USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

10 YIL ÖNCE BUGÜNDÜ

16-05-2020

İşte o gün Atatürk Stadı’ndaki Beşiktaş maçında son düdük çaldığında tarihin unutulmayan bir futbol ziyafetinin galibi olarak, Bursaspor şampiyonluk işlemeli sezon sonu sergisinin kurdelesini kesiyordu…

Asalet ve başarı başkanı, yöneticisi, teknik kadrosu, futbolcusu ve de taraftarı başta olmak üzere, tüm Bursaspor camiasının boynuna o gün şampiyonluk çelengi asılıyordu…

Arkasında bir tek olumlu gücün iteklemediği, acılarla yoğrulduğunu kimselere hissettirmeden çıkılan o Yeşile Beyaza boyanmış ‘Birincilik Kürsüsü’nde göz nuru el emeği gelen bu büyük başarıyı futbol dünyasına şöyle haykırıyordu:

‘EN BÜYÜK BURSASPOR…’

Trilyonluk transferlerin sükseli siluetlerini kadrosuna bulunduran 3 İstanbullu'yu arkasına takıp süründüren, devrilmesi için her türlü baltanın kıyasıya çalışmasına rağmen 47 yıllık o ulu çınarın dürüstlük timsali olarak ayakta kalmasının eseriydi o şampiyonluk.

Anne sütü gibi ak, anne sütü gibi berrak…

Sezon boyunca yazdığı destanın her satırı emekle-terle-özenle ve de sabırla sulanmış; Saraçoğlu'nda İnönü'de, Ali Sami Yen'deki yangınları alın teriyle söndürmüş, Anadolu’nun sesi olarak Yeşil Beyaz formalı bir avuç inanmış insanın eseriydi o şampiyonluk…

Beşiktaş maçının öncesi ve sonrasında o muhteşem lazer görüntüleri içinde çekilen fotoğrafta en anlamlı köşeyi itirazsız ve de tartışmasız kapması gereken tek bir faktör vardı:

‘BURSASPOR TARAFTARI…’

Yani…

Timsah'ın eksilmeyen ve eskimeyen tek yanı…

Yeşil Beyazlı renklere mıhlanmış o görkemli topluluk.

Bursaspor o şampiyonluğa kolay ulaşmadı.

Kupayı lotaryayla, çekilişle, piyangoyla almadı.

Alın teri ile kazandı.

Ne var ki görüldü ki,  hesapta olmayan bu şampiyonluk o günlerde bazı hesapları da ters yüz etmişti!

Kabullenemediler, sindiremediler aradan 10 yıl geçmesine rağmen hâlâ öfke/kin kusuyorlar, tepki koyuyorlar…  
Pişmanlığın aynasında ‘ahh çekenlerin’ öyküleri yansıyor bugünlerde ekranlara…

Kabul; Bursaspor'un şampiyonluğunun öyle çarpıcı bir öyküsü filan yoktu…

Her şey kupa töreninde futbolcuların giydiği tişörtlerde özetlenmişti:
"İnandık, başardık." 

Bu kadar basit, sade, açık ve net

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?