Bursaspor’un rakibi Altınordu’ydu.
Emirhan’ın yine sol bekte olması dışında Mustafa Er’in sahaya sürdüğü kadroda bana göre problem yoktu.
Bursaspor ilk yarıda sahada hemen hiç yoktu. Rakip kaleye bile ilk kez 28. dakikada gidilebildi.
Hatta uzun süre orta sahayı bile geçmekte zorlanıldı. Timsahlar ilk yarının son çeyreğinde birkaç girişim yapar gibi oldu; ama gollük pozisyona dönüşemedi.
Maçın bu bölümünde orta sahada hiç yoktu yeşil beyazlılar. Zaten bu oyunun sebebi de buydu.
Takımın en iyisi Ataberk’ti diye yazsam aslında hiç bu kadar laf kalabalığı yapmadan durumu anlatmış olurdum
İkinci yarıya sakatlık nedeniyle Ozan İsmail Koç yerine Vefa Temel ile başladı Mustafa Er
Bu zorunlu değişiklik Bursaspor'a yaradı. Zira Genç Vefa'nın hareket getirdiğini en baştan yazmak istiyorum
İkinci yarıya biraz tutuk başlayan Bursaspor sonradan toparlanarak orta sahayı hızlı kat etmeye ve topu iyi kullanmaya başladı. Bunun semeresini de aldı. Burak Kapacak’ın şık topuk pasını iyi değerlendiren geriden gelen Emirhan takımını öne geçiren golü attı.
Bu gol skor tabelasını Bursaspor lehine değiştirirken ben de “oyunculara biraz daha özgüven gelir mi acaba?” diye düşünüyordum.
Gol sonrası birkaç dakika yüklenmeye çalıştılar; ancak ev sahibi ekip oyunun kontrolünü yine alarak beraberlik için saldırmaya başladı. Bursaspor’un golden sonra çok fazla çekilmesi endişe vericiydi.
Bu dakikalarda yine sahneye Ataberk çıktı. Genç eldiven takımı oyunda tutmak adına ne gerekiyorsa yapıyordu.
Derken savunma hatasını golcü sezileriyle ve yeteneğiyle değerlendiren Ali Akman sahneye çıktı ve Bursaspor’u rahatlatan golü attı.
İki yıldır her maç yazımda “Ali Akman oynamalı” diye papağan gibi yazan hatta “Ali Akman oynatılana kadar yazamaya devam edeceğim” diyen ben de sevinmekten çok oynatılmadığı maçları düşünüp hayıflandım.
Bursaspor ikinci golün ardından da etki işler yaptı sahada.
Skora aldırmadan üretken olmak, pozisyon zenginliği yakalamak önemlidir.
Kondüsyon ve fizik olarak da oyuncuların iyiye gittiğini görmüş olduk.
Özer başta olmak üzere tecrübeli isimlerin de performanslarını artırmaları gerekiyor. Onu da ilave etmek istiyorum. Zira bu halleri hiç yeterli değil.
Timsahlar ligin ikinci haftasında galibiyetle tanıştı ve özgüven kazandı.
Galibiyetler geldikçe, kazanma alışkanlığı edinildikçe Timsah’ın hedefine yürümesi kolaylaşacaktır.
Tebrikler Mustafa Hoca, tebrikler çocuklar…
