USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ekonomik ceza sisteminin yeniden tartışmaya açılması

16-04-2019

Ekonomik ceza hukuku, asıl ceza hukukunu 'tamamlayıcı ceza hukuku'nun önemli bir bölümüdür. Bu ceza hukukunun amacı; kapsadığı suçların toplum tarafından anlaşılmasından doğan noksanlığın cezaları artırmak suretiyle önlemektir.
Bu nedenle, ekonomik ceza hukukunda caydırıcılığın tesisi için öngörülecek yaptırımların kendine özgü olacağı açıktır.
Sorunun çözümü için, geliştirilmiş mali nitelikteki cezaların caydırıcılığı sağlayacak bir etkinliğe sahip olması gerekir.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun (Kısaca 'TCK') İkinci Kitap 'Özel Hükümler'in 'Topluma Karşı Suçlar' Kısım'da öngörülen 'Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar' bölümü 235 ila 242 nci madde hükümlerinde düzenlenmiştir.
Bu bölümde düzenlenen suçlar arasında bir örnek olara, 'Tefecilik' suçu da yer almaktadır.
TCK m.241 (I)'e göre; 'Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.'
Buna göre; faiz veya başka bir namla da olsa kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesi, tefecilik suçunu oluşturur.
Gün para cezası sisteminin temel amacı, para cezasının kişinin ödeme gücüne göre belirlenmesi yoluyla, suç işleyen zengin ile fakir arasındaki eşitsizliği gidermektir.
Adli para cezasına hükmedilirken hakim önce suç karşılığı olarak yasadaki sınırlar arasında gün birimi sayısını saptayacaktır.
Toplam gün birimi sayısı belirlenirken hakim cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçüleri esas alarak bir sonuca varacaktır.
İkinci aşamada ise, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde tutularak bir gün biriminin parasal miktarı tayin edilecektir.
Bu miktarı hakim kişinin malvarlığını, bir günde kazandığı veya kazanması gereken gelirini dikkate alarak takdir edecektir.1
TCK'nın yürürlük tarihinden günümüze kadar; hakim tarafından objektif ölçümlemeye dayalı ne kadar karar verildiğinin tespitinde ciddi zorluklar bulunduğu duraksama konusu olmasa gerekir.
Diğer bir anlatımla, yasada öngörülen adli para cezası sisteminin tam olarak uygulandığını söylemek mümkün olmayıp, cezadan beklenen amaç için yetersiz kalmaktadır.
Özellikle, çoğunluk kayıt dışı faaliyet gösteren tefecilerin; kısa veya uzun süreli, küçük/orta/büyük ölçekli ya da örgütlü çalışmaları halinde, kişinin ekonomik durumunun tespitinin zorluğu öne çıkmaktadır.
Konunun yeniden ele alınarak; alanında uzman kişilerden oluşturulacak komisyon tarafından araştırılması ve değerlendirilmesiyle, uygulamada kolaylık sağlayıcı, objektif, caydırıcı bir ekonomik ceza sisteminin topluma kazandırılması en büyük dileğimizdir.
Yürekten esenlikler ve en içten
saygılarımızı sunarız.

(1)TCK m.52 Gerekçesi

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?