Enflasyon korkusu özellikle bizim gibi uzun dönem fiyat artışları yaşamış toplumlar için normaldir. Ancak son yıllarda dünya ölçeğinde gelişen bir enflasyon korkusundan söz etmek mümkündür. Temeli, 2008 krizi sonrasında dünya merkez bankalarının ortaklaşa gerçekleştirdiği parasal genişlemeye dayanmaktadır.
Hatırlanacağı üzere 2003-2008 yılları arasında türev enstrümanlara bağlı olarak bir kredi balonu meydana gelmiş ve sonrasında büyük dünya bankalarının batmasıyla neticelenen bir krize neden olmuştu.
Sistem, krizi bitirmek için merkez bankalarını devreye sokmuştu. Aslında merkez bankalarının yarattığı parasal genişleme 2008 yılına kadar şişirilen kredi balonunun seviyesine hala gelebilmiş değildir.
Bir başka deyişle 2008e kadar oluşan enflasyon yakıtı halen aynı düzeydedir. Bunun anlamı yedi yıldır enflasyona neden olacak temel nedenin olmadığıdır.
Küresel ticarette yaşanan gelişmeler bu görüşü doğrulamaktadır.
Dünya mal ticaretinde 2014 yılı ortasından itibaren önemli bir düşüş yaşandığı görülmektedir. Mal değerlerinin 2009daki ortalama düşüşe yaklaştığı (yaklaşık % 13 düşüş) ve ticaret hacminin düştüğü rakamlara yansımıştır.
İfade edilen eğilim, süreklilik arz etmiş ve bir trend oluşturmuş durumdadır. Buradan küresel bir enflasyon baskısının söz konusu olmadığı ama bir deflasyon tehdidinden bahis edilebileceği anlaşılmaktadır.
Mal değerlerindeki hızlı düşüşe hacim düşüşünün de eşlik etmesiyle deflasyon sarmalına girilecektir. Küresel ticaretin bize söylediği budur.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
