USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Eğitim sisteminde bir doğru adım

11-06-2019

Namık Göz, geçen hafta köşesinde 'Mesleki Eğitimde Alman Modeli'' başlıklı yazısında, BTSO Başkanı İbrahim Burkay'ın Milli Eğitim Bakanı ile yaptığı girişimlerin hedefine ulaştığını ve Bursa'da mesleki eğitimde Alman modelinin uygulanmaya başlanacağını aktardı.Yazısının içeriğinde, '…Almanya'daki modelin esası Milli Eğitim, Çalışma Bakanlığı, ticaret ve sanayi odalarıyla işbirliği yaparak mesleki eğitim ortak projesi ile yürütülüyor. Bursa'da başlayacak ve Türkiye'ye örnek olacak proje Alman modeli ile birebir örtüşüyor. Bursa'da 14 mesleki eğitim veren okul, pilot eğitim kurumu olacak…'
Bu haber beni çok eski yıllara götürdü, 1970'li yıllarda benim Almanya'nın Kulmbach kentinde yaşayan bir arkadaşımın girişimi ile Tophane Meslek Lisesi ile Kulmbach Meslek Lisesi, DSİ Nilüferspor Kulübü ile Kulmbach Spor Kulübü arasında kardeşlik oluşturduk, aramızda imzaladığımız protokol kapsamında her yıl onların öğrencileri ve sporcuları Bursa'ya geldi, bizim öğrencilerimiz ve sporcularımız Kulmbach'a gitti, ikişer hafta süre ile okullarda ve kulüplerde beraber çalıştılar. Ekiplerin içinde öğretmenler ve spor eğiticileri de vardı.
Ekipler geldiğinde, Bursa ve Kulmbach'ta gönüllü ailelerce misafir ediliyorlardı.
Öğrendiğim kadarıyla şu anda, DSİ bu oluşumun dışında kalmış ama, meslek liseleri arasındaki beraberlik devam ediyormuş.
Bu süreç içinde DSİ Nilüferspor olarak antrenörlerimiz spor eğitiminde yeni yöntemler öğrendiler, ama çok önemli bilgi hazinemiz Alman eğitim modeli üzerinde oluştu. Tophane Endüstri Meslek Lisesi müdürü, rahmetli Orhan Savaşeri, arkadaşlarıyla birlikte kolları sıvadı, beraber yaptığımız Kulmbach ziyaretlerimizde, oranın meslek lisesi uzmanları bize, Alman eğitim sistemi hakkında çok detaylı bilgi verdiler ve bu sistemin her ayağını, okullara giderek içinde açıkladılar. İşte sevgili Namık'ın yazısını okurken o günler ve bilgiler gözümün önünde canlandı. Mesleki eğitimde Alman modeli, Alman eğitim sisteminin sadece bir parçasıdır, aslında bu günlerde hükümetin gündeminin ön sıralarına yerleşen Milli Eğitim Sistemimizde yapılan/yapılacak değişikler sürecinde gönül ister ki, Alman Eğitim Modeli tümüyle örnek alınsın. İsterseniz bu modelin, o yıllardaki işleyiş sistemine göz atalım, tabii bugün dünyadaki çok kapsamlı bilimsel gelişmeler doğrultusunda, bu model de çok gelişmiştir. Evet o yıllarda bu model şöyle işliyordu; Çocuklar 8 yıl süreli ilkokul eğitimini bitirirken, sınıf öğretmenleri çocuğun karnesine şöyle bir not düşüyorlar, '…lise eğitimi görebilir veya lise eğitimi için yeterli değildir, meslek okullarına gider.'' Öğretmenin yazdığı bu notu, hiç güç(!) ona değiştirtemez. Lise eğitimi görebilir dediği öğrenci liseye kaydolur, devamında da istediği dalda üniversite eğitimi alabilirdi.
Lise eğitimi için yeterli değildir, notunu alan çocuk ta, istediği dalda meslek eğitimi alacağı uygulamalı meslek okuluna kaydolur.
Ancak bu okullar Alman yaşamının büyük bölümünü kucaklar. Şöyle ki, marketteki tezgahtar, berberdeki kuaför, otobüsteki şöför, bankadaki memur, bahçedeki bahçıvan, lokantadaki aşçı ve garson ve günlük yaşamınızın her bölümünde, size hizmet etmek üzere karşınıza kim çıkarsa, mutlaka bir meslek okulu mezunudur, hem de mutlaka uygulamanın içinde eğitilmiş olarak.
İşte hatırladığım bu bilgiler ışığında, Bursa'da uygulanmaya başlanan Mesleki eğitimde Alman modelini, bizim eğitim sistemimize açılan çok önemli bir kapı olarak görüyorum ve sayın BTSO Başkanımız İbrahim Burkay'dan rica ediyorum, yanına Milli Eğitim Bakanlığından yetkili uzmanlarını ve İl Milli Eğitim müdürümüzü yanına alıp, bugün uygulanmakta olan, sadece mesleki eğitim modelini değil, tümüyle ALMAN EĞİTİM MODELİNİ, tüm aşamalarıyla yerinde inceleyin, açtığınız bu kapıdan Türkiye'yi çok geliştirecek yeni eğitim sistemlerinin ülkemize girmesine vesile olun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?