USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Olmuyor işte

17-10-2015

Üst sıralara tırmanabilmek için çok kritik bir mücadeleden mağlubiyet ile ayrıldık. Milli maç arası öncesinde alınan 2 galibiyet ile sular biraz durulmuş gibiydi. Oynanan futbol tatmin etmese dahi, hep dile getirilen "yeni kurulan takım" algısı sebebiyle geçen zamanın lehimize işleyeceği düşünülerek camiamız ümitlenmişti. Halbuki oyuna başladıkları kadrodaki 6 adamı sezon başında transfer edilen Antalyaspor işin aslının yeni kadro ile pek de alakalı olmadığı gerçeğini yüzümüze vurdu.

Maçı değerlendirecek olursak ; oyunu 3 bölümde incelemek isterim. İlk bölüm sahada yokları oynadığımız kırmızı kart gördüğümüz 41. dakikaya kadar olan bölüm. Yani maçın bu bölümünü izlerken "acaba bizim oyun anlayışımız ne üzerine? " diye düşünmeden edemiyorum. Kanatlardan ortalarla Necid'i buluşturmak yok. Zaten bunun için sağ kanatta sağ ayaklı , sol kanatta sol ayaklı adamlarınız olması lazım. Bizde kanatlarda ters ayaklı adamlar var. Demek ki kanat oyuncularını içeri doğru hareketlendirip uzaktan şutlarla , Necid'i duvar olarak kullanıp onun araya bırakacağı toplarla yahut kanat adamları ile Josue arasındaki paslaşmalar ile araya atılan paslarla tehlikeler yaratmak üzerine bir taktik olması gerekirken o da yok! 40 dakikada Mbolhi'den sekip Necid'in kayarak tamamlamak istediği uzaktan şut ile Stoch'un direkten dönen şutu hariç bu taktiksel anlayışı da gösteremedik sahada. Rakip Antalyaspor'un taktiği ise gayet açık; "Topu en kısa sürede Eto'o ile buluşturmak." Eto'o gerek hücum alanının ortalarında topu alıp ara paslarla savunmamızın arkasına kaçmaya çalışan arkadaşlarına toplar atarak , gerekse kendisi savunmanın arkasına kaçıp almaya çalıştığı toplar işe tehlikeli olmaya çalıştı. Canımızı yakmaya iki defa yaklaşmışlardı ki kalecimiz Mert zamanında tehlikeleri sezip yatarak bulunduğu müdahalelerle tehlikeleri önledi. Maç bu şekilde giderken çok acemice, gereksiz bir kırmızı kart gördük. Jorquera hiç de parlak başlamayan Bursaspor kariyerini iyice kararttı.

Maçın ikinci bölümü; kırmızı kart ile 70. dakikaya kadar olan bölüm. Maçın bu bölümünde de çok fazla söyleyecek şey yok Bursaspor adına. Antalyaspor ikinci yarıya yine istekli başladı. Bursaspor'un 10 kişi olmanın verdiği moral bozukluğuna rağmen yer yer karşılık verme çabası vardı. Derken dakikalar 55'i gösterdiğinde bu sene bolca yaptığımız ikramlardan birini yaptık ve Eto'o Faty'nin hatasını değerlendiren Sakıb'ın pasıyla topla buluşup kaleci Mert'i çalımlayarak, Serdar Aziz'in gayretlerine rağmen topu ağlarla buluşturdu. Golden 70'li dakikaların başına kadar moral motivasyonu bozulan takımımız yine dağınık bir görüntü sergiledi.

Maçın son bölümü; 70'li dakikalar ile başlayan ve son düdüğe kadar bölümde ise gerçekten bu senenin en iştahlı görüntüsünü sergileyen ve bunu 10 kişi ile başaran bir Bursaspor vardı. Taraftarların özlediği arzu ve baskı bu bölümlerde fazlasıyla vardı. Takımımız beraberlik golü için gerekli gayreti göstermesine rağmen defansta oluşan boşluğu değerlendiren Emrah Başsan'ın golü ile ikinci golü bulan Antalyaspor maçtan galibiyetle ayrılan taraf oldu.

Maçın ardından taraftar olarak sormak ve söylemek istediklerim şu şekilde ;

1) İstendiğinde 10 kişi ile dahi oynanan, görmek istediğimiz baskılı futbol bundan önceki zamanlarda neden oynanamadı?
2) Bu kadar kötü oynayan oyuncu varken Cuenca gibi girer girmez takıma en az iki vites birden attıran adam neden oynatılmaz?
3) Takımda defans ikililerimiz ve kalecimiz ile birlikte forvetimiz Necid'in performansları şimdilik tatminkar. Buna son maç hariç Faty'i de ekleyebiliriz. Diğer oyuncuların performansı soru işareti. Oyuncular tabiri caizse birbirine Fransız. Yeni gelen Fransız Futbol Geliştirme ve Planlama Direktörü Olivier Chavanon bu oyuncular arasındaki " Fransızlığa " çözüm amaçlı mı getirildi? Hayır ise sebebi nedir? Kendisi ile sözleşme imzalama gereği duyuran durum yahut bu şahsın sahip olduğu özellikler nelerdir?
4) Bursasporlu taraftarlar takımdaki gidişatın düzelmesi için gereken vefasızlığı gösterdi. İlgililere hesabını sormakta. Artık vefasızlık sırası sizde. Artık başkan vefasızlık edip hocadan bu performansın sebebini mi sorar, yoksa hoca vefasızlık edip oyunculardan hesap mı sorar bilemiyorum ama silkelenme vakti çoktan geldi de geçiyor bile.
5) Bu maçtaki performanslarından , formanın hakkını verme adına gösterdikleri mücadeleden ötürü Serdar Aziz, Mert Günok ve Tomas Sivok'a teşekkürlerimi sunuyorum. Dilerim bu istek ve arzu diğer takım arkadaşlarına da örnek olur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?