aldırmak gerekiyor.
