USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Hani o genel kaptanlar?

07-07-2019

Düşüncelerimizi benimseyenler olduğu kadar itiraz içerikli iletiler de aldım.

Konuyu biraz daha açalım o zaman…

 ‘Sportif Direktör’ kavramı artık Avrupa’da kulüplerin olmazsa olmazı… Nasıl ki; çağdaş/modern/ yenilikçi kurumlar bugün ‘CEO’lar tarafından yönetiliyorsa futbolda da geniş yetkilerle donanmış Sportif Direktör’lerde aynı işlevi görüyorlar.

Ne yazık ki; Türkiye bu unvan konusunda çok geri kaldı.

Aslında, zamansız, gereksiz unvanları gündeme getirip tartışma yaratmakta üstümüze yok! Sportif Direktör’lük Fenerbahçe'de Aykut Kocaman ile başladı, sonrasında Fatih Terim bir aşama daha yukarı sıçratarak ‘Türkiye Futbol Direktörü’ oldu.

Dünya üzerinde böylesine saçma bir unvanı bizden başkası icat edemezdi herhalde!

Oysa Kocaman'ın sportif direktörlüğü, o dönem görevdeki teknik direktör Daum'un üzerinde bir baskı oluşturmak ya da olabilecek bir başarısızlıktan sonra Kocaman'ı takımın başına getirmek için ortaya konan bir oyundu.

Nitekim Fenerbahçe medyası her yenilgi sonrası Cocu, Koeman ya da Ersun Yanal’ı değil de Sportif Direktör Damien Comolli’yi eleştirdi sezon boyunca…

Takımlarımızda görev yapacak olan direktörlerin önüne "sportif" ya da "futbol" sözcüklerini koymak karmaşa yaratmaktan başka bir işe yaramaz!

Zaten güçlü teknik direktörler, direktörlük görevine getirilecek insanları ya kabul etmiyor ya da, görevleri yönetimsel işlerle sınırlı kalıyor.

Sözgelimi; Fatih Terim/Şenol Güneş/Mustafa Denizli gibi ve de benzeri teknik adamların tepelerine Demokles’in Kılıcı’nı koymak mümkün mü?

Mesela Samet Aybaba Bursaspor’da Mustafa Er’in varlığına ne kadar dayanabildi? ‘Bizim çocuk Mustafa’nın görevi Aybaba tarafından sınırlanınca o da bıraktı gitti!

Aslında ülke futbolu olarak‘Sportif Direktör’ kimliğine hiç de yabancı değiliz… Bu unvan bir zamanların ‘Genel Kaptan’lık uygulamasının bugünkü adı…

Öyle ki Genel Kaptan’ın müthiş yetkileri vardı zamanında. Osman Aktan/Rahmi Okyar/Semih Sevilen/Osman Sinkiler/Can Gengörü ve Cavit Çağlar gibi kaptanlar kulübü adeta tek başlarında ellerinde tutarlardı…

Transfer başta olmak üzere her türlü yönetimsel sorunları çözerler teknik direktör ve futbolcular ile yönetim arasındaki köprü görevini yaparlardı. Öyle ki; aralarında teknik adamın görevine son verenleri biliyoruz!

Günümüzde kartvizitinde ‘Sportif Direktör’ yazan tartışmasız bu unvanın 1 numaralı ismi ‘Monchi’ dir…

 Sattıkları/aldıkları/buldukları ile ‘transfer sihirbazı’ diye nitelenen İspanyol bilge Sevilla’ya tarihinin en görkemli günlerini yaşattıktan sonra şimdi Roma için çalışıyor. Adriano, Keita, Cacares, Sergie Ramos, Rakıtiç, Jesus Navas,Dani Alves gibi nice isimleri keşfedip vitrine koyan Monchi son olarak Cengiz Ünder’i İtalya’ya götürüp dünyaya tanıttı…

Önerilen bir futbolcuyu 16 kişilik ‘scout’ ekibiyle en az 10 kez izlediğini açıklayan Monchi’nin sözleriyle noktalayalım yazımızı…

‘Bir futbolcuyu yüz yüze görüşmeden transfer etmem. Onlarla ofisimde görüşürüm ve görüşmenin son kısmında hayat ile alakalı 10 tane soru sorarım, bir test gibi. Sonuca göre kararımı veririm…’

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?