USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

NANKÖRLÜK ETMEYELİM

04-09-2020

Bursa’nın Ankara’dan aldığı yatırım desteklerine ve Bursa’yı yöneten Belediye başkanlarımızın projelerine karşı çok haksız eleştiriler var. 

Bu yüzden bugün o projelerle ilgili yapılan olumsuz görüşlere karşı bir yazı kaleme almak istedim. Kısacası bardağın dolu tarafından bakalım istiyorum.
Şehirde çok konuşulan, gündem oluşturan konulara madde madde değinelim…

DOĞANBEY TOKİLER

Yıkık dökük bir mahalle kaldırılarak, şehrimize New York Manhattan gibi modern bir semt inşa edildi. Bu proje çağdaş görüntüsüyle şehrimize değer kattı. Hava akımlarını önleyen bir konumda olmasıyla da o yıkıcı lodoslarımızı artık yaşamıyoruz. Bu sayede artık çatılar uçmuyor. Ayrıca konumu ve mimarisiyle de dünyadaki şehir plancıları ve mimarların Bursa’dan bahsetmesini sağlayan, kentimizin reklamını yapan faydalı bir proje olduğunu görmeliyiz.

STADIN TAŞINMASI VE TİMSAH ARENA

Hepimiz doğup büyüdüğümüz evleri, mahalleleri daha konforlu yerlerde yaşamak için terk etmedik mi? Stadın taşınmasını da böyle değerlendirmeliyiz.
Yeni stadın inşaatının bitmemesi ise aslında farkında olmadığımız bir alanda Bursa’yı dünya şehri Barcelona ile yarışır hale getirdi. Barcelonalıların bitmeyen kilisesi La Sagrada Familia’ları varsa bizim de bitmeyen stadımız Timsah Arena’mız var. Katalanlar korksun bizden. Belediyemiz stadı 10 yıldır bitirmeyerek Bursa’yı dünya şehirleriyle yarıştırıyor; ama yine de kimseye yaranamıyor.

HIZLI TREN-METRO VE TERMİNAL HATTI

Bir kere hız iyi bir şey değil. “Acele giden ecele gider” diye boşuna söylememiş atalarımız. O yüzden bu “Hızlı Tren” sevdasını hiç anlamıyorum. 2016’da biteceği sözü verilmişti. 2026’da hatta 2036’da bitiversin ne var, ne acelemiz var?
İstanbul’un altı köstebek yuvası gibi metro hatlarıyla donatılabilir. Bu iyi bir şey mi sanki? Bizde iyi ki metro yok. “Güneş girmeyen toplu taşımaya doktor girer” demiş atalarımız. Ya da ben dedim şimdi bunu! O yüzden açık havada, etrafı göre göre seyahat etmek gibisi var mı hiç!
Terminal raylı sitemin gecikmesi de gayet olumlu bir gelişme diye düşünüyorum. Zira yıllar geçtikçe teknoloji de gelişiyor. Vaktinde bitmiş olsaydı eski model bir sistem ve eski model trenlerle seyahat edecektik. Bu gecikmenin bize ilerisi için fayda sağlayacağını artık görmeliyiz.

HAVAALANI

Yenişehir yerine Sabiha Gökçen veya İstanbul’un yeni havaalanından uçmak çok daha randımanlı. İstanbul ve Bursa bu kadar yakınlaşmışken, Yenişehir yerine daha konforlu İstanbul havalimanlarını kullanmak bizler için en doğrusu.

MEYDANLARIMIZ

Meydan kadar gereksiz bir şey yoktur. Meydan yerine şehrimizde olduğu gibi Millet Bahçeleri, AVM’ler, otoparklar, konutlar, BTSO’ya binalar dikmek kente çok daha faydalı işlerdir. Ne işimize yarayacak bomboş meydanlar? San Marco, Trafalgar, Kızılmeydan, Times meydanları ne işe yarıyor ki?

RESTORASYONLAR

Tarihimizi korumak ve canlandırmak adına yapılan restorasyonlar da çok güzel.
O tarihi yerleri aslına uygun yapmaktansa günümüz mimari yorumlarını katmak da ayrı bir başarı. Yüzyıllar öncesi ile günümüzü kaynaştırmış oluyoruz. Buna en güzel örneklerden biri de Balibey Han’dır. Gerçekten muazzam bir restorasyon oldu. İçindeki Bursa markası köfteci sayesinde de Bursa lezzetleri ile tarih de buluşmuş oluyor.

ŞEHİR HASTANESİ

Şehir Hastanesinin yanında şehrin olmamasının olumlu tarafları hiç görülmüyor.
Öncelikle hastalar şehrin gürültüsünden etkilenmiyorlar. Hastaneye ulaşım sırasında harcanan paralar da ekonomiye katkı sağlıyor. Hastaneye toplu taşımayla giden insanlarımız uzun yolculuk sırasında birbirleriyle sosyalleşiyorlar. Acemler’de yarım kalan hastane inşaatı için de olumlu düşünmeliyiz. O kadar sağlık personelini nerden bulacağız? Boşuna para harcayıp bitirmeye gerek yok orayı.

ÜNİVERSİTE CAMİSİ VE MÜFTÜLÜK BİNASI

Üniversite’nin içine 20 bin kişilik cami yapılması da tam bir ileri görüşlülüktür.
Şu an orada öyle büyük bir camiye ihtiyaç olmasa bile ileride olabilir.
Fomara’ya yapılan Müftülük binası da çok gerekliydi. Ne gerek var Fomara Meydanı’nın daha büyük olmasına ki ? Ayrıca Hoca efendilerimiz çarşıya, kebapçılara, Ulucami’ye yakın olmalı. Sonuçta bir sürü konuk ağırlayacaklar orada.

