Bursaspor ile Göztepe arasındaki mücadele; ölümüne savaşmayı göz alanla pusuya yatan…
Ebedi iki dostun ancak koşullar nedeniyle hasıma dönüşen iki takımın hesaplaşma anıydı!
Rakibinin klasmanda durduğu yere göz diken Bursaspor için 3 puan hava/su/ekmek kadar ihtiyaçtı.
Hani ‘Yerinde gözü olanla’ mücadele etmek zordur derler ya aynen öyle…
İzmir ekibi, hiç acelesi olmayan insanların sakin tavrıyla rakibinin takılıp sendeleyeceği…
Bir boş anını kollarken, 40 bin kişilik tribün korosunun ateşlediği Timsah ise…
1,5 saatlik zorlu maratona100 metreci atlet gibi müthiş bir tempo yaparak başladı.
19.dakikada Umut Nayır’ın kafasını kaleci Beto elinin tersiyle ellemese…
Hâkimiyetin kayıtsız-şartsız ev sahibi Yeşil Beyazlı takıma geçmesi işten bile değildi!
İlk yarıda oyun genelde kimin düşeceği belli olmayan sırat köprüsü üstünde geçti.
Anlayacağınız her an her şey olabilir bir golle iki takımdan biri güme gidebilirdi!
Nitekim ikinci yarının hemen başında konuk ekibin kazandığı penaltı böyle bir kader anıydı.
Herkesin gözlerini kapadığı pozisyonda gözlerini dört açan kaleci Okan direk dibinde…
Deniz’in penaltısını pençeleyince, Bursaspor açısından hayat kaldığı yerden yine başladı. Bursaspor Tunay, Sahko, Yusuf ve Lima ile rakip kalede yakaladığı cılız pozisyonlarda…
Göztepe’nin kalesindeki ‘Beto’na takıldı ya da bulduklarını hovardaca harcadı!
İzmir temsilcisi ‘1 puan âlâ, 3 olursa oh ne âlâ’ parolasıyla Bursa’ya gelmiş.
İlk yarıda Alpaslan’nın ikinci devre ise Halil’in ağlara giden topları “VAR’dan YOK” sayılınca…
Kader ağlarını Sarı Kırmızılı takımın aleyhine ördü diye düşündük…
Meğer kazın ayağı öyle değilmiş!
Son düdük çaldığında haftalardır budana budana bugünlere gelen…
56 yıllık o ulu çınarın nasıl toprağa gömülme aşamasına geldiğini gördük.
Bursaspor dün evinde 40 bin seveni önünde intiharıyla umutları tüketirken…
Göztepe’nin eline ‘Ölümümden kimse sorumlu değildir’ yazılı o kâğıdı da tutuşturdu ya!
İşte yürekleri dağlayan, gözyaşları sel olup akıtan bu tabloyu görmek var ya!
Kader ben seni kime şikâyet edeyim?
