Önce futbol gündemindeki aslında tüm Türkiye’deki sporseverlerin gündemindeki konudan başlayalım.
Malum Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme Yasası kapsamı daha da genişletilerek meclisten geçti.
4 yıl kadar önce Passolig uygulaması ve diğer maddeleriyle şu an hayata geçen yasanın temelleri atılmıştı.
Yeni yasaya göre evinizden maça giderken sokakta ağzınızdan nahoş bir kelam çıksa bile cezayı yapıştıracaklar.
Meşale falan yakmak hak getire zaten. Sosyal medyadan küfür kafir konuşmak da yasak –ki yasanın bu bölümünü destekliyorum- Kanunu detaylarına daha fazla girmeyeceğim; ama şunu net olarak söyleyebilirim, 70’li ve 80’li yıllarda “Gençler siyasetle uğraşıp birbirini yemesin, enerjilerini futbolda atsınlar” denerek bizzat devlet tarafından bazı haylazlıklarına göz yumulan tribünler, bu yasa ile yine bizzat devlet tarafından yok edilme noktasına getirilmektedir.
Bundan sonraki süreçte “ayakta maç izlemek yasak” şeklinde kapsamı genişletilirse şaşırmayacağım.
Passolig ile başlayan bu süreçte gerekli birlikteliği oluşturamayan ve bu kararlara karşı duramayan tribünlerin bu noktadan sonra başı çok ağrıyacak.
En çok da hangi kulübün tribünlerinin başının ağrıyacağı malum.
Yıllardır her konuda ‘pilot bölge’ uygulamasına maruz kalan Bursasporlular bu yasa ile de kobay gibi kullanılmaya devam edeceklerdir. O yüzden en çok da bizim çocuklar dikkatli olsun.
Görülüyor ki “Burası sinema tiyatro değil bağırmayan taraftar…” şeklindeki tezahürat da artık rafa kalkacaktır, zira futbol seyircisi tiyatro seyircisine evrilmek isteniyor.
Gerçi Türkiye liginde seyrettirilen zaten futboldan çok tiyatro olduğundan, sergilenen şeye uygun bir seyirci istiyorlar demek ki !
Neyse dediğim gibi tüm Türk tribünlerinin bu konuda ortak hareket etmesi gerekiyordu, yapamadılar.
Sonucuna da katlanacaklar
İBRAHİM YAZICI TESİSLERİ’NDEKİ TOPLANTI
Bir süredir Bursaspor için kent yöneticileri tarafından bir yardım kampanyası yapılacağından bahsediliyordu.
Cuma günü bu konuda Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri’nde bir toplantı gerçekleşti.
Bursa Valisi Yakup Canbolat’ın önderliğinde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, Bursa milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, parti temsilcileri ve iş insanları ve ev sahibi olarak Bursasporlu idareciler bu toplantıda yer aldı.
Öncelikle katılım gösteren herkese teşekkür etmek gerekiyor.
Bursaspor’un durumu ile ilgili görüşlerini Vali bey başta olmak üzere açıkladılar. Bilindik şeylerin söylenmesinin ardından ise asın mensupları dışarı alındı.
Toplantının basına kapalı bölümünde kulübe yapılacak yardımın nasıl olacağının ele alındığını öğrendik.
SMS kampanyası, banka hesap numarası açmak ve iş bizzat Vali bey’in iş dünyasından destek istemesi gibi konular konuşulmuş.
Açıkçası ben bu noktada hayal kırıklığı yaşadım.
Bu toplantının her şeyin netleştiği ve yardım kampanyasının nasıl yürütüleceğinin açıklanacağı bir organizasyon olmasını beklerdim.
Öyle olmadığı gibi planlanan destek yöntemleri ile yeterli katkının sağlanabilmesi oldukça zor görünüyor.
Bursa şehri Bursapor’u bu sıkıntıdan kurtarabilecek güce fazlasıyla sahip sadece doğru bir yol izlenmeli.
SMS kampanyası falan da yapılsın tabi ki; ama gerekli miktarı toplamak için bu yöntemler yeterli olmaz.
Daha çok da hedef odaklı çalışmalar olmalı. “Hesap numarası açtık gidin para yatırın” dendiğinde iş dünyasının sıraya falan gireceği yok.
Hedef odaklı canlı yayın ve medya destekli -Yardım çağrısına katılan ve katılmayanların isimlerinin yer alacağı - bir organizasyon da planlanabilir.
Türkiye’nin en zengini başkanı olduğu kulüp için bunu yapıyor.
Lafı dolaştırmadan net yazıyorum.
Biraz zorlama ve emrivaki olmadan bu kampanyanın istenen sonucu vermesi çok zor.
Ayrıca daha fazla geç kalmadan destek kapmanyasına başlamak lazım.
Aksi takdirde "Yeniden zirveye" mottosu havada kalır ve Bursaspor o zirvenin eteklerinden yukarıya doğru tırmanamaz.
Bu arada toplantı öncesi icra memurları yine Özlüce’deydi.
Avukatlar ikna edilmeseler, protokol toplantısına katılanlar oturacak sandalye bile bulamayabilirlerdi !
Durum bu kadar ciddi. O yüzden acele ve kararlı adımlara ihtiyacımzı var.