KENTSEL DÖNÜŞÜMLER

Osmangazi ve Yıldırım’da yapılacak dönüşüm, kent merkezini şantiye alanına çevirir. Zaten köhne ve eski semtler oldukları için çok para da etmez oralar. 25-30 yıllık Nilüfer’de ve boş arazilere lüks rezidans ve siteler yaparak yapılan dönüşüm ekonomik anlamda da doğru olandır.

ÇARPIK SEMTLER ve BETONLAŞMA

Yeşillikler karın doyurmuyor. Hem nüfus sürekli artıyor. İnsanlar ağaç kovuklarında mı yaşayacak, çalışacak? Ayrıca ağaçlar böcek, sinek falan yapar.
Çarpık yapılaşan semtlere dönüşüm yapılmaması da güzel. Şehre karakter katıyor oralar. Yenileyip de ne yapacağız? İnsanların mahalle kültürüne dokunulmamalı.

ÇELİKPALAS-HANLAR BÖLGESİ VE ATATÜRK SPOR SALONU

Çelik Palas ek binanın yıkılması da doğru karar, çok eskimişti. O bölgenin yeni bir Millet bahçesine -ya da “Çekirge Teras” denmeye başlandı- ihtiyacı vardı. İnsanlar 100 metre aşağıdaki Kültürpark’a gitmek zorunda mı? Atıl kalmış bir binadan şehrimiz kurtulmuş oluyor ne güzel işte.
Hanlar Bölgesi de şehrimiz için en acil projelerdendi gerçekten de. Hatta Bursa’nın en büyük sorunuydu diyebiliriz.
Atatürk Spor Salonu da çok eskimişti. Atatürk Stadı gibi buranın da yıkılması iyi oldu. Yetkililer Atatürk Lisesi’ni de bu projeye dahil etmeliler.

DANS EDEN TAŞLAR

Buraya harcanan paralar da göze batmamalı. Dansözlere dünya kadar para verseniz 10 dakika dans etmez. Burada ise dans ettiriliyor taşlara. Üstelik durmadan, sürekli kıvırıp duruyorlar az şey mi bu?
Şelalenin yıkılıp başka bir proje yapılması da önemli. Doğruyu, yanlışı uygulayarak göstermiş oluyor yetkililer.

MUDANYA SAHİLİ

Denizin içine podyum gibi yürüme alanları yapılması dahice bir düşünce bence de. Sahilde hiç ağaç olmaması da güzel. Deniz manzarasını kapatmamak lazım. Zemininde yaşanan deformasyonlar da gayet normal. Denizin üstünde yürümenin de bir bedeli olacak haliyle.

SURİYELİLER

Kentimizdeki 300 bine yakın Suriyeli sayısını da yeterli bulmadığımı belirtmek istiyorum. Şehrimize zenginlik kattılar. Mutfaklarıyla, iş hayatının hemen her alanındaki faaliyetleriyle faydaları tartışılmaz. Çok daha fazla Suriyeli kentimize yerleşmeli.

TRAFİK

Büyük bir şehirsen trafiğin de olur. Bursa’da da olan bu. Caddeleri genişletmeye, yeni kavşaklar yapmaya falan gerek yok. Hem pandemi dönemi o kadar asfalt dökülüp yollar yenilendi. Yağ gibi akıp gitmesi lazım sürücülerin. Araba kullanmayı bilmeyenler yüzünden trafik oluyor ve belediye suçlanıyor.

SU PARALARI

Bursa dünyaca bilinen yiyecekleriyle ünlü. Kebaplarımız, köftelerimiz, kestane şekerimiz güzeldir; ama pahalıdır. Kalite olunca böyle haliyle oluyor.
İşte su paralarını da böyle düşünmeliyiz. Evliya Çelebi “Velhasıl Bursa Sudan ibarettir” demiş. Biz de “Su şehriyiz” dediğimize göre suyun pahalı olması gayet normal. Bu konuda belediyeye yapılan eleştiriler çok yanlış. Kaliteli su iyi para olacak tabii ki.

BURSASPOR

Belediyemizin Bursaspor’a başkan seçimleri konusunda son yıllarda verdiği destek de takdire şayan. İbrahim Yazıcı sonrası tüm başkanların koltuğa oturmasında büyük emekleri var sağolsunlar. Ayrıca Bursaspor’u otopark belasından kurtarmaları da çok önemliydi. Ne o öyle kulüp müsün, otoparkçı mı! Bursaspor’umuza hizmetleri de say say bitmez.

Biz Bursa’da yaşayanlara, Bursa’yı yaşatan yetkililerimize ne ne kadar teşekkür etsek azdır.
Ve yazı bitti…

Bir süredir Bursa’nın, Ankara’dan hak ettiği mali desteği alamadığını, şehre aktarılan kaynaklarla da keyfi, “Ben yaptım oldu” mantığı ile yanlış projeler yapılıp, şehrin çirkinleştirildiğini, betonlaştığını, olması gereken projelerin olmadığını, olmaması gerekenlerin de olduğunu anlatan yazılar yazıyorum.
Şehri gerçekten seven herkesten de destek görüyorum.
Ama bu gördüm ki bu gerçekler bazı kişilerin hoşuna gitmemiş.
Gitmemiş ki, ‘bu yazılarım nedeniyle’ Bursa’nın en çok okunan haber sitelerinden biri olan Bursa.com’a ‘bazı yaptırımlar’ uygulanmaya karar verilmiş.
Ben de Sayın Belediye Başkanımız başta olmak üzere, diğer yetkililer ve Basın dairesinin hoşuna gidecek bir yazı kaleme almak istedim.
Umarım başarmışımdır.
Sevgilerimle….

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?