USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Markanın kafeste saklanması

17-12-2019

Ansızın bir baskın yediğinde, toz dumana karışır, kalbi tekler, dünyasında gömülür.
Markanın kural olarak sahibi tarafından kullanılması gerekir. 2015/2424 sayılı AB Tüzüğü ile uyumlu olarak düzenlenen Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 9 (1) madde fıkrası uyarınca, markanın, 'tescil edildiği mal veya hizmetler' le ilgili olarak kullanılması zorunludur. Ancak, bu maddede söz konusu olan kullanım, markanın tescil edildiği amaç dahilinde, işlevine uygun, yani ticari hayatın içinde, markanın fonksiyonlarının yerine getirilmesi için kullanımıdır. Dolayısıyla, markanın tescil edilen sınıflar dışında kalan mal ve hizmetlerle ilgili olarak kullanılması, SMK m.9 (1) fıkra anlamında kullanma sayılmaz.
Esasen, markanın kullanımı zorunluluğunun temel gerekçesi, marka tescil müessesesinin amacına uygun ve iyiniyetle kullanılmasını sağlamak, markayı gerçekten kullanma niyetinde olan girişimcilerin önünü açmak, Sicil'in kullanılmayan markalar ile doldurulmasını önlemek ve böylece daha adil ve rekabete uygun bir marka sistemini oluşturmaktır..
SMK'nun 6 (1) madde fıkrası kapsamında yapılan yayıma itirazlarda, başvuru sahibi tarafından itiraz gerekçesi markaların kullanımının ispatlanması talep edilebilecektir. Kullanımın ispatlanması gereken süreç SMK'nun 19 (1) inci madde fıkrasında 'itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye'de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması talep edilir.' hükmü ile düzenlenmiştir.
Tescilli markanın devir alınması durumunda, devredenin devirden önceki ve kullanımın ispatlanması talep edilen beş yıllık süre içerisindeki kullanımları da kullanım olarak kabul edilecektir. Bununla birlikte devir işlemi, devredenin önceki kullanımının olmadığı durumlarda devralan açısından kullanımın ispatından kaçınmak için haklı sebep oluşturmayacaktır.
Ancak, markanın kural olarak sahibi tarafından kullanılması gerekir. Bu konuda, kanuni bir kullanma zorunluluğu getirilmiş ve hangi durumların kullanma olarak kabul edileceği de SMK'nın 9 uncu maddesinde açıkça belirtilmiştir. Bu durumda, ispat yükü ile ilgili olarak özel kanunla genel kurala bir istisna getirilmiş olup, markanın kullanılması konusunda ispat yükü marka sahibine düşer.
Tescil başvurusu yapılan markaya yapılan itirazlarda (SMK m.6/1), itiraz sahibi; itiraza gerekçe olarak gösterilen markanın, itiraza konu markanın başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye'de başvuru veya rüçhan tarihinden önceki en az beş yıl tescilli olması şartıyla, bu süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye'de ciddi biçimde kullanmakta olduğunu ya da kullanmamaya ilişkin haklı sebepleri olduğunu ispat etmekle yükümlüdür. Türk Patent Marka Kurumunca, itiraz sahibinden, itiraz konusu vakıaya ilişkin delilini sunması talep edilir (SMK m.19/2).
Söz konusu itirazda, o itirazın çözümünü etkileyebilecek olan vakıalar için deliller gösterilir ve bu deliller çerçevesinde inceleme yapılır.
İtiraz sahibi tarafından, itiraz gerekçesi markasının, itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye'de ciddi biçimde kullanmakta olduğunu ya da kullanmamaya ilişkin haklı sebepleri olduğunu ispat edememesi durumunda itiraz reddedilir (SMK m.6/1).
İtiraz sahibinin itiraz gerekçesi, markanın, tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin sadece bir kısmı için kullanıldığının ispatlanması hâlinde, itiraz, sadece kullanımı ispatlanan mal veya hizmetler esas alınarak incelenir (SMK m.19/2 son cümle).
Kullanım ispatı düzenlemesi sadece SMK'nun 6 (1) inci madde fıkrası kapsamında yapılan itirazlar ile sınırlı şekilde uygulanır. SMK'nun 6'ncı maddenin diğer fıkralarında sayılan itiraz gerekçeleri ve SMK'nun 5(1.ç) madde bendinde belirtilen mutlak ret nedeni bakımından kullanım ispatı hükümleri uygulanmaz.
Özellikle tanınmış bir marka ile aynı veya benzer olduğu iddiasıyla SMK'nun 6'ncı maddesinin dördüncü veya beşinci fıkraları kapsamında yapılan itirazlarda, başvuru sahipleri, itiraz gerekçesi tanınmış markaların kullanılmadığını ileri süremez.
Unutulmaması gereken diğer bir sonuç ise; markanın, başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde markanın kapsadığı mal veya hizmetler bakımından Türkiye'de ciddi biçimde kullanılmaması ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunulmaması durumunda, mahkeme tarafından hükümsüzlüğüne karar verilmesidir (SMK m.25).
Esenlik ve mutluluk dileklerimizle, saygılarımızı sunarız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?