USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Müspet zarar ve menfi zarar

01-09-2015

Sosyal hayatta bilerek ya da bilmeyerek geçersiz sözleşmeler kurulduğu, ödemeler yapıldığı, ancak karşı tarafın borcunu ifa etmemesi sebebiyle pek çok uyuşmazlıkların yaşandığı görülmektedir.
Özellikle, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak ödemelerde bulunan kişinin durumu hukuki bakımdan incelemeye değer bulunmaktadır. Mesela; bir kişi adi sözleşme ile (halk arasında helvacı kağıdı olarak ifade olunan) konut satın alsa, ödemelerde bulunsa ve satıcı tapuda ferağını vermediği gibi, inşaatı yarım bırakırsa sorunun çözümü önemlidir. Acaba satıcıya ödemelerde bulunan alıcı hangi hukuki yollara başvurabilir?
Sorunun çözümünde, müspet zarar ve menfi zarar kavramlarının iyi bilinmesinde yarar vardır.
“Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kar mahrumiyetini de içine alır.
Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının, tazminini istemesi halinde söz konusu olur; sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı alır.
Burada sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu göz ardı edilmemelidir.
Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır”(Yargıtay 3.HD., 25.02.2013, E.2012/19212,K.2013/2919).
Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar. (Tandoğan,H.:Borçlar Hukuku,s.427)
Üstteki açıklamaların hukuki temeli, Türk Borçlar Kanunun 125 nci madde hükmüdür.
Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2010 tarih, E.2010/14-386 ve K.2010/427 sayılı içtihadına göre de; genel olarak menfi zarar sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise, ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder.
Bu durumda, geçersiz olan sözleşmeden doğan edimini diğer tarafa güvenerek ifa eden kişi, sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğramış olduğu menfi zararını talep edebilir.
Yürekten esenlikler ve içten saygılarımızı sunarız.

EKOHABER

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?