USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BURSA DEPREMLERİ-13-

14-07-2020

Bursa Depreme hazır mı?

Bursa’da kayıtlı konut sayısı yaklaşık 750 bindir ve bunun yaklaşık 100 bini 15 yaşından gençtir. O halde sorunumuz 650 bin civarında konutla ilgilidir. 31 Aralık 2019 itibari ile Bursa il Nüfusu 3.056.120, bir önceki yıl, aynı tarihteki nüfus ise 2.994.521 idi. Yıllık artış oranı % 2,1’dir. Ve Bursa son 20 yıldır bu oran civarında göç almaktadır. Merkez nüfus artışı biraz daha yüksektir. 

Kesin bir veri olmasa da, çeşitli kaynaklara göre Bursa’daki konutların ortalama %40’ ı denetimsizdir. Bu kabulle 260 bin konut ruhsatsızdır, kaçaktır. Bursa için kaçak yapı cenneti denir. Kayıtlı konutların çoğu da 2007 öncesi deprem yönetmelikleri ile yapılmıştır. Bunların sayısı 250 bin civarıdır. 2007’de değişen deprem yönetmeliği, binalarda donatı miktarı ve kesit alanlarını yaklaşık yüzde 30 oranında arttırmıştır. Ayrıca hammadde karışım oranları bilgisayarla denetlenen, santralda hazırlanıp, mikser ile nakledilen, testleri yapılan kaliteli beton hazırlama, nervürlü demir kullanımı, denetim gibi zorunluluklar bu tarihlerde yaygınlaşmıştır. Bu durumda, ruhsatlıda olsa 2007 öncesi yapılan binalarda deprem risk oranı yüksektir. Bunlarında yarısı öncelikli riskli diye düşünüp, bu bilgiler ışığında, çok iyi niyetli bir tahminle kaba bir hesap yaparsak.

Bursa’da en az 400 bin adet konut ÖNCELİKLİ olarak DEPREM RİSKİ ALTINDADIR diyebiliriz. Elimizde daha sağlıklı ve bilimsel veriler yok ne yazık ki. Ancak gözle görünenler dışındakilere, testler yaparak öncelik durumunu tespit mümkündür. Okul binaları ise acil tespit önceliği olan kategoridedir. Önceliği olmaması ve cazibe alanlarında olması nedeniyle, rant amaçlı dediğim bir miktar bina yenilenmiştir. Ancak üzüntü ile ifade ediyorum ki, dönüşüm diye yapılan binaların bir kısmı da, önümüzdeki 30-35 yıl içinde dönüşüme muhtaç olacaktır. Kentsel Dönüşüm çalışmaları geciktikçe, beton ve malzeme yorgunluğu nedeniyle yenilenmesi gereken konut sayısı, her yıl artmaktadır. Bugün 400 bin adet dediğimiz öncelikli Deprem riski altında olan konutlarda yaşayan insan sayısı yaklaşık 1,8 milyon civarındadır ve bu sayı Bursa Nüfusunun ortalama yüzde 60’ını ifade eder. Bursa’da, afet yasasının yürürlüğe girdiği 2012’den bu yana, Kentsel Dönüşüm adı ile yapılan bina yenileme çalışmalarının miktarı ise, ihtiyacın yüzde 3’ü dahi değildir. Çalışmalar bir türlü ivme kazanamamıştır. Çünkü sağlıklı bir yöntem üretilmemiştir. 

Deprem olduğunda, toprak altında, oldukça amatörce döşenmiş doğalgaz boru hatları, acizliğini zaman zaman sert yağmurlarda gördüğümüz, konutlara gelen ve giden temiz ve pis su hatları, ulaşımı sağlayan yollar üzerinde bulunan miadı dolmuş köprüler, yaya üst geçitleri, bat-çıklar, viyadükler, iki aracın yan yana geçemediği sokaklar, yollara, kaldırımlara park eden araçlar, şehir içinde bulunan benzinlikler, yanıcı, patlayıcı madde barındıran depolar gibi tesisler,  pek çok olumsuzluk, çıkabilecek yangınlara, su temininde problemlere, ulaşım ve haberleşme hatlarının uzun süreli kaybına, ve benzeri pek çok konuda, ilave risklere gebedir. Bütün bunlardaki yapım hataları, miadı dolmuşluk ya da yetersizlikler, çıkabilecek felaketlerin artmasına neden olacak noktalardır. 

Çok önemli bir durum da, sanayi şehri olan Bursa’nın, ülkemiz ekonomisine önemli miktarda katma değer üretmesi, ülkemiz ihracatını yapan 2’inci büyük şehir olması, ülkemizin stratejik öneme haiz birçok sanayi malını üretiyor olması nedeniyle, Bursa depreminin, ülkemizin tamamına yapacağı büyük ekonomik etkidir. Zarar görecek muhtemel fabrikalar yanında, çalışan yetişmiş personel kaybı ve önemli süreler çalışamaz hale gelecek tesislerin getireceği finansal yükler çok ciddi boyutlara ulaşma riski taşımaktadır. Bu göz ardı edilemeyecek önemde bir veridir.

Bütün bu  nedenlerle “Bilinçli ve akılcı bir Kentsel Dönüşüm, olası deprem adına hem tek ve en önemli çözüm, hem de milyonlarca insanımızın yaşam alanını ve tarzını, düşünce yapısını olumlu yönde değiştirip geliştirecek bir can kurtarma operasyonudur” Bu büyük değişimi 30-35 yılda nasıl gerçekleştirebiliriz..

  

--devam edecek—

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?