Yaklaşık 1,5 yıl önce sosyal medyada tanıştım‘Eskimeyen Kramponlar’ ile…
Geçmişte ayağı top değmiş, toprak sahaların havasını solumuş, kömür-kireç tozunu yutmuş topçusu-hocası-hakemi-malzemeci-sağlıkçıkapsamında futbol sevdalılarını bir araya getiren bir oluşum. Corona’ya kadar aylık toplantılarda buluşuluyor, eskiler yâd ediliyor, ebediyete göçenlere dualar ediliyor, anılar tazeleniyordu.
Şimdilerde ise Facebook’ta albümlerdeki resimler sergileniyor, herkes kıyısındaki köşesindeki hatıraları paylaşıyor.
İşte o fotoğraflardan biri de beni zaman tüneline götürdü. Fotoğrafta son başta ayakta Kafkas’ın sahibi merhum Atilla Tatveren ile oturanlardan sağ başta Can Gengörü ile sol da ise Osman Sinkiler… Bugün adına ‘Sportif Direktör’ derilen geçmişin Bursaspor yönetimlerindeki efsane‘Umumi/Genel Kaptanları’…
Mekânları cennet olsun.
Ortalarında ise elinde para balyalarını tutan öykünün kahramanı futbolcu Zeki…
O dönemlerde lig mevsimi kapanır kapanmaz bombalar patlardı Gazetelerde boy boy resimleri basılan yeni transferlerin gizli öyküleri 'arkası yarın' benzeri tefrika edilirdi. 70'li yılların başlarında rakipten futbolcu kaçırmak çok modaydı. Yatlara bindirilen yeni transferler, güney sahillerinde göz hapsinde tutulurdu.
Hele Fenerliler'in bir 'Semai Abisi' vardı ki-Semai Şatıroğlu yakın geçmişte 80 yaşında vefat etti- aman Allah!
Camiasında son derece dürüst ve saygın bir kimlik olmasına rağmen futbolcu gaspındaki mahareti nedeniyle adı 'Hırsız'a çıkmıştı. İşte o Semai, zamanın ünlü golcüsü Vefalı Zeki'yi, Bursaspor'un elinden kaçırıp Fenerbahçe'ye götürmüştü. Bizim yöneticiler Ulucamii'nin yanındaki bankaya parayı yatırırken, Zeki'yi punduna getirip Pontiac'la İstanbul'a uçurmuştu.
O dönemlerde şimdi olduğu gibi taraftar dernekleri filan yoktu.
Merhum Berber Ahmet Boylu liderliğinde 'Başak' grubu ile rahmetli Mehmet Aktoptan yönetimindeki 'Hisar' grubu camiaya hâkimdi. Sorunlar bu gruplardaki 'ağır abiler' tarafından çözülürdü.
1972-73'teki Talat Diniz döneminde, Baykul Tüysüz, Tezcan Ozan ve Güvenç Kurtar gibi dönemin istikbal vaat eden 3 genç golcüsü transfer için Bursa'ya getirildi. 'Hırsız Semai' korkusuyla, yönetim adına Genel Kaptan Osman Sinkiler, onları Hisar Grubu'na teslim etti. Emanetleri alanAktoptan 4 kişilik ekibiyle Kurşunlu Gemsaz'da bir kulübede üsleniyor, elde sopalar, belde kamalar 24 saat nöbet tutuluyordu.
Ama su uyur, düşman uyumaz misali, Semai'nin Bursa sınırlarına girdiği haberi üzerine yıldırım hızıyla Karacabey Boğazı'na intikal edildi. Baskın korkusuyla örgüt evi gibi her gece yer değiştiriliyordu.
Neyse, sonuçta 3 futbolcu sağ salim Bursaspor'a imza attı. Gazetecilere kaçırılma öyküsünü anlatan şimdinin ünlü teknik adamı Güvenç Kurtar konuşmasını şöyle noktalıyordu:
'Birimizin tuvalet ihtiyacı geldiğinde üçümüzü birden helâya götürüp kapıyı üstümüze kilitlemesi dışında Mehmet Abi bize çok kibar davrandı!'
Mekânı cennet olsun; o günden sonra Aktoptan'ın lakabı 'Kibar' olarak kaldı...
