USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bursaspor neden bu duruma düştü?

08-05-2019

Kulüp yönetmek sadece duygular ve samimiyetle mümkün olmuyor.

Belli kriterleri de üzerinde bulundurmak gerekiyor.

Eğer sadece duygular ve samimiyet yeterli olsaydı, tribünden birileri de gelip bu işi hakkıyla yapardı.

Bursa 4 milyona doğru ilerleyen nüfusuyla dünyada birçok ülkeden bile büyük. Ekonomik anlamda da bu büyüklüğün karşılığını veriyor.

Bursaspor da bu kentin tek takımı. Dünyada böylesine büyük ve tek takıma sahip şehir çok az.

Bursa’nın bu büyüklüğü oluşturan binlerce girişimci var. O girişimcilerin zirvesindeki isimlere baktığımızda Türkiye’nin sayılı isimlerini görüyoruz. Ancak aynı kişiler Bursaspor’a uzak duruyorlar. Ya da zorlamayla göstermelik, küçük desteklerde bulunuyorlar.

Bunun çeşitli sebepleri var. Kiminin futbolla alakası yok, kimi Bursasporlu değil, kimisi Bursaspor’un içinde olmanın getireceği baskıdan uzak duruyor.

Hal böyle olunca da meydan başkalarına kalıyor ve Bursaspor'da başkanlık, yöneticilik,kongre üyeliği, medya mensupluğu, taraftarlık çıtası düşüyor.

Normal şartlarda ancak semt kulüplerinde idarecilik yapabilecek kalibrede insanlar Bursaspor'un kaderini belirleyen makamlarda oturabiliyor.

Ya da ekonomik anlamda güçlü başkan çıksa bile bu kez çevresinde bahsettiğim modelde insanlar oluyor.  

Şampiyon olmuş diğer kulüplerde değil yönetici çalışan bile olamayacak kişileri Bursaspor yönetimlerinde görebiliyoruz.

O’nun abisi, bunun kardeşi, şunun arkadaşı derken alakasız insanlar Bursaspor yönetimlerinde boy gösteriyor.

Gerçekten katkı verebileceklerin var olması gereken yerlerde birilerinin ittirdiği kişiler var oluyor.

Sonuç ta böyle oluyor. Yani çıta düşünce Bursaspor da düşüyor.

Bu durum transferden, projelerin üretilmesine, çözümüne, reklam alınmasına, federasyon ve medya ile olan ilişkilere kadar her şeye yansıyor. 

Liyakatsiz kişiler Bursaspor için hayati kararlara etki ediyor.

Ayrıca kulüp "Bursaspor küçük olsun bizim olsun" zihniyetindeki kişilerin güdümünde kalıyor.

Diğer yandan lobi konusu var. Bursa’da bile güçlü olamayan bir kulüp yönetiminin ulusal alanda kulübü üst noktalara taşıması imkansızdır.

 “İllaki cüzdanı kalınlar yönetici olmalı” demiyorum.

Arada proje üretecek, çalışacak genç beyinlere de ihtiyaç var; ancak başta başkan olmak üzere ismiyle, lobisiyle ağırlığı olan isimler ağırlıkta olmalı.

Peki ne yapılmalı?

Öncelikle Bursa’nın bu konuda sahip olduğu kaynağı harekete geçirmek gerekiyor.

Öncelikle Bursasporluluğu belli bir kesimden ziyade şehrin geneline yaymak için çalışmalar yapmak, tüm şehri Bursaspor’a ısındırmak şart.

Şu an Bursa’da belli kesimler Bursaspor’u destekliyor. Ekonomik anlamda güçlü ailelerden Bursaspor’a katılım çok az. 

Öncelikle bu şekilde belirlenen ailelerin maçlara, organizasyonlara  konuk olarak davet edilmesi, ağırlanmasıyla bu başlatılabilir. 

Birçok loca boş, bazıları konuk locaları olarak düzenlenip bu amaçla kullanılabilir. 

Daha önceki yazılarımda ifade ettiğim gibi iyi eğitim alacak olan, ekonomik durumu iyi ailelerin çocukları maçlara getirilip Bursasporlu olmaları sağlanabilir.

Bu geleceğe yatırımdır.

Şehrin her kesiminin desteğini almış Bursaspor’un gücü çok büyük boyutlara ulaşır ve şişirme taraftarlara sahip kulüpler asla böylesine güçlü bir şehir takımıyla baş edemezler.

Şehrin geneline yayılmış daha net ifade ile ekonomik durumu iyi ailelerden yetişecek çocukların da Bursasporlu olması, yönetimlerden, kongre üyelerine, medyaya ve tribüne kadar her şeye yansır.

Bunun meyvelerini de doğal olarak Bursaspor toplar.

Sözün özü, Bursaspor da görev alanların çıtası ne kadar üst seviyelere çıkarsa Bursaspor da o kadar üst seviyelere çıkar.

Eğer Bursaspor'da bir şeylerin gerçekten değişmesini istiyorsak artık bu konuda camia olarak bir şeyler yapmalıyız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?