USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Korku ve ecel!

02-11-2019

Böylesine başarılı bir seyre rağmen taraftar buruk/endişeli/karamsar

Yüzler gülmüyor, tribünler beklenen düzeyde dolmuyor, 3 milyonu aşkın devasa bir kent Süper Ligaşkıyla bir türlü havaya giremiyor…

Yürekler Timsah’ın eski yuvasına dönme hayali ile olması gereken dozda heyecanla çarpmıyor.

Bunun başlıca nedenlerinden biri kanımca Bursaspor’un sergilediği futbolun tatmin edici olmayışı. Futbolda son söz tabelanındır mantığıyla düşünürsek sonuçta kazanan haklıdır.

Ancak tribünde ya da ekran başında Bursaspor’u izleyenler; son düdük çaldığında ringde maç boyunca rakibinden dayak yemiş ama puan hesabıyla kıl payı kazanan boksör misali yaka-paça stattan veya televizyon başından ayrılıyor…

Mesela ligde ve kupada 2-1 kazanılan son iki maç…

İstanbulspor 90 artı 2’de farkı bire indiriyor. Bayburt’ta ise 90 artı 5’de penaltıyı kaleci Ataberk kurtarıyor.

Peki; 4 gün içinde iki kez tekrarlanan bu tablo tesadüf mü?

Hayır, değil hatta doğal…

Takım önde mi?

Son anlarda orta sahacı ya da kanatçılar çıkarılıp savunmacıları sokmalar başlıyor. 11 kişi kendi 18’in de toplanınca, rakip de kaleci dışında 10 kişi ile hücumagelme fırsatı buluyor.

Haydi 18 içinde 21 adam!

Karambol üstüne karambol

Tabi bir kaza golü veya bir penaltı da sıkışıyor bu kargaşaya…

Korkunun ecele faydası yok!

Ne yenik durumda iken Seleznyov gibi oyuna santrfor sokmak gol getirmezse, skor avantajını elinde tutan takımı 5 stoperle oynatmak fayda değil zarar verir…

2 farklı skoru korumak yerine, ‘Nasılsa kaybettik’düşüncesiyle her türlü tedbiri bırakıp en açık futbolla saldıran rakip ününde ‘üçüncü golü’ aramak daha basit, daha kolay daha akılcı değil mi?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?