USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Süpersin be çocuk...

20-10-2015

Sporu ve bütün çeşitlerini çok sevdiğimi, olimpiyatları çok sevdiğimi daha önceki yazılarımda hep vurgulamışımdır.
Dünya çapında yapılan spor organizasyonları ve tarihlerini sürekli takip eder organizasyon başladığı zaman internette sayfalarını açar en ince ayrıntısına kadar kontrol ederim.
Sevmediğim spor dalı yoktur gibi, boks ve dövüş sanatları biraz ilgi alanım dışında kalsa da...
Özellikle yaz ve kış olimpiyatları, dünya ve Avrupa şampiyonaları olduğu zaman hep yapılacak ülkeye gidecekmişim gibi gelir, içimden de gitmek gelir ama bir türlü gidemem.
Türkiyenin olmadığı şampiyonaları seyretme içimi incitir, hep olsun isterim ama çoğu zaman olamayız.
Özellikle ülkemizin insanının fizik yapısına uygun olan RAGBİ gibi spor dallarının olmayışına çok hayıflanırım...
Üç milyonluk, beş milyonluk ülkeler yaz ve kış olimpiyatlarına, dünya şampiyonalarına çok sayıda sporcu gönderirken neden biz yokuz diye çok düşünürüm.
Koca 80 milyon nüfustan bir 100 metreci, yüksek atlamacı, üç adımcı çıkmaz mı?
Diye içim içime sığmaz. Eğitim sistemimizin gözden geçirilmesini isterim.
Konuya gelecek olursak Futbol Milli Takımımız dünyanın gözdesi bir organizasyon olan Avrupa futbol şampiyonasına direkt katılma hakkı kazandı.
Maçın yapılacağı gün; Türkiyenin Fransaya direkt gidebilmesi için ihtimaller şöyle idi...
Türkiye maçı kazanacak, Hollanda puan kaybedecek, Kazakistan Estonyayı yenecek ve Türkiyenin en iyi üçüncü olabilmesi için ise; başka gruptaki en iyi üçüncü olma ihtimali olan Ukrayna, İspanyaya kendi evinde yenilerek, puan kaybetmesi gerekecek.
Kim ne derse desin Fatih Terim kısmetli ve şanslı adam ama….
İnsanlar şansı ve kısmeti kendileri yaratırlar diye düşünüyorum.
Yani “şans kapıyı durduk yerde çalmaz…”
Sizin bir şey yapmanız gerekli ki şans yardım etsin…
Evet, Milli Takım da son üç maçını kazanmasını bildi…
Yani ortada bir mücadele, alın teri ve emek var.
Kutluyorum ve alınlarından öpüyorum Milli Takım Futbolcularını.
Özellikle de maçın 89uncu dakikasında kazandığımız frikik atışını futbol deyimi ile tam doksana takan Selçuk İnan;
“SÜPERSİN BE ÇOCUK.”
Ülkemizin içinde bulunduğu bu acılı günlerde içimize biraz su serptin. Kendi kendime söz verdim, kısmet olursa bu şampiyonayı ve ay yıldızlı bayrağımızı Fransada seyretmeye ve desteklemeye gideceğim. İnşallah bu defa kendime verdiğim sözü ve ödülü yerine getiririm.
Saygılarımla…

EKOHABER

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?