USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kayıp mı ayıp mı?

03-02-2020

Konuk Eskişehir tam anlamıyla acıların takımı… Devre arası tam 8 as oyuncu firar etmiş, hocaları Mustafa Özer’de elde avuçta ne kaldıysa toparlayıp anca 17 oyuncuyu Bursa’ya getirebilmiş. Yabancısı yok, yani tam anlamıyla ‘yerli malı yurdun malı’ görünümünde bir takım. 

Ne var ki; hani ‘ ölmüş de ağlayanı yok’ derler ya, hiç de öyle değil… Eskişehirspor’un ağlayanı öyle çok ki; sezon sonu kepenk kapatacağı çok belli bir takımın peşine takılan 2200 Kırmızı Şimşek sevdalısı o meşhur bandoları eşliğinde Timsah Arena’ya teşrif etmiş.

Bazı maçlar vardır; kâğıt üstünde oynamak kolaydır ama iş ayakla oynamaya gelince zordur. Bu tür oyunların ilacı erken goldür.

Yeşil Beyazlı oyuncuların bunun bilincinde olması güzel. Hiç olmadıkları kadar istekli, mücadeleciler. Bu bir futbol takımı için çok önemli. Bursaspor, gol pozisyonlarına girdi ve de kaçmayacak goller de kaçtı. Hal böyle olunca da devre 0-0’a bağlandı.

Merak eden olabilir hemen söyleyelim; Eskişehirspor’un koca bir ilk yarıda Bursaspor tribünlerinin ‘eyvah’ diyerek gözlerini kapattığı tek bir pozisyonu yok.

Hani kaleci Çağlar takım elbise ile oynasa fark etmezdi çünkü top gelmedi!

İkinci yarı; Timsah ilk 45’teki kadar görkemli, ahenkli ve de gole yönelik bir görünümünde değildi. Çünkü Kırmızı Şimşekler ‘bu gidişe bir dur demenin’ yollarını arıyordu. Anlaşılacağı gibi konuk ekip ev sahibine dişlerini gösterir olmuştu.

78’de gelen gol işte bu müthiş iştahın sonucuydu.

17’lik bebe Metehan, kendinin iki katı yaşındaki isimlerle bezenmiş Bursasporlu babaların yapamadığını yapıyor attığı golle ‘ummadık taş baş yarar’ klişesini bir kez daha dosta-düşmana hatırlatıyordu.

Tabelada bir eksik duruma düşen Timsah, Onur Atasayar’ın ikinci sarıdan oyun dışı kalması ile sahada da sayısal olarak bir eksiliyor; sözün özü kader ağlarını örüyordu.

Rakiplerin kaybettiği haftada Traore/Serdar/Tayfun gibi 3 yeni transferini sahaya süren İbrahim Üzülmez’in yaptığı hamleler de sonucu değiştirmeye yetmiyordu. Çünkü çıkan ile giren arasında hiçbir fark yoktu…

Özetlersek; en acısı felaketi önceden sezip özellikle ikinci 45’te bitmek bilmeyen aralıksız tezahüratıyla oyuncularını uyandırmaya çalışan o muhteşem taraftara hem ayıp hem de yazık oldu.

Bu öyle büyük bir ayıp ki; değil Bursaspor Başkanı, Dünya Merkez Bankası Başkanı gelse kaldıramaz!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?