USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kent içi ulaşımda küçük fakat çok önemli bir adım

25-08-2015

 Eğer atılabilirse, bence küçük ve fakat çok önemli bir adım bu. Bu adımla çağdaş kent içi ulaşım sistemine önemli bir köşe taşı yerleştirilmiş olacak.
Aslında bu konuyu defalarca bu köşede işledim, belki de sizlere, öf be dedirttim, ama gene de yazacağım. Konunun başından beri içinde olan bir kişi olarak bunu bir Bursalılık görevi addediyorum.
Bursa 1980li yıllardan bu yana, kent içi ulaşımda raylı sistemleri, kent yaşamını kolaylaştıracak, ulaşımı hızlandıracak, rahatlatacak bir çözüm olarak kent gündeminin ön sıralarına yerleştirdi.
Bugün günlük yaşantımızın kopmaz parçası konumundaki BursaRayın oluşumu için, uluslararası standartların esas alınarak yaptırılan Ulaşım Planlaması, kent içi ulaşımın temel ilkelerini ve iskeletini belirlemişti. Bu ilkeler, başta sanayileşme nedeniyle hızlı nüfus artışını, yerleşimlerin kentsel alana yayılış konumlarını ve büyüklüklerini dikkate alarak, sistem kapasitesinin Hafif Raylı Sistem olması gerektiğini ortaya koymuştu. Diğer taraftan, kent nüfusunun, kent içindeki dağılımı da, bu sistemin iskeletinin kent merkezini doğu yönünde 2 hat, batı yönünde 2 hat ve kuzey yönünde 1 hatla yerleşim alanlarına bağlayacak tarzda oluşumunu belirlemişti.
Bugün bu ilkeler ve belirlenen iskelet doğrultusunda, pardon küçük (!) bir değişiklikle, en yoğun yolcu büyüklüğüne sahip doğu hattı ikiden teke (?) indirilerek, BursaRay kentimizin temel ulaşım sisteminin iskeletini oluşturdu, kuzey hattının yapımıyla da tamamlanmış olacak…
Tüm bu gelişmeler güzel de, Bursanın kent içi trafiği, aynı İstanbul gibi, gün geçtikçe daha da sıkışıyor ve adeta kabus oluyor. Geçenlerde sevgili Ahmet Emin Yılmaz köşesinde, “Cevap arayan soru: Bu trafik nasıl çözülecek?” başlığı altında bu konuyu işlemişti, yazısının bir bölümünde, “…Bursa büyüdü…20 yıl öncesine kadar İstanbulun trafiğiyle dalga geçerken, bugün Bursanın sıkışan trafiği kabus oldu. Direksiyon başına geçen herkes trafik için çözüm formülleri üretiyor, ama arabadan inince hepsi kaybolup gidiyor. Mevcut yolların genişletilmediği, yeni alternatif yolların üretilip açılmadığı, üretilse bile tamamlanamadığı bir kent merkezi var Bursanın artık, modern toplu taşıma uygulamaları da caddelerdeki özel araçların sayısını azaltmıyor…”
İşte sorun burada, caddelerdeki özel araç sayısının azalmaması. Peki bu sayıyı azaltacak olan kim?
Biziz, diğer bir deyimle, sorunun çözümünün ortasında biz varız. Sakın “yok yahu” demeyin, gelin sizi hemen NewYorka uçurayım. Bu dünya kentinde, iki yıl öncesine kadar, on yıl süre ile belediye başkanlığı yapan Bloomberg, bir anlamda NewYorkun kent içi ulaşım akışını değiştirdi. NewYork eyaletinin nüfusu 19 milyon, kent nüfusu 8,5 milyon. Kentin ve de dünya ticaretinin kalbinin attığı Manhattan adasında bu nüfusun sadece 1,6 milyonu sürekli yaşıyor, ama her sabah bu nüfusun 2,5milyonu da çalışmak için adaya geliyor ve akşamları geri dönüyor. Eskiden ağırlıklı olarak özel araçlarıyla bu hareketi yapan NewYorkluları, Bloomberg kent içinde yaptığı düzenlemelerle, yeni yol yapmadan, yolları genişletmeden, mevcut yolları kullanarak, ama metro hatlarını yenileriyle zenginleştirerek, toplu taşıma araçlarını metro hatlarıyla bütünleştirerek, aktarmalı yolculuk yapmayı kolaylaştırarak ki bir toplu taşım aracında kartınızı okuttuğunuzda, iki saat süre ile isterseniz on aktarma yapın, başka bedel ödemezsiniz. Kent içinde güvenli bisiklet ve yaya yolu ağı oluşturarak, özel araçlarından kopardı, gün boyu çalıştıkları kente toplu taşım araçlarıyla, bisikletle ve de yürüyerek gelip gitmenin zevkini tattırdı, kent içindeki yaşamlarını renklendirdi. Ünlü Times Meydanını bile yayalaştırdı, sadece NewYorkluların değil, NewYorku ziyaret edenlerin de bu meydandan unutamayacakları anılarla ayrılmasına vesile oldu.
Evet bu düzen istendiğinde, kent yönetimiyle kent halkı kol kola girdiğinde, NewYork gibi bir dünya kentinde kurulabiliyorsa, Bursada neden kurulmasın???
Yazımın başlığını oluştura, minibüslerin BursaRaya dik çalışması adımı, aktarmalı yolculuk yapma sisteminin yaşamımıza girmesini sağlayacak, ama arkası gelmeli. Gelmesini biz Bursalılar yönetimden istemeliyiz. Tüm otobüslerin Heykele çıkması alışkanlığımızdan vazgeçmeliyiz. Otobüsler de BursaRaya dik çalışmalı, ama NewYorkta olduğu gibi, belirlenecek bir süre içindeki aktarmaların ücretsiz olması sağlanmalı. BursaRay ana duraklarında otoparklar oluşturulmalı. Bu otoparklara araçlar BursaRay kartıyla, belli bir süre için (Bremennde 5 saat), ücretsiz bırakılabilmeli.
Bilmiyorum hiç denediniz mi? Ben genelde, arabamı otoparkta bırakarak, BursaRay/Tramvay aktarma düzenini kullanarak kent merkezine gidiyorum. Hem konforlu, hem de daha hızlı oluyor.
Evet sevgili Bursalılar, kent içi ulaşımın rahatlaması, hızlanması sizin elinizde. Sakın yönetimlerden yol yapmalarını istemeyin. Eğer arabanızdan vazgeçmezseniz, isterlerse katlı yollar yapılsın, o trafik kabusundan kurtulamazsınız.
Evet, var mısınız, tüm bunları Büyükşehir Belediyemizden istemeye ve de uygulamada onunla kol kola girmeye???

EKOHABER

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?