Ligin ikinci haftasında Bursaspor’u İzmir’de ateşten bir 90 dakika bekliyor. Her ne kadar rakip yıllardır olduğu gibi flaş ve de hedefli bir takım olmasa da dinamik, enerjik ve de uzun bir süre birlikte oynamanın getirisiyle uyum sorunu pek yaşamayan bir takım kimliğinde...
Altınordu’da başardığı işleri bütün Türkiye biliyor zaten. Fakat bir kez de buradan hatırlatalım bir kısmını... İki yıl önce Fenerbahçe’nin aldığı ve tıpkı altyapı oyuncularına yaptığı gibi değerlendiremediği iki ismi hatırlayın:
Berke Özer ve Barış Alıcı... Roma’daki Cengiz Ünder, Leicester City’deki Çağlar Söyüncü, Trabzonspor’daki Erce Kardeşler, Abdulkadir Parmak, bu sezon Sivasspor’dan Alanya’ya geçen Erdoğan Yeşilyurt ve daha niceleri...
9 yıldır İzmir temsilcisinin teknik komutanlığını yapan Hüseyin Eroğlu bebek yaşta aldığı çocukları büyütüyor ve sırasıyla Türkiye Süper Ligi’ne, oradan da Avrupa’ya gitmelerini sağlıyor.
Bu arada bir yandan ‘yetiştirirken’ diğer taraftan ‘yarıştırabiliyor’... Bu da önemli bir meziyet elbette... 15 yaşındaki Burak İnce, geçen sezon Birinci Lig’de gol atan en genç futbolcu oldu.
Şimdi sıkı durun!
Altınordu’nun 21 kişilik maç kadrosunda Bursa kökenli 3 oyuncu bulunuyor...
Fethiye İdmanyurdu’nda yetişen kaleci Mertcan Dağlı (19), futbola Arabayatağı’nda başlayan merkez orta sahacı Muzaffer Kocaer (19) ve Kültürspor’dan İzmir’e uçan stoper Ravil Tagir...
Özellikle ‘Çağlar Söyüncü’yü geçecek’ denilen 17 yaşındaki Ahıskalı Tagir 2 milyon Euro bonservis bedeli ile ligin en pahalı oyuncusu.
Prensip olarak asla kadrosunda yabancı oyuncu bulundurmayan Altınordu kiralıktan dönenlerle birlikte transferde 20 dolayında futbolcuyu kadrosuna katarken yaş ortalamasını 20.6’ya düşürdü.
Giresun’dan gelen yeni transferlerden Ahmet İlhan Özek (32) ile Adanaspor’dan alınan Ahmet Dereli (31) takımın deneyimli isimleri.
Tahtası kapalı Bursaspor’un durumu malum...
Henüz anlaşma sağlanamayan Shehu’nun dışında yabancısı olmayan, zorunlu olarak alt yapıdaki gençleri eldeki tecrübeli isimlerle harmanlayan 20.1 yaş ortalamalı Timsah açısından rakip Altınordu’nun; çantada keklik olmadığını Mustafa Er’in öğrencilerine anlatarak dikkatlerini çektiğini umuyorum...
