Kapsama alanımız Bursaspor’un maçlarını mikrofondan anlatırken ya da çıplak gözle seyrederken hakemler tarafından katledildiği o kadar çok karşılaşmaya maça tanık oldum ki!
Bu takımın adı Bursaspor olmasa da, bu söylediklerim tüm kulüpler için geçerli. Benim senelerdir hakemlere sitemlerim/serzenişlerim olmuştur, ama kimseye şikâyet etmem.
Üç gün içinde Bursaspor’un iki maçında öyle iki hakem triosu izledim ki; hani şarkıdaki gibi…
‘Sussan olmuyor, susmasan olmaz.’
‘Yazsan olmuyor, yazmasan olmaz.’
Şimdi şikâyet ediyorum!
Kime mi?
Okuldan sınıf ve sıra arkadaşım TFF eski Başkan Vekili Ufuk Özertem aracılığıyla geçmişte tanışıp dostluk köprüsü kurduğumuz şimdinin MHK Başkanı Zekeriya Alp’e…
Şikâyetim var Başkan Bey…
Altay maçında kapalı önünde öyle bir yardımcı hakem seyrettim ki, adamı tren istasyonlarında makas değiştirme görevlisi yapsan iddia ediyorum karşılıklı gelen iki tren birbirinin üzerine çıkar…
Çünkü elindeki bayrağı kaldıracak yerde indiriyor, indirecek yerde sallıyor!
İki gözünde katarkt bile olsa Altaylı Kappel’in siluetinden iki metre ofsaytta olduğunu seçer. Bu arkadaşı hemen tam teşekküllü bir göz hastanesine sevk edin, göreceksiniz büyük bir ihtimalle ‘kör raporu’ verilecektir!
Son Ümraniye maçının hakemi…
Sevgili başkan dostum; bu adamın hemen elinden lisansını, ağzından da düdüğünü alın. Bu sezon 15 maçta nasıl düdük üflemiş bilmiyorum ama bildiğim onu en kısa yoldan için zurna çalması için bir zurna dershanesine göndermen gerek.
Altı pasın içinde Ümraniyeli oyuncunun ayağı Seleznyov’un yüzünde patlıyor, Ukraynalının suratında rakibinin 45 numara ayakkabısının taban izi var, bu arkadaş tehlikeli hareketten ‘endirekt’ vuruş veriyor!
Penaltının ağa babası…
Çünkü bu faul; kitaptaki 10 kusurlu hareketten birinin Seleznyov’un yüzüne resmen yansıması…
Hem de canlı canlı!
İki maçta sahada 6 hakem seyrettim…
O kadar eminim ki; adına hakem denilen bu şahıslar hayatlarında topa vurmuşlarsa ben hiçbir şey bilmiyorum.
Kitaptan hakem olmuşlar!
Sayın Başkanım…
Eğer ‘bir art niyet yok’ bütün bunlar ‘bir tesadüf’ diyorsan sana olan saygımdan kabul ederim ama ‘bu kadar rastlantıda biraz fazla’ derim…
