USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Başımız sağ olsun

29-01-2020

Gazetemiz haftalık gazete. Bugün 25 Ocak Cumartesi. Ve gazetemiz Salı günü sizlere ulaşabilmek için, bugün baskıya gitmek zorunda. Dün verdiğim yazımı değiştirmelerini rica ettim. Sabah saat 9.00'da bu yazıyı hazırlıyorum. Ajansların an itibarı ile geçtiği çok taze bilgileri yazmaktayım. Salı günü okuduğunuzda sayılarda değişiklikler olabilir. Allah beterinden korusun elbette. Bu kadarla atlatmış olalım. Bir kez daha yerle bir olmuş binaların üstünde mucizeler yaratmak için, kurtarma ekiplerimiz canla başla çalışıyor..Enkaz altında günahsız çocuklar var. Ve 81 milyonun kalbi, Elazığ için, Malatya için atıyor.
Ülkemizin topraklarının % 93'ü deprem kuşağı üzerinde. Son 12 yılda 69 bin civarında irili ufaklı deprem yaşadık. Ortalama hergün 16 deprem. 17.480 insanımızı kaybettiğimiz 1999 Kocaeli depreminde, pekçok bina yerle bir oldu. Toplamda 376.500 konut hasarlı idi. Akabinde en son 2011 yılında Van'da meydana gelen depremde 17 bin konut yıkılmış ve 644 insanımızı kaybetmiştik. Ayrıca 2217 işyerinin 351'i ağır, 456'sı orta ve kalanı az olmak üzere tamamı hasarlı idi.Van'da Deprem öncesi bulunan 60 bin binanın sadece %15'inin ruhsatlı olduğu ortaya çıkmıştı.
Dün akşam yaşanan depremde Elazığ'da 5 bina, Malatya'da 25 bina yıkılmış. Ne kadarı ne derecede hasarlı henüz belli değil. Sabah ajanslarda, Elazığ'da yıkılan 6 katlı bir binanın önünden yapılan yayında anlatılanlar yine çok korkunç, ama alışık olduğumuz bir hikaye idi. Binada yaşayan, daha sonra farklı bir yere taşınan bir vatandaş şöyle diyor; 'Bu binada 2011'de yaşanan bir depremde çatlaklar oluşmuştu. Sonradan binanın çatlaklarını sıva ile kapattılar. Ve binaya 2014 yılında sağlam raporu verildi. 5 aile içinde yaşıyordu, diğerleri boşalttı.' Sizce bu cehalet yabancımı.?. Encümen kararı ile fay hattının yerini değiştiren Belediyeler gördü bu ülke..Ülkemizde binlerce kaçak ve denetimsiz binaya, 'İmar barışı' adı altında, para toplanarak ruhsat verildi. Peki bu binalar sağlam mı.?.Yeni yapılan binaların proje müellifleri, yapı denetimleri, onay veren Belediye imar ve ruhsat bölümleri belli. Peki İmar barışı ile ruhsat verilen bu binaların sorumluları kimler. Yarın bir Deprem'de kaybedilecek canlar bu kadar mı ucuz. Kentsel Dönüşüm yasası diye bilinen Yasanın yürürlüğe girdiği günden bu yana, Hayati önemde 8 yıl geçti. Türkiye bu konuda ne kadar yol aldı dersiniz.?. Şimdi yaşanan depreme yardım için koşan Türkiye, neden yarın Türkiye'nin heryerinde olabilecek depremlerde can kayıplarını önlemek adına bunun yarısı kadar koşmaz. Yarısı kadar hassas olsak, yine depremler olacak ama ne canlar gidecek, nede maddi kayıplar olacak. Bugün depremin telafisi için harcananlar, önlem için harcansa, yarına daha güvenle, daha umutla bakacağız.. Bakınız dün 20.55' te yaşanan bu deprem konusunda, uzmanlar sadece 1 hafta önce uyarılar yapmış. Tektonik hareketlenmeleri takiple bölgede olabilecek depremler konusunda dikkat çekmiş. Kim duydu bunları, kim dikkate aldı, kim insanları uyardı. Bilime mi inanmıyoruz, uzmanlara mı.?. Şimdi ölen insanların vebalini ruhunda duyan, sorumluluk hissedenler varmı.?.
Artık kendimize gelmeli, ortak aklı, bilimi önemsemeli, depremi acilen ciddiye almalıyız. Neden Japonya'da çok daha şiddetli ve uzun süren depremler olurken, yıkım olmuyor, can kaybı olmuyor. Benim binam sağlam diye düşünen herkese sesleniyorum. Her an yaşanabilecek, o 40 saniyede, hangi mekanda olacağınızın garantisi varmı.?. Örnek olsun diye söylüyorum. Bursa'daki siyasal parti İl ve İlçe başkanlıklarının % 90'ı riskli binalarda.. İnanmayan en son ne zaman kontrollerin yapıldığına baksın..Teorik olarak söylüyorum. 2007'de değişen deprem yönetmeliğine, öncesinde yapılan hiçbir bina uyum sağlamaz. 2000'den önce yapılmış tüm binalarda risk altındadır..İstanbul ve Bursa özellikle ciddi risk altındadır.
Bir kez daha Başımız sağ olsun Türkiyem.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?