Kaybettin mi yandı gülüm keten helva!
Bu tür karşılaşmalarda rakip eğer sıkletinin çok altında ise seni bozmaya oynayacaktır, işin zorlaşır…
İlacın erken goldür…
Nitekim bilindiği gibi; 2. Lig’deki Bayburt temsilcisi ile Bursaspor arasında gece-gündüz farkı vardı.
En flaş adamı attığı erken golle(!) yakın geçmişteki Amed-Yomra-1461 Trabzon facialarını hatırlatıp bizleri ‘yine mi’ diye iç geçirten giymedik forma bırakmayan Sinan Özkan.
Akranları hoca oldu o hâlâ top kovalıyor!
Bayburt ekibinin bireysel zenginliği yok, üretimi eksik…
Böyle bir rakip önünde geriye düşüp sonrasında da öne geçerek turu koparıyorsan, son anda penaltıyı kurtarıp maçı uzatmaya götürmelerine izin vermeyen kalecini öperek omuzluyorsan düşünmek gerekir…
Bunu düşünecek kişi de Yalçın Koşukavak ile kurmay ekibidir…
Yeri gelmişken sevgili hocamızın hakkını da verelim…
Sahaya sürdüğü ilk 11 ve de sonradan oyuna dâhil ettiği oyunculara bakarsak, kulübede ya da tribünde bekleyenlerin ağırlıkta olduğunu gördük.
Belli ki Koşukavak öğrencilerine ‘hadi beni yanıltın mesajı’ vermişti.
Futbolda ‘formayı teknik direktör vermez, oyuncu alır’ diye bir tabir vardır.
Son derece doğru bir söz… Özellikle işler kötü giderken antrenmanlarda ya da dünkü gibi bir kupa maçında yakaladığınız şansı bir futbolcu olarak iyi kullanmanız gerekir.
İzlenimim o dur ki; dünkü 90 dakikada ‘Şu niye oynamıyor, o niye şans bulamıyor’ gibi kafa kurcalatacak bir futbolcu ben göremedim.
Sonuç olarak Bursaspor öyle böyle turlayıp çift ayaklı eleminasyon maçlarının kapısına dayandı ve de maddi ve manevi olarak çok elzem olan ‘ihtiyaç kredisini’ aldı.
Boşuna dememişler; Ziraat bereketi…
