USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KISA ÇALIŞMA ÖDEMESİNDE İKRAMİYE UYGULAMASI

05-05-2020


İşveren ile çalışan arasında kurulan bireysel hizmet sözleşmesi veya işçi sendikası arasında kurulan Toplu İş Sözleşmesine (Kısaca "TİS") konulacak hüküm ile ikramiye ödemesi düzenlenebilir. Bu durumda, koşulları yerinde ise, işveren tarafından, iş yerlerinde çalışanlara uygun şekilde ikramiye ödeme borcu doğar
Yeni korona virüs (Covid-19) salgını yasal düzlemde (iş hukukunda) bir zorlayıcı sebep olarak kabul edilmiş (15.04.2020 kabul tarihi ve 7244 sayılı Kanun) bulunmaktadır. Bu Kanun'un 8. maddesi ile 4447 sayılı Kanuna Geçici Madde 25 eklenmiş olup, şöyledir; “Korona virüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvuruları için uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin iş verenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilir”. Nitekim, bir çok işveren tarafından kısa çalışma uygulamasına başlanılmış, 30.03.2020 tarihinden itibaren bu konuda ilgili idareye başvuruda bulunulmuştur.
Türkiye İş Kurumu (Kısaca "İŞKUR"), işveren çalışanlarına toplam prime esas kazanç (maaş + ikramiye) üzerinden ödeme (% 60 oranında) yapacaktır. Bu durumda, çalışılmayan süreler için işverenin ikramiye ödeme borcunun olup olmayacağı, çözüme kavuşturulması gereken bir sorun olmaktadır.
İşçinin işyerine olan katlısı sebebiyle işveren tarafından bir defada veya dönemsel olarak belli zaman aralıklarıyla ya da işçiye bağlı sebeplerle ücretin eki niteliğinde yapılan ödemeler ikramiye olarak tanımlanabilir. Kural olarak, ikramiye genel nitelikte olup, işyerinde çalışan tüm işçiler yararlanır. Ancak, işveren tarafından ayrımı haklı kılan nedenler olmadığı sürece ikramiye yönünden eşit davranma borcuna uygun davranması hakkaniyet gereğidir.
Yasal düzlemde yeni korana virüs (Covid -19) salgını zorlayıcı sebep olarak kabul edilmiş ve kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilmektedir. Diğer bir anlatımla, işveren “ayrımı haklı kılan” bu sebeple eşit davranma borcunu yerine getirmek suretiyle, işçinin çalışması veya çalışmadığı süreler için aynı tutarda ikramiye ödemekten kaçınmak zorundadır.
İşçinin ikramiyeye hak kazanması için, iş yerinde ikramiye ödemesi gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olması gerekmektedir. İşyerinde çalıştığı süreyle sınırlı olarak işçi ikramiyeye hak kazanmış sayılır. İş hukukunda uzman Yargıtay 9. Hukuk Dairesi de aynı inançtadır (9.HD., 22.01.2009, 2007/34717 ve K. 2009/638).
Diğer bir anlatımla, kısa çalışma döneminde işçinin iş görme borcu ile işverenin ücret ödeme borcu askıda olduğundan yasa gereği sadece İŞKUR tarafından ödeme yapıldığından, bu dönem için bireysel hizmet sözleşmesi veya TİS'nden doğan sosyal yardımlara hak kazanılması mümkün değildir (Bkz., Yargıtay 9. HD., 12/12/2018, E/K.9973 - 22978).
Ebedi sağlığınız ve mutluluğunuz olması dileklerimizle, en içten kalbi duygularımızla saygılarımızı sunarız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?