USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Baba ve oğlu

08-08-2019

Sezonun start almasına çeyrek kala felaket tellallığı yapmak bize göre değil ama geciken eleştireler yarın pişmanlıkla ödeştirilir!

Anlaşılan o ki; geride kalan sezonda yüzleştiğimiz o faciaya rağmen doğruyu inşa etmek adına daha galiba birçok yıkım yaşaması gerekiyor Bursaspor’un…

Ümraniye’nin 3-0’lık galibiyetiyle sonuçlanan özel maçı Yeşil Beyaz renklere sevdalı bir baba ve oğluyla izledim…

Çocuk ‘baba’ dedi, ‘hani tahta açılacak diye söz vermişlerdi bize?’

Gözü televizyon ekranında donakalmışken babanın boğazına yumruk oturdu.

Çocuk devam etti…

Bu ligden de düşer miyiz?’  

Baba çocuğuna söylemedi ama benim kulağıma eğilip noktayı koydu:

‘Kendini yenilemeyenler yenilmeye mahkûmdur!’

Sakın ola hazırlık maçları sonuçlarına bakarak engin bir endişe girdabına düşüp böylesine iç karartıcı bir yazıyı kaleme aldığım düşünülmesin…

Karşılığı 3 puan olmayan maçlara kulak asmanın önemi yok.

Maçın anonsunda ‘hazırlık’ yazıyorsa, atana da yenene de bakılmaz. Atarken ve de yenerken kim nerede ne yapıyor ona bakmak lazım.

Oynanan 4 maçlık pakete Bursaspor gözüyle bakarsak sahada tempo yok, hırs yok, kalite hiç yok.

Mesela, herkesin kendi bölgesinde açık vermemek adına ortaya koyduğu dikkat ve özveri sıfır!

Tek top oynayıp, pas hatalarını en aza indirme gayreti neredeyse hiç yok…

Rakibi oynatmamak amacına yönelik girilen ikili-üçlü preslerde dayanıklılık ve azim denen futbolun temel kavramlarını sanki hiç duymamış gibi oraya buraya koşuşturan çocuklardan oluşan bir hayalet ordusu!

Henüz bıyıkları terlememiş, ağzı süt kokan ama yüreği Yeşil Beyaz aşkıyla yanan o bebelere kızamıyorum…

Mutlaka hepsi bir cevher ama bugün için geçerli ve yeterli değil.

Öfkem onlara forma giydirip, ‘hadi koçum sen artıkTimsahsın’ gazıyla ‘saldım çayıra mevlam kayıra’ mantığıyla 34 haftalık maratona hazırlananlara…

Böylesine uzun ve ateş üzerinde sürecek bir yolculukta bu çocukların yol arkadaşlığından Bursaspor’a ne kalır?

Eldekilere mahkûm olmaktan başka bir çıkar yolu bulunamıyorsa, o kadar vaat niye?

‘Haydi Bursa yeniden zirveye’ sloganıyla yola çıkanlara soruyorum:

Sahi siz buna inanıyor musunuz yoksa koca bir camiayla maytap mı geçiyorsunuz?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?