Çünkü tam 12 haftadır ligin zirvesini altı-üstlü paylaşıp araya kimseyi sokmayan iki takım açısından verilen bu zayiatlar gözü tepede olanlar için altın değerindeydi.
İşte bu nedenle de 4 haftadır galibiyet özlemi çeken Timsah için bu maçtan çıkarılacak 3 puan ‘iştah şurubu’ etkisi ile Bursaspor’u hayata döndürecek ilaç demekti…
Nitekim İbrahim Hoca’da öyle düşünmüş olmalı ki; forvetteki Kubilay-Seleznyov ikilisinin yanına Ali Akman’ı da ekleyerek ‘hücum timini’ üçleşmişti…
Üzülmez’in bu kurgusunun altında yatan en büyük etken son haftalarda rakip savunmaları göbekten delemeyen Bursaspor’u öne yığmak ve karambolden de olsa gol veya goller atabilmekti.
Hani ‘Kasap mal koyun can derdinde’ diye bir tekerleme vardır ya dünkü 90 dakika da öyle gibiydi.
Lige tutunma derdindeki Balıkesirspor ile gerçek yuvası Süper Lig’e dönmeyi hedefleyen Bursaspor arasındaki oyun; sıklet farkı nedeniyle daha ilk düdükle birlikte rengini belli etti…
Traore ile Kubilay’ın 7 dakika içine peş peşe sığdırdığı iki golü gördükten sonra, böylesine lapagibi bir rakip karşısında Yeşil Beyazlı futbolcuların üçü/ dördü bulup ikinci yarıda sahada çay demleyip keyiflerine bakması işten bile değildi.
60’ta gelen Shehu’nun golü ile ‘tamam bitti bu iş’diye düşünürken, Bal-Kes’in 9 numaralı AlyMalle’si ceza sahası ön çizgisinden Bursaspor ağlarını 90’dan bulan öyle bir füze çıkardı ki?
Malili oyuncu farkı ikiye indiren golü nasıl attığınıkaleci Çağlar ise nasıl yediğini anlayamadı!
Bu saatten sonra sahanın içinde gezinip ‘kim nasıl oynadı’ diye analiz yapmanın bir âlemi yok!
Benim gözüm ara transferde gelen Traore/Tayfun/Kerem Can üçlüsündeydi. Bir takıma sonradan katılmak ‘Ben iyiyim’ diye de ışık yakmak kolay iş değil ama ben üçünü de beğendim.
Havalar ısınıyor benim gibi maçı izleyen taraftarlarında onlara ısındığını ve giderek de ısınacağını düşünüyorum.
Umarım havalar daha da ısınınca su kaynatmazlar!
Sonuç olarak Balıkesir’deki dünkü galibiyetle Süper Lige giden yolda bir pedal döndü…
Bundan sonra tekerlek döner mi bunu bekleyip göreceğiz…
