USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bursa depremleri -8-

26-05-2020

Uzun vadeli tahmin çalışmalarının başarılı olabilmesi geniş zaman aralığında (en az 500 sene) veri toplanabilmesi ile mümkündür. Bu veri tabanını oluşturabilmek ise bir hayli zordur. Çünkü depremlerin aletsel olarak ölçümü oldukça yenidir. Richter şiddet (magnitüd) ölçüm skalası 1935 yılında bulunmuş bir metottur ve depremleri sağlıklı olarak ölçen sismograflar ancak İkinci Dünya Savaşından sonra geliştirilmiştir. Fakat, aktif fay zonları üzerinde yarmalar kazarak paleosismolojik metotlar ile o faylar üzerindeki büyük depremlere ait verileri toplamak mümkündür. Bu kazılar sırasında depremi işaret eden çökeller Karbon 14 veya Amino asid çürümesi metotları ile yaşlandırılmakta ve aktif fay parçaları (segments) üzerindeki büyük depremlerin tekrarlanma periyodları bulunmaktadır.

Ülkemiz için, yeterli 

veri tabanı var 

Ülkemizde Kuzey Anadolu fay zonu üzerinde 17 Ağustos depreminden önce ve sonra uzun vadeli deprem tahmini konusunda da birçok güzel çalışma yapıldı. Ülkemiz 3000 seneye varan kayıt ile bu çalışmalar için çok yeterli veri tabanına sahiptir. Bu çalışmalar genel olarak Kuzey Anadolu fay zonu parçalarından birinin aynı yerden kırılmasının tekrarlanma periyodunun 200 ile 250 sene olduğunu göstermektedir. 

Kısa vadeli tahminler 

Bu tür tahminlerin amacı, büyük bir deprem olmadan birkaç gün veya birkaç saat gibi bir zaman öncesi depremin şiddeti ve yerini bildirerek bu bölgede yaşayanları uyarabilmektir. Bu konuda, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Çin ve Rusya gibi deprem riski büyük olan ülkelerde ciddi bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Kısa vadeli tahminlerin esası kayaların kırılmadan önce geçirdikleri önemli değişiklikleri göz önüne alan Genişleme - Difüzyon modelidir.

Hangi olaylar izleniyor? 

1) Sismik dalgaların hızlarında artış. 2) Kırılacak fay parçası etrafındaki yerkabuğu yükselmesi ve durması. 3) Radon gazı çıkışı ve devamı, Miktarı. 

4) Kayaların elektrik özdirenç azalması. 5) Fayın kırılacağı alan civarında ufak (magnitüdü 2.5 veya daha az) depremlerin miktarında, artma, yani öncü şoklar gözlenmektedir. 

Bu evrenin en önemli özelliği, fay kırılmasının oluşacağı alana bir su girişinin gerçekleşmesi olduğu için bu evreye su basması evresi de denebilir. Birçok büyük depremden önce görülen yeraltı suyu seviyesi yükselmesinin sebebi de budur. 

Hatırlanacak olursa, 17 Ağustos depreminden önce de Yalova’daki birçok yeraltı suyu kuyusunda su seviyesi yükselimi gerçekleşmiş, ancak bu olay depremden sonra fark edilmiştir. 

Yukarda açıklanan model çerçevesinde, kısa vadeli tahminler, yer-kabuğu yükselimlerinin, yeraltı suyu seviyelerindeki yükselimlerin, Radon gazı çıkışlarının, kayaların elektriksel özelliklerinin hassas aletler ile ölçümü, ve deprem fırtınalarının (öncü şoklar) yakından takibi çalışmalarında yoğunlaşmıştır. 

Gerçek haberci hangisi? 

Hemen hemen hiçbir deprem kısa vadeli olarak, birkaç gün veya birkaç saat önceden kesin tahmin edilemiyor. Çünkü hangi verinin ne zaman daha önemli olduğunu ve depremin gerçek habercisi olduğunu şu anda söylemek mümkün değil. Yukarıda sayılan ölçümlerin yorumlanması yanında, anormal hayvan hareketleri ve birçok büyük depremden önce görülen ışık toplarının nedeni ve deprem tahmini konusundaki önemleri üzerindeki bilimsel çalışmalar devam etmektedir. 

Sonuç olarak, depremler kesinlikle geliyorum diye bazı sinyaller gönderiyorlar. Fakat doğa bilimlerinde şu anda geldiğimiz noktada bu sinyalleri değerlendirerek kesin deprem tahmini yapılabilmesi ne ABD’de ne de ülkemizde henüz mümkün değil. Ancak bu bir süreç işi ve ilerde mutlak mümkün olacaktır.

Bundan sonrasında, 7 şiddetin üzerinde gerçekleşen son deprem olan 1999 Marmara depreminin genel bilançosu hakkında bilgiler aktarıp, uzmanların olası Marmara, İstanbul ve Bursa depremlerinin bilançoları hakkında yaptığı tahminleri aktaracağım. Bu arada Ülkemizin depremlere ne kadar hazırlıklı ya da hazırlıksız olduğunu da anlayacağız

.

--devam edecek—

(1999 depremi, geçmiş 

depremlerde yaşananlar)    

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?