Serdar Özkan gibi deneyimli bir oyuncuyu Süper Lig’den bir alt lige indirerek kadroya katmak şüphesiz umut verici bir gelişme.
Trabzonspor beraberliği sonrası gelen Konyaspor mağlubiyetine bakarak gelecek adına bir kestirme yapmanın bir anlamı yok...
Hep yazar ve de söylerim bir kez daha diyeyim; hazırlık maçlarının sonuçlarına göre ‘Bu takım ligde fırtına gibi eser’ ya da ‘Bu takım iş yapmaz, dibe çöker’gibisinden ahkâm kesmek ligin ilerleyen sürecinde sıkıntıya sokar kişiyi…
Kestirmeden söylersek; kamp sürecinde tabelaya yansıyan olumsuz sonuçlara bakarak karamsarlığa kapılmanın anlamı yok. Adı üstünde hazırlık!
Her ne skorla biterse bitsin, bu tür karşılaşmalarda oyunun içine girip futbolcuları tek tek analiz ederek gelecek adına görüş bildirmek, doğmamış çocuğa don biçmek gibi olur… Bunun başlıca nedeni, oyuncu değişiklikleri. Eskiden FIFA bu tür özel organizasyonlarda en fazla ‘5 oyuncu’değiştirmeye izin veriyordu. Sonra sınırlama kalkınca işin de suyu çıktı!
Sözgelimi; İbrahim Üzülmez Trabzon maçında 22oyuncuyu üçer-beşer sahaya sürdü… Bir o kadarını da Hüseyin Çimşir çayıra salınca, toplamda 44 futbolcuçimde koşuşturdu durdu.
Keza son Konya karşılaşmasında da İbrahim HocaYeşil Beyazlı formayı toplamda 23 futbolcuya giydirince saha Yeni Kaplıca’nın göbek taşındaolduğu gibi insan kaynadı!..
Öyle ki; her iki oyunda da ayağına top değmeden duşa giden oyuncular vardı!
Futbol bilimi hazırlık kamplarında yüklenmelere dikkat çekiyor. Sezon ya da ikinci devre öncesi bir takım ne kadar iyi çalışırsa uyum sürecini ne kadar kısa tutarsa, lig maratonunda o kadar başarılı olur.
Bugüne değin konuştuğum teknik adamların birleştiği bir ortak nokta var; "Mevsim öncesi kamp performansları bir takımı ligde 5-6 hafta istim üstünde tutar" diyorlar. Ondan sonrası zaten kendiliğinden geliyor. Kadrodaki tüm futbolcuların görücüye çıktığı hazırlık maçlarındaki başlıca amaç; eskilerle yenilerin tanışıp kaynaşması, alttan yukarı çıkan gençlerle ağabeylerin kucaklaşması…
Önemli olan uyum yani balans ayarı… Bu nedenle ‘hazırlıksız-hazırlık’maçlarına bakıp değerlendirme yapmak anlamsız amma velakin; televizyondan izlediğimiz, kampı takip eden habercilerden de okuduğumuz ve öğrendiğimiz kadarıyla tempo, hırs, ciddiyet açısından Timsah’ın geçen ilk yarıya göre gelecek adına Antalya’dan Bursa’yaolumlu işaret fişekleri attığını söyleyebiliriz.
