Bursaspor ‘da oyun ve üretkenlik adına sezon başından bu yana istenen seviyeye çıkılamamasına rağmen sahaya sürülen 11’lerde bu duruma çare olacak radikal değişiklikler görülmüyor.
Doğal olarak oyununda da öyle.
Bu maç da onlarda biriydi.
Yeşil beyazlılar maç boyu ne orta sahada ne hücumda organize olabildi. Özellikle ilk yarıda.
Orta saha kreatif isimlerden kurulu değil. Şapkadan tavşan çıkaracak isimler yok.
Bu durumda oyunu rakip sahaya yıkabilmek, rakibi hataya zorlayacak ön baskı yapılması gerekir o da yok.
Rakibi dengesiz yakalayacak hızlı hücumlar için gerekli top aktarımları da yapılamıyor.
İgor zaten bir işe yaramıyor.
Burak Kapacak topla buluşabilirse bireysel yetenekleri ile bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Güzel oyun geriden oyun kurmak, top dolaştırmak değildir.
Topu rakip sahaya taşımak, pozisyon üretmek, rakibe oyunun kabul ettirip pozisyon zenginliği ile maçları kazanırsın.
Bursaspor adına yine bom boş bir ilk yarı geçti.
Timsah ikinci yarıya ise golle başladı.
Burak Kapacak’ın bireysel yeteneği ile hazırlanan atakta o ana kadar kötü bir performans çizen Recep Aydın skoru Bursaspor lehine değiştirdi.
Golün ardından Bursaspor, Aykut’un acemice kaçırdığı golü ise ilerleyen dakikalarda arayacaktı.
O gol atılsa maç kopacak; ancak garip bir vuruşla bu avantajı kaçırdı.
Zira bu pozisyonun ardından ev sahibi kırmızı beyazlılar Bursaspor kalesinde çok daha etkili olmaya başladılar. Hem ceza sahası içinden hem de dışından skora denge getirebilecek pozisyonlar ürettiler.
Bursaspor’un o klasik “Sevgili taraftarlarımız hazır olun birazdan gol yiyeceğiz” dakikaları yaşandı uzun süre. Sonuç olarak da gelenek değişmedi ve gol penaltıyla da olsa geldi.
Bursaspor’un mevcut kadrosunun oynayacağı oyun bu değil.
Burada problemin kenar yönetimde olduğu gayet açık.
O kenar yönetimin hatalarından ders almadığı da gayet açık.
Bursaspor’un bu sene çıkamama gibi bir lüksü olmadığı da gayet açık olduğuna göre
Yapılması gereken şey de gayet açık!
