USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Vay canına sayın seyirciler!

19-04-2020

Genç kuşak bilmez ama eskiden nüfus sayımları için evlere tıkılırdık, sokağa çıkmak yasak olurdu.

Daha eskiler, darbe dönemleri ve sıkıyönetim süreçlerinden de alışıkmış evlerde kalmaya. Şimdilerde evde kalmak demek bir nevi hapis cezası…

Şimdi herkes durdu, hayat durdu.

Ee spor da durdu haliyle…

Şimdilerde sporu yeniden çalışır hale getirmenin formülleri aranıyor.

Almanya mayıs ayında ligleri seyircisiz başlatmak için düğmeye bastı. Ardından Fransa harekete geçti ama Bursaspor’un ‘Teksas’ına benzer PSG’nin 45 Ultras taraftar grubunun önderliğinde diğer kulüp taraftar dernekleri ile ortak bildiri yayınlandı ve “Seyircisiz bir başlangıca hayır” denildi…

Salgının kırıp geçirdiği İtalya bile kıpırdanmaya başladı Federasyon Başkanı Gabriele Gravina ‘Yaz Ligi’ gündemde açıklaması yaptı.

 Peki Türkiye ne yapacak?

Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu,  bir televizyon programında, liglerin ne zaman başlayacağıyla ilgili soruya "Ortak akıl ve gelişmeler durumu netleştirecektir" yanıtını verdi…

Acaba ligi seyircisiz maçlarla mı tamamlasak?
Yok mu saysak? Tescil mi etsek?
Aşıyı, ilacı mı beklesek? İngiliz’e, Alman’a, İtalyan’a mı baksak?
Sıfır tercih, sıfır kararlılık!
Diyelim ki mayısta seyircisiz kontağa basıldı…

Bizler evlerimizde futbolu tulumlu/maskeli kameramanların çektiği, hakemlerin VAR karantinasından yönettiği, steril statlarda çıt çıkmadan oynanan bir oyun olarak mı seyredeceğiz?

Varmak istediğim yer odur ki; bize öncelikle ve de ivedilikle gereken; ‘irade, kararlılık, sürat ve cesaret’ diyerek bir damla tebessüm umuduyla olsa da bir anekdotla bitirelim…

Spor literatüründen sonra gündelik yaşamımıza da giren "Vay canına sayın seyirciler" sözleri bir döneme damgasını vurmuştu. Bir maç nakli sırasında sarf edilen bu cümle, rahmetli Aydın Köker'e aittir.

Olayın canlı tanığı sevgili Ümit Aktan'dan dinledim. Ama işin asıl renkli yanı bu anektodun Bursa'da yaşanması...

Yıl 1975… Bursaspor, Avrupa Kupaları 3. turunda ünlü Dinamo Kiev'le oynuyor. Köker televizyonda maçı anlatıyor, Aktan naklen yayın arabasında..

Maç 0-0 giderken Baykul'un altı pastan vurduğu top, kaleci Rudakov'dan döner ve önüne düşer. Rudakov yerde, kale boş, Baykul vurmayıp üflese gol olacak...

Baykul yaradana sığınıp çakar ve top üst direğe çarpıp dışarı çıkmaz mı?

Pozisyona kendini tamamen kaptıran Aydın ağabey, cümleyi şöyle kurar:

‘Vur Baykul vur, gol olsun…Vuruyooor veee… ‘VAY CANINA, KAÇTI BE SAYIN SEYİRCİLER!’

 

 

 

 

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?