USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bursaspor neden bu duruma düştü?

11-06-2019

Kulüp yönetmek sadece duygular ve samimiyetle mümkün olmuyor.

Belli kriterleri de üzerinde bulundurmak gerekiyor.

Eğer sadece duygular ve samimiyet yeterli olsaydı, tribünden birileri de gelip bu işi hakkıyla yapardı.

Bursa 4 milyona doğru ilerleyen nüfusuyla dünyada birçok ülkeden büyük.

Ekonomik anlamda da bu büyüklüğün karşılığını veriyor.

Bursaspor da böylesi bir kentin tek takımı.

Dünya’da böylesine büyük ve tek takıma sahip şehir çok az.

Bursa’nın bu büyüklüğü oluşturan binlerce girişimci var. O girişimcilerin zirvesindeki isimlere baktığımızda Türkiye’nin de sayılı isimleri haline geldiklerini görüyoruz.

Ancak aynı kişiler Bursaspor’a uzak duruyorlar.

Ya da zorlamayla göstermelik, küçük desteklerde bulunuyorlar.

Bunun çeşitli sebepleri var. Kiminin futbolla alakası yok, kimi kendi şehir kulübü yerine istanbul semt kulüplerini destekliyor, kimisi de Bursaspor’un içinde olmanın getireceği baskıdan uzak duruyor.

Hal böyle olunca da meydan bazı fırsatçılara kalıyor ve Bursaspor başkanlık ve yöneticilik çıtası düşüyor.

Eskiden Bursaspor yönetimlerinde şehrin en önemli aileleri olurdu. Bursaspor yöneticisi dediğinizde saygı duyar hatta çekinilirdi. 

Zamanla bu durum değişti, erozyona uğradı. 

Son yıllarda ise tabir-i caizse iyice ayağa düştü. Normal şartlarda ancak semt kulüplerinde idarecilik yapabilecek kalibrede insanlar, Bursaspor başkanlık makamına, yönetici koltuklarına oturabiliyor. 

Şampiyon olmuş diğer kulüplerde değil yönetici, kulüp çalışanı bile olamayacak kişileri Bursaspor yönetimlerinde görebiliyoruz.

“O’nun abisi, bunun kardeşi, şu kişilerin elemanı, şunun arkadaşı,” derken liyakatsiz insanlar Bursaspor yönetimlerinde boy gösteriyor.

Bu tarz kişiler yönetim başta olmak üzere kritik noktalarda görev alınca da Bursaspor’dan çok kendi ve kendisini oraya getirenlerin menfaatlerini kovalıyorlar.

Hatta borç harç içinde olan hatta kredi kartı borcunu bile ödeyemeyen kişilerin yönetimlere girdiğini bizzat biliyorum.

Gerçekten katkı verebilecek kişilerin var olması gereken yerlerde birilerinin ittirdiği ve kendini kurtarmaya gelenler var oluyor.

Ayrıca bu tarz kişiler kendilerini kulübün sahibi gibi gören bazı kişilerin müdahalelerine de boyun eğiyorlar.

Sonuç da işte böyle oluyor!

Çıta düştükçe Bursaspor da düşüyor.

Bu durum transferden, projelerin üretilmesine, çözümüne, reklam alınmasına, federasyon ve medya ile olan ilişkilere kadar her şeye yansıyor.

Liyakatsiz ve kötü niyeti kişiler Bursaspor için hayati kararlara etki ediyor.

Diğer yandan lobi konusu var. Bursa’da bile güçlü olamayan bir kulüp yönetiminin ulusal alanda kulübü üst noktalara taşıması tabi ki mümkün olmuyor.

Önce kendi şehrinde ağırlığın olacak ki ulusal alanda da ağırlığın olabilsin.

 “İllaki cüzdanı kalınlar yönetici olmalı” demiyorum.

Arada proje üretecek, çalışacak genç beyinlere de ihtiyaç var; ancak başta başkan olmak üzere ismiyle, lobisiyle ağırlığı olan isimler yönetimlerde daha çok yer almalı.

PEKİ NE YAPILMALI?

Bursaspor’da her alanda çıtayı tekrar eski seviyesine yükseltmek için çalışmalıyız.

Bunun için de  Bursa’nın bu konuda sahip olduğu kaynağı harekete geçirmek şart.

Öncelikle Bursasporluluğu belli bir kesimden ziyade şehrin geneline yaymak için çalışmalar yapmak, tüm şehri Bursaspor’a ısındırmak lazım.

Şu an Bursa’da belli kesimler Bursaspor’u destekliyor. Ekonomik anlamda güçlü ailelerden Bursaspor’a destek çok az. Bu ailelerin Bursaspor’a kazandırılması lazım.

Öncelikle bu tanıma uyan ve belirlenen ailelerin maçlara, organizasyonlara konuk olarak davet edilmesi, ağırlanmasıyla bu başlatılabilir. Birçok loca boş, bazıları konuk locaları olarak düzenlenip bu amaçla kullanılabilir. Daha önceki yazılarımda ifade ettiğim gibi iyi eğitim alacak olan, ekonomik durumu iyi ailelerin çocukları maçlara getirilip Bursasporlu olmaları sağlanmalı.

Bu tanıma uyan gençler ileride Bursaspor’a katkı sağlayacak bireyler haline dönüşecektir.

Bu Bursaspor’un geleceğine yatırımdır.

Ekonomik durumu iyi ailelerden yetişecek, iyi eğitim almış çocukların da Bursasporlu olması, yönetimlerden, kongre üyelerine, medyaya ve tribüne kadar yansır.

Şehrin her kesiminin desteğini almış Bursaspor’un gücü çok büyük boyutlara ulaşır ve şişirme taraftarlara sahip kulüpler asla böylesine güçlü bir şehir takımıyla baş edemezler.

Bunun meyvelerini de Bursaspor, var oldukça toplar.

Sözün özü Bursaspor camiasındaki insan profilini kalitesi ne kadar üst seviyelere çıkarsa Bursaspor da o kadar üst seviyelere çıkar.

İşte bunun için de ifade ettiğim gibi Bursasporluluğu şehrin her kesimine yaymak gerekiyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?