Spor dışı alanlarda yazan gazeteciler arada spor içinde birkaç kelam ederler.
Bu kez de müsaadenizle ben spor dışı bir şeyler karalamak istiyorum.
Bu yüzden biraz da uzun yazdım, kusuruma bakmayın.
Konumuz yabancı da değil, şehrimiz Bursa.
Bursa ve turizm dersek daha net anlatmış olurum.
Çünkü Bursa futbol gibi bu alanda da olması gereken noktada değil.
Ülkeye yılda 45 milyon yabancı turist gelirken, bu sayının sadece 350- 400 bini Bursa’yı ziyaret ediyor.
Yani her 100 turistten 1’i bile değil. O gelenler de genelde konaklamadan dönüyor.
Gerçekten Bursa için akıl almaz kötü bir rakam.
Gelenlerin büyük çoğunluğuda Kuveyt başta olmak üzere Arap ülkelerinden.
NEDEN ANTALYA VE İSTANBUL TERCİH EDİLİYOR?
Türk turizminde Antalya zirvede, sonrasında İstanbul var. Üçüncü sırada da ilçeleriyle Muğla.
Antalya ve İstanbul toplamda 35 milyon turist ağırlıyor.
Bursa’nın 100 katından fazla turist gidiyor diyerek tekrar altını çizelim.
En çok ziyaret edilen iki ilin neden tercih edildiğini analiz ettiğimizde, deniz ve tarih ön plana çıkıyor.
HER ŞEYE SAHİP TEK ŞEHİR
Buna karşın dağ, deniz, plaj, akarsu, şelale, göl, orman, yayla, ova, tepe, kaplıca, longoz, mağara gibi doğal güzelliklerin hepsine birden sahip Türkiye’deki ‘tek’ şehir Bursa.
Hadi Türkiye’de başka bir örneği yok. Dünya’da bunların hepsine birden sahip başka kaç şehir var ya da var mı bilemiyorum.
Hal böyleyken Bursa’ya gelen yabancı turist sayısı ise ifade ettiğim gibi çok az.
Demek ki bunlar turistleri çekmek için yeterli değil.
AVRUPALILAR ARTIK GELMİYOR
Seksenli ve doksanlı yıllarda özellikle Avrupalı turist gruplarını kent merkezinde çok görürdük. Şimdi onlarda yok oldu gitti.
Şimdilerde sadece Arapları görüyoruz. Anlayacağınız Avrupalılar turizm destinasyonlarından Bursa’yı çıkardı.
Antalya ve İstanbul örneklerini verdik.
Peki Bursa’ya ne için gelecekler?
TURİST SAYISINI ARTIRMAK İÇİN NELER YAPILMALI?
Şunu kabul edelim. Deniz plaj konusunda Antalya, Muğla gibi şehirlerle rekabet etme şansımız yok.
Bu konuda güzel sahillere sahip İzmir bile bu iki şehirle rekabet edemiyor.
Bu durumda Bursa hedefini doğru koymalı.
Tarih, kongre, kültür, kaplıca, dağ, sağlık gibi alanlarda yabancı turistlere hitap edecek yatırımlar gerçekleştirmeli.
Özellikle Bursa turizminin lokomotifi tarih olacaktır.
Hristiyanlık için çok önemli bir merkez olan İznik nedense bir türlü tanıtılamıyor.
Bizans başta olmak üzere bir çok medeniyetin hüküm sürdüğü yerlerde yaşıyoruz.
Bursa daha da önemlisi Osmanlı’nın kurulduğu topraklar ve o dünya imparatorluğunun ilk başkenti; ama bizim Osmanlı tarihinden anladığımız birkaç cami ve türbeler!
Kente gelenlere Osmanlıyı yaşatamıyoruz açıkçası.
TAHTAKALE’DEN MURADİYE'YE TARİHİ ADA
Kente gelenler yabancılar o atmosferi görmek ister. Avm değil -tabi ki Arap turistleri bu kapsam dışında tutuyorum-
Bursa'nın tarihi kimliğini hissettirebilmek için Tahtakale’den başlayıp, Pınarbaşı, Hisar, Tophane ve tüm Muradiye’yi kapsayan gerçek bir tarih adası oluşturulmalı.
Osmangazi Belediyesi’nin bu konudaki çalışmasının kapsamı genişletilmeli.
O bölge eski şehir dünyaca bilinen tarifiyle “Old City” olarak sunulmalı.
HANLAR BÖLGESİ VE ATATÜRK CADDESİ
Yıllardır konuşulan; ama hayata geçemeyen hanlar bölgesinin çevresinin açılması ve Atatürk Caddesi’nin trafiğe kapatılma projeleri de uygulanmalı.
O bölgede tarihe uygun olmayan tüm yapılar başka yere taşınmalı.
YAŞAYAN OSMANLI MAHALLESİ PROJESİ
Dünya'da örnekleri olan ve tarihi hayatı canlı bir şekilde ortaya koyan ‘yaşayan bir Osmanlı mahallesi’ planlanmalı.
