USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Büyük ayıp!

09-06-2019

Önce en baştan yaşanan süreci bir hatırlatalım, yorumu ise en sona bırakalım…

Bursaspor’u maddi manevi batıran küme düşüren Ali Ay kongre kararı almıştı.

Bilindiği gibi Hüseyin Akdemir, Timur Noyan gibi isimlerin adaylık için hazırlıkları uzun süredir devam ediyordu.

Hatta Akdemir teknik direktörlük için Mustafa Er ile Noyan da İsmail Ertekin ile anlaşmıştı.

Ancak adaylık için başvuru tarihi yaklaşınca kulüpteki her şeye maydonoz olan birileri tarafından eski bakan Faruk Çelik’in ismi üfürüldü.

Bu isim ortaya atılınca adaylarda çekince baş gösterdi.

Amaç da buydu belli ki !

Siyasetin kulüpten uzak durmasını isteyen önemli bir kesimden Faruk Çelik ismine itirazlar gelirken, azımsanmayacak sayıda kişi de “kurtuluş için siyasi desteğe ihtiyaç var” görüşünü savundu.

Önce Çelik’in aday olacağı haberi yayıldı. Sonrasında ise başkasını aday göstereceği haberleri ortaya atıldı.

Bakan Çelik tarafından bu haberler yalanlandı; ancak kendisi gerek taraftarlarla gerek şehrin önemli noktalarında görev yapan diğer kişilerle sürekli temas halindeydi.

Gelişmelerle Timur Noyan cephesi çalışmaları bırakırken, Akdemir tarafı sessiz bir bekleyişe geçti.

Sonrasında Bakan Faruk Çelik’le Hüseyin Akdemir hafta içi biraraya geldi.

Çelik görüşmeden “Benden haber bekleyin” diyerek ayrıldı.

Eski Bakan’ın bu görüşmede Akdemir ile ilgili pek tatmin olmadığı izlenimi vardı.

Bu arada kulübün tekrar Ali Ay’a kalma tehlikesine karşı bazı kongre üyeleri de liste çalışmaları yapmaya başladı.

Bu arada Hayri Yazıcı, Serkan Yazıcı, Ömer Kızıl gibi başkanlığa yakıştırılan isimlere de sosyal medya aracılığıyla çağrılar yapılıyordu. Ancak bu çağrılar karşılık bulmadı.

Derken son güne gelindi.

Faruk Çelik ve Hüseyin Akdemir tekrar görüştü ve bu görüşme sonucunda Çelik’ten Akdemir’e “Aday olma” dendi.

Anlaşılan bir senedir hazırlık yapan Akdemir yerine Mesut Mestan’da karar kılınmıştı.

Bu kararı verme mecrası F.Çelik miydi, tabi ki değildi o ayrı konu.

Şimdi dünkü gelişmelere gelelim..

Tabi ki Mestan’ın adaylığı için noter tasdikli 100 imza gerekiyordu. 

Noyan’la hareket eden Lemi Keskin başta olmak üzere üyeler “Kulübü Ali Ay’a bırakmayacağız” sloganıyla hemen Mestan için imza topladılar. 

Bu arada şehir dışında olan Mesut Mestan, Lemi Keskin’le görüşerek  anlaşarak yönetim listesini bile oluşturdu.

Ancak Divan Başkanlık Kurulu’nun önüne giden liste ile anlaşılan liste çok farklıydı.

İşte burada doğal olarak kıyamet koptu.

Sabahtan beri Bursaspor’u kurtarmak adına iyi niyetle imza toplayanlar resmen kandırılmıştı.

İmza vermesi için iyi niyetle eşini dostunu çağıranlar da şu an suçlanıyor ki zerre günahları yok. Nerden bilsinler böyle bir tezgah olduğunu?

Ayrıca küme düşüren yönetimden bazı isimlerin Mestan’ın listesinde olduğu görüldü ki bu camianın en önemli kırmızı çizgilerinden biriydi.

Bu yöneticilerin listeye alınmasının aslında Ali Ay’ı ibra etme oyunun bir parçası olduğu çok açıktı.

Hatta daha büyük bir oyun olduğu Mestan’ın yine çekileceği ve kulübü Ali Ay’a bırakacağı tüm bunların bunun için tezgahlandığı şu an en çok dillendirilen konular arasında.

Bu arada Mesut Mestan’ın listesinde birileri adına sahte imzalar attığı ortaya çıktı.

Listede yazılan isimlerin bazıları “Bizim haberimiz olmadan adımız yazılmış” diyerek itiraz ettiler ve liste tekrar düzenlendi.

Yani neresinden bakarsanız sahtekarlık neresinden bakarsanız ayıp ve Ali Cengiz oyunları!

Küme düşme ile yıkılan Bursasporlular, silkinip kulüplerine yeniden omuz vermek için çabalarken bir takım çevreler kurdukları oyunlarla insanları aptal yerine koyarken kulübe de dinamit koydu.

Sayın Mestan…

Öncelikle şunu sormak istiyorum.

Birlikteliğe bu kadar ihtiyaç olduğu günlerde bu yapılanı nasıl açıklayacaksınız?

Bu oyun, bu tezgah Bursaspor'a ne kadar zarar verir farkında mısınız?

Bu konuda camiaya bir açıklama yapmak zorunda olduğunuzun peki farkında mısınız?

"Daha göreve gelmeden katakulliler yapan insanlar görevdeyken neler yapar"ı insanların aklından nasıl çıkaracaksınız?

Siyasiler işin içine girince bu tarz siyasi manevraları görüyoruz haliyle; ama burası siyaset sahnesi değil. 

Bu yaşananlar normal kabul edilemez ve sindirilemez. Bir yerlere gelmek için insanları bu şekilde kullanamazsınız.

Şayet kullanırsanız kulüp tarihinin yer aldığı ve 'hatta sizlerin bastığı' o almanaklarda sizler de yerinizi alırsınız; ama pek hoş bir şekilde değil.

Bu yapılanla çocuk resmen ölü doğdu.

Diğer yandan Denetleme Kurulu başvuru süresinin uzatılması için Divan’a çağrı yaptı. 

Ancak Divan Başkanlık Kurulu’nu tanıdığımızdan o konuda çok umudum yok açıkçası. 

Hatta bu işin içinde olmaları da kuvvetle muhtemel.

Son olarak şunu herkes iyi bilmeli.

Kulübü maddi manevi çökerten, mali hesapları veremeyen Ali Ay’ın ibra edilmesi için üyelere bu tarz oyunlarla kimse dayatma yapamaz.

Herkes bu başarısızlıkta hak ettiğini almalıdır. Burası Dingo’nun ahırı değil. Yak, yık git, hesap verme ! Yok öyle bir dünya !

Ayrıca Ali Ay’ın göreve bir şekilde devam etmesi için yapılacak hamlelerde yer alanlar bu camiaya bunun hesabını veremez.

Herkes aklını başına alsın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?