USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Gitmeliydi gitti!

18-12-2019

Her geçen gün hocasına inancı azalan taraftarın barut fıçısına döndüğü gerçeğini göz ardı edip, Koşukavak’a gösterilen tahammülün altında sanırım ‘dere geçerken at değiştirilmez’ misali amatörce bir düşünce yatıyordu. Sonunda görülmüş olmalı ki bu gidişle ‘ortada ne dere ne de at kalacak’ -zararın neresinden dönülse kârdır- hesabı düğmeye basıldı bana göre geç de olsa doğrusu yapıldı.

Bursaspor’un 14 haftada yaşadığı kayıplar birer sonuçtur ve de hepsinin telafisi mümkündür. Tartışılması gereken bugün gelinen kaotik ortama nasıl varıldığıdır?                                                                                                                                                                                                                                                                                               Kazanırken bile acı veren Bursaspor’un gerçekleriyle yüzleşemeyen teknik direktörü ve takımın klasmandaki yerini/puan cetvelini gösteren yönetimi en az sahadaki futbolculardan kadar sorumludur.

Onca transfer, bunca olanak ve harcanan paralara ve de tribün/medya desteğine rağmen, sahada temposuz ve arayış peşindeki kimliklerin oluşturduğu kuru kalabalıktan ötesi görülemiyorsa bunun hesabı sorulmalı biri ya da birileri cevap vermeye zorlanmalıydı…                                                                                                                                     

Şimdi çok geriye değil yakın geçmişe gidip hatırlayalım… Kaybedilen maçlar sonrası ne diyordu Yalçın Koşukavak? ‘Hayal kırıklığı yaşıyorum ama Süper Lige mutlaka çıkacağız…’

Yani sözü ‘Hayat devam ediyor’ mealine bağlıyordu…

Hep aynı nakarat!

Kenti/dinamikleri/taraftarı/takımı/medyayı anlayamadığı ya da anlamak istemediği için bazı gerçeklere yabancı kaldı. Camiadaki ümitsizlik, ligde kör-topal gitmekten kaynaklanmıyor.

Onlar için önemli ama sorun; bunu gamsızca değerlendirip, taraftara sürekli pembe hayaller pompalamaktı. Hocanın ağzından ‘Başta ben hepimiz özür dileriz’ cümlesini duyan var mı hiç?

Ya da ‘Şu transferde yanılmışım, affedersiniz’ dediğini?

Veya ‘oyuncu tercihinde hatalıyım’ benzeri bir değerlendirmeyi…

Öte yandan Bursaspor yanlış transfer politikalarının diyetini ödeyerek bugünlere geldi. Transfer komitesi; Timsah’a öyle bir makyaj yapmış ki, sonbahar bitip kış geldiğinde düşen her yağmur damlası o makyajı akıttı gitti!                                                                                Belli ki; Bursaspor Futbol Kulübü’nde iyi gitmeyen şeyler var. Susmayı, saman altından su götürmeyi, kâğıttan kayık yüzdürmeyi marifet sananlarla Bursaspor gemisinin karaya oturması çok muhtemeldi.

Yeni hocamız dostum İrfan Buz’a ‘yuvaya hoş geldin’ diyerek Yeşil Beyazlı şanlı armadayı limana sağ salim yanaştırması temennisiyle selamlarımızı gönderelim…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?