Amerikalılar hepi topu 300 yıllık tarihlerindeki sığır çobanı kovboylarını böyle yaşayan kasabalarla turistlere tanıtıyorlar. Kovboylar mizansen silahlı çatışmalar yapıyor, turistlerde izliyor.
Bizde de içinde Osmanlı kıyafetleriyle şerbetçilerin, yoğurtçuların kısacası o dönem esnaflarının gezdiği, Osmanlı dönemi insanlarının dolaştığı o dönem mimarisiyle, o dönem hayatını canlandıran bir turizm alanı oluşturulsa eminim Bursa için çekim merkezi olur.
Düşünsenize o mahalleye giren turistler birden bire kendilerini yüzlerce yıl öncesinin Osmanlısında bulacaklar. Etkileyici olmaz mı?
Bunun yanı sıra Osmanlı ve önceki medeniyetler ile ilgili müzeler hayata geçirilmeli.
Bu konuda İstanbul müzeleri ile görüşülüp destek istenebilir.
O müzelerde sergilenemeyen binlerce tarihi eser var. Onlar getirilebilir.
Bursa’daki Bizans ve Osmanlı tarihine yönelik eminim turistleri cezbedecek farklı projeler uygulanabilir.
Sadece bu konudaki yatırımlar bile Bursa’ya gelecek turist sayısını 10’a katlayacaktır.
DİĞER TURİZM ALANLARI DA İHMAL EDİLMEMELİ
Dağ turizmi. Uludağ’a yapılacak yatırımlarla kış ve yaz aylarında Bursa’ya kayak için ve diğer spor dalları için turistler çekilebilir.
Dağdaki bir türlü çözülemeyen yetki karmaşası da giderilmeli.
Tabi ki Uludağ’daki işletmelerinde fiyat politikalarını gözden geçirmesi şart. İnsanları resmen kazıklıyorlar.
Kaplıca turizmini Afyon başta olmak üzere başka şehirlere kaptıran Bursa, sürüncemede kalan Tabakhaneler ve İpekiş kaplıca merkezleri projeleriyle bu ünvanını tekrar kazanabilir.
Kongre ve sağlık turizmi için de gerekli yatırımlar hayata geçirebildiği takdirde, Bursa’nın turizm cazibesi daha da artacaktır.
Bakın Türkiye’de sağlık sektörü diğer ülke insanlarına ucuz geldiği için binlerce insan yurt dışından özellikle estetik müdahaleler için İstanbul’a geliyor.
Bu alandaki yatırımlar, yatırımcıyı teşvik ile daha da artar. Yapılacak yeni tesislerle birçok dünya vatandaşı Bursa’ya yönelir.
ULAŞILABİŞEN ŞEHİR OLMALIYIZ
Hava ve Demir Yolu konusunda bu kadar geri olmak da Bursa’yı çok etkiliyor. Osmangazi Köprüsüne maliyet yüzünden ray döşemediler. Bence o konuda bir fizibilite yapılıp tekrar gündeme gelmeli. Bursa-İstanbul arası hızlı tren o güzergahtan iki şehri bağlarsa İstanbul’a gelen turistlerin bir kısmı Bursa’ya da gelecektir. Hava ulaşımı da daha fazla geliştirilmeli. Turistler Hava ulaşımı ile gidilen şehirleri tercih ediyor.
UZAK DOĞU PAZARI ÇOK ÖNEMLİ
Bu arada uzak doğu pazarı da ihmal edilmemeli. Oralarda tanıtımlar yapılmalı. Özellikle Çinliler ve Japonlar sürekli dünya turundalar. Nereye giderseniz gidin karşınıza çekik gözlü birileri mutlaka çıkıyor. Sonuçta 1,5 milyara yakın nüfusları var. Öyle bir potansiyeli harekete geçirmek Bursa’yı farklı noktalara getirir.
BURSASPOR’DAN DA FAYDANILMALI
Bursaspor’a da değinmeden olmaz.
Güçlü ve Avrupa kupalarında sürekli mücadele eden bir Bursaspor’un kente getireceği insan ve yapacağı tanıtım da ihmal edilmemeli. Hep verdiğim örneği tekrarlayayım Bursa’nın tırnağı olamayacak bazı Avrupa şehirleri futbol takımları sayesinde dünyaca tanınıp turist çekebiliyor. Bursaspor'la da bunu biz başarabiliriz.
FİLM VE DİZİ SEKTÖRÜ
Bu önerilerimi özellikle turizm yatırımcıları desteklerse, en başta kendileri kazanır. Otelleri dolup taşar.
Tüm bunların yanı sıra film sektörüne de Bursa’da film ve diziler çekmeleri için imkanlar sağlanmalı.
Bugün Amerika’ya, Avrupa’ya giden turistlerin büyük bölümü o filmlerden etkilenerek bu ülkeye gidiyor.
Sözün özü, tarih başta olmak üzere kongre, sağlık, dağ, sağlık, kaplıca gibi alanlarda ‘doğru ve vizyoner projeler hayata geçirilebilir ve bu projeler de tanıtılabilirse Bursa turizm konusunda olması gereken noktaya gelir.
Öyle geçerken uğranan bir şehir olmaktan çıkarız.